İZMİR - Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İzmir'in son günlerde çeşitli tartışmaların odağı haline geldiğini belirterek, ''Bunun doğru olmadığını biliyorum ama bunun doğru olmadığını kanıtlayacak böyle etkinliklere ihtiyacımız olduğunu da biliyorum'' dedi.
Bakan Günay, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen 3. Ege Art Sanat Günleri'nin açılışında, üniversitelerin evrensel bilim kentleri olduğunu söyledi.
Türkiye'de üniversitelerin yakın tarihe kadar içine kapalı merkezler halinde bulunduğuna işaret eden Günay, ''Artık hem nicel hem nitel gelişmeyi bir arada yaşıyoruz. Bir yandan üniversiteleri büyük kentlerin yararlanacağı bilim merkezleri olmanın dışına taşıyoruz. Ayrıca üniversitelerimiz de bilimin, kültürün, sanatın birikimini bulunduğu yörenin halkıyla paylaşıyor'' diye konuştu.
Üniversitelerin, birikimleriyle araştırma sonuçlarını toplumla paylaşarak meşale gibi çevresini aydınlatma misyonu bulunduğunu belirten Günay, şöyle konuştu: ''Bunun İzmir'e de çok yakıştığını düşünüyorum. İzmir, son zamanlarda bazı talihsizliklerle, yıllardan beri yüreğimizde aldığı sıfatların ötesinde tartışmaların odağı haline geldi. Bunun doğru olmadığını biliyorum ama bunun doğru olmadığını kanıtlayacak böyle etkinliklere ihtiyacımız olduğunu da biliyorum. Sanat, yaşamı güzelleştirmeye çalışmak demektir. Sanat, insanın yaşadığı ortamın güzelliklerinin farkına varması, yaptığı işi yüreğini katarak yapması ve bütünüyle hayatı güzelleştirmeye çalışmasıdır.''
Üniversitelerin, hayatın güzelleşmesine katkı sağlaması gerektiğini ifade eden Bakan Günay, şunları söyledi: ''Sanat, özgürlük, özgüven ve hoşgörü ortamında gelişir. Çevremizde yapılan bir davranış, bir gösteri, bir etkinlik düşünce kalıplarımızla bağdaşmayabilir. Bizim dünyamıza yüzde 100 aykırı da olabilir. Ama neyin kesin ve doğru olduğu üniversitelerde evrensel olarak bütün insanlık yaşamı boyunca araştırılmalıdır. Galile'yi döneminin bilimsel doğruları yargıladı ve mahkum etti ama buradan bakınca görüyoruz ki o dönem Galile'yi yargılayan ve mahkum eden bilimsel doğrular aslında doğru değil. O yüzden hoşgörü, kuşkuculuk, başkasının da haklı olabileceğine dair küçücük bir tolerans duygusu, sanatı ve hayatı çok daha yaşanabilir kılacaktır.''
Sanat faaliyetlerinin, tüm kalıpların kırılarak yeni arayışların sergilendiği bir boyut kazanmasını arzu ettiğini belirten Günay, bu sayede özgün eserlerin üretilebileceğine, geleceğe dönük ufuklar açılabileceğine dikkati çekti.
İZMİR'İN ZENGİN KÜLTÜREL GEÇMİŞİNİN YANSIMASI
İzmir Valisi Cahit Kıraç ise 400'ü aşkın sanatçının katılımıyla hayata geçen Ege Art Sanat Günleri'nin, İzmir'in zengin kültürel geçmişinin bugüne yansıması olacağını söyledi.
İzmir'in kardeşlik ve hoşgörü kenti olduğunu belirten Kıraç, ''Bazı açıklamalarda kente yakışmayan sıfatların yakıştırılması bizleri üzmüştür. Farklı kültürel dokular, İzmir'e kendi rengini vermiştir. İzmirli barış ve kardeşçe yaşamı içselleştirmiş ve kendi gibi olmayanı kabullenmiştir'' diye konuştu.
Ege Üniversitesi (EÜ) Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz ise üniversite olarak sanat günlerini büyük hassasiyetle önemsediklerini bildirdi.
EÜ'nün ismini, içinde bulunduğu bölgeden aldığını ifade eden Prof. Dr. Yılmaz, ''Modern çağda üniversiteler olarak yaşamı güzelleştirecek kültür ve sanatı paylaşmanın mutluluğu içindeyiz'' dedi.
Daha sonra Prof. Dr. Yılmaz, Bakan Günay ve Vali Kıraç'a teşekkür plaketi verdi.
Etkinlik kapsamında Atatürk Kültür Merkezi ile Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nde sergilenen eserleri inceleyen Bakan Günay, sanatçılarla bir süre sohbet etti.
3. Ege Art Sanat Günleri'nde yer alan eserler, 11-25 Aralık arasında kent genelinde 12 sergi alanında sanatseverlerle buluşacak.