İZMİR - Bu kadarı ancak fıkralarda ve Aziz Nesin öykülerinde olur denecek bir olay şimdilerde İzmir'de yaşayan Ağrılı Öztürk ailesinin başına geldi. Egeli Sabah’tan Sezen Özsavrangil’in haberine göre, Aziz Nesin'in "Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz" romanına taş çıkartacak öykü, Özer Öztürk'ün 1970 yılında Ağrı'nın Eleşkirt İlçesi'ne bağlı Yücekapı Köyü'nde doğmasıyla başladı. Hemen hemen aynı günlerde Almanya'da yaşayan amcasının da bir oğlu oldu ve o da oğluna Özer ismi verildi. Ancak Ağrılı Öztürk'ün babası "Almanya'ya gider" umuduyla oğlunun doğum yerini Peine olarak kaydettirdi. Böylece, yıllar sonra yaşanacak trajikomik olay örgüsünün de temelleri atıldı. Ağrılı Özer Öztürk, ilk ve ortaokulu bitirdikten sonra, 1986 yılında ailesiyle İstanbul'a taşındı. Sarıyer Lisesi'ne kaydoldu ancak maddi sıkıntılar yüzünden ertesi yıl okulu bıraktı. 1987 yılında garson olarak çalışmaya başladı.
ASKERLİĞİNİ YAPTI
İstanbul'un ünlü restoranlarında SSK sigortalısı olarak çalıştı. İstanbul Yeniköy Askerlik Şubesi'nden askere sevkedildi. Acemi erliğini Amasya'da tamamlayan Öztürk, buradan dağıtımla Edirne'ye gönderildi. 1991 yılında vatani görevini tamamlayıp tezkeresini aldı.
Askerden dönünce iş için bir şirkete başvurdu. İş yeri Öztürk'ün askerliğini tamamladığına dair belge getirmesini istedi.
Genç adamın hayatını kabusa çeviren gelişmeler de bundan sonra başladı.
Çünkü askerlik şubesinden aldığı belgelerde kendisi amcasının Almanya doğumlu olan oğlu Özer Öztürk olarak görünüyordu. Bunun üzerine nüfus dairesine koşan Öztürk, kayıtlarda amcasının babası, yengesinin de annesi olarak işlenmiş olduğunu gördü. Bunun üzerine Ağrı İl Nüfus Müdürlüğü'ne yazı yazdı ancak "konunun takip edildiği" yönünde cevap aldı. Öztürk de bunun basit bir karışıklık olduğunu düşünerek, başına geleceklerden habersiz hayatına devam etti.
ARADA EVLİLİK VAR
Özer Öztürk, 1997 yılında Sevgi Öztürk ile evlendi ancak hiçbir sorun yaşamadı. Aynı kimliği taşıyan kuzeninin 1994 yılında Almanya'da yaptığı evlilik bile buna engel olmadı. Öztürk de artık sorunun düzeldiğini düşündü. 2 yıl sonra Bir kız çocuğu oldu. 2000 yılında İzmir'e taşındı. 2004 yılında TC numarası almak için İl Nüfus Müdürlüğü'ne gittiği sırada, eşi ve kızının Almanya'da yaşayan kuzeninin eşi ve kızı olarak göründüğü ortaya çıktı. Üstelik amcasının oğlunun 2002'de Türk vatandaşlığından çıkarıldığını öğrendi.
Amcaoğluyla kendisi aynı kişi gibi göründüğü için, Özer Öztürk o günden sonra vatanında kaçak olarak yaşamaya başladı. 2006 yılında oğlu Özgür dünyaya geldi ancak yaşanan karışıklık yüzünden nüfusa kaydını yaptıramadı. Bunu düzeltmek için çalmadığı kapı kalmayan Öztürk, sesini duyurmak için son çareyi basını aramakta buldu. Çıkan haberler üzerine devlet ona bir nüfus cüzdanı verdi. 2009 yılında Özer Öztürk ve ailesi, kavuştukları yeni kimlikleriyle tam bir aile olmanın mutluluğunu yaşadı.
Kabus geri dönüyor
Öztürk, artık sorunların geride kaldığını düşünürken, yine bir iş başvurusu sırasında istenen askerlik belgeleriyle yeniden kabus günleri başladı. Hiç askere gitmeyen ve vatandaşlıktan çıkarılan amcasının oğlunun da Öztürk'ün bilgileriyle askerlik yapmış gibi göründüğü ortaya çıktı.
Bu kez askerlik yaptığını kanıtlamak için yollara düşen Özer Öztürk, "Ayrıca eğitim bilgilerime dair de hiçbir kayıt yok. Türkiye Cumhuriyeti üzerinde hiç okula gitmemişim gibi görünüyor. Bir cebimde tasdiknamem ve o zamanki öğrenci kimliklerim, bir cebimde de askerlik fotoğraflarım ve tezkeremle geziyorum. Yıllarca İçişleri Bakanlığı'ndan Başbakanlık'a kadar birçok kuruma yazı yazdım. Kimliğimi ispat etmek için uğraştım. Şimdi her şeyin yeniden başlamasını istemiyorum. Her an askere alınabilirim. Vatani görevimi yerine getirdiğim halde asker kaçağı muamelesi görmek zoruma gidiyor. Bu nedenle düzenli bir iş bulamıyorum. Devlet büyüklerime sesleniyorum, lütfen bana yardım edin" diye konuştu. (Egeli Sabah – Sezen Özsavrangil)