CHP İzmir’den 1. Bölge CHP Milletvekili Aday Adayı Ömer Gökalp ve2. Bölge CHP Milletvekili Aday Adayı Alaattin Epözdemir Anadolu Birliği Derneğinde geniş katılımlı basın toplantısı düzenlediler.
İZMİR - CHP’li aday adaylara destek amacıyla düzenlenen toplantıya , Anadolu Birliği Derneği Genel Başkanı İbrahim Ahmet Atay, İzmir Gaziantepliler Dernek Başkanı Turgut Nacaroğlu, Hakkarililer Dernek Başkanı Nurettin Ataman, Siverekliler Dernek Başkanı İbrahim Karabay, K.Yaka Pazarcılar Dernek Başkanı Hasan Çelebi, Ağrılılar dernek Başkanı Heval Savaş Kaya, Karlıova Yedisu Dernek Başkanı Mehmet Bozkurt, Çiğli Belediyesi Meclis Üyesi Çetin Yurtseven, İZTO Meclis Üyesi Osman Mumcu, Erol Eroğlu Ertan Soydan, Ali Yımaz , Sosyal Demokrasi Derneği Başkanı Sinan Karamustafaoğlu, Mimar Kamalattın Mahallesi Muhtarı Gülay Pekcan, Ege Mar-Der Başkanı Bayram ASLAN ve çok sayıda STK temsilcisi katıldı.
CHP İzmir’den 1. Bölge CHP Milletvekili Aday Adayı Ömer Gökalp ve2. Bölge CHP Milletvekili Aday Adayı Alaattin Epözdemir’in desteklendiği açıklanarak şöyle denildi:
“AKP iktidarı ile ülkemiz iyi yönetilmeme sorunu ile yüz yüzedir. Bu gerçekle yüzleşmek, bu gerçeği algılamak yaşamsaldır. Bugün ülkemizde siyaset, dar bir alana kıstırılmış bir görüntü arz etmekte. Sınıfsal mevzilenmelerimizi dayandığı kesimlere göre yeniden dizayn etmek zorundayız. Dayandığı güçleri, emekçileri, yoksulları, kimsesizleri, kısacası yaşamın tüm alanını örgütlemek görevi ile yüz yüzeyiz. Toplumsal tabanda yüzer gezerliği engellemek için toplumsal muhalefeti yakın takibe almak, güvenirlik sorunumuzu pekiştirmeliyiz. Toplumsal muhalefeti örgütlerken, korkan, sinen, geri çekilen değil cesaret ve kararlılıkla olayların üstüne yürümeliyiz.
Geleceğimizin inşası bizim sorumluluğumuzda. Geleceğimizin iradesini kendi başına bırakamayız. Tersi durumda başkaları şekil ve yön verir. Dün olduğu gibi bugünde, kötü yönetilme şikayetlerimiz azalacağına gittikçe çoğalıyor. Kötü yönetilme diye bir sorunla iç içeysek, nedeni kendi başına bıraktığımız geleceğimizdir. Siyasetin yargılandığı yozlaşmanın ve çürümenin alabildiğine yaygınlaştığı, toplumsal çıkarların bireyci çıkarlara yenik düştüğü bir süreçten geçiyoruz. Bu sürece Sosyal demokrat bir iktidarda dur diyebiliriz. Bizler, Çağdaş, Demokratik Hukuk Devletini savunan, bu bağlamda toplumsal barış ve sosyal adaleti benimseyen sivil aklın temsilcisiyiz. Aklın özgürleştiği, bilimin egemen olduğu, bir toplum ancak laik ve demokratik olabilir. Çağdaş uygarlık bu şekilde yakalanabilir.
Yüzyıllardan beri farklı din, dil ve kültürlerin bir arada yaşadığı bu coğrafyada farklılıklarımız zenginliğimizdir. Bu süreçle yüzleşirken, örgütlü ilkeli çözüm üreten, emekten yana, özgürlükten yana, yeni bir siyaset anlayışı için varız dedik. Toplumsal muhalefetin adresi biz olacağız.
Hayat devamlı seçme yapmayı gerektiren bir süreçtir. Seçmek, adeta yaşantımızın vazgeçilmezidir. Hayal kırıklıklarını, umutsuzlukları, başka seçeneklerimizin bulunmadığı anlarda yaşarız. Önümüzdeki süreç genel seçimlerin seçim sürecidir. Demokrasinin ve çok kültürlülüğün beşiği İzmir’ imiz, Sosyal demokrat iktidarın inşası için kendini yeniden yaratarak, yenileyerek, hazırlık yapmakta.Daha yaşanası bir ülke, bir kent, bir çevre ve bir kültüre ev sahipliği yaparak.
Biliyoruz ki, ülkemiz insanlarının bizden iyi bir yaşam talep etmelerini ciddiye alıyoruz. Sorunlarımıza, işsizlik, yoksulluk ve de toplumsal barışı da eklemlediğimizde bunların tek çözüm adresi CHP nin iktidarıdır.
Genelde dünyada özelde ülkemizde, sosyal demokratların can simidi sosyal devletle bütünleşmesidir. Aile sigortası buna en canlı örnektir. Devleti değil, insanı, özgürleşmeyi ve toplumu esas aldık. Katılımı, uzlaşı ve diyalog yöntemini benimsedik. En geniş kesimlerin karar süreçlerine sorgulayıcı biçimde katılımından yanayız. Bireye özgürlük istemek , mevcut siyasal sorunlarımızı da çözmek zorundayız. Mevcut sorunlarımızın hiç biri, bu günün sorunları değil. Tarihten devraldığımız sorunlardır. Kürt sorunu bunlardan sadece biridir. Toplumsal barışla bu sorunun üstesinden gelebiliriz. Aşınan güvenin suçlusu, bölgedeki geri kalmışlığın yanı sıra, faili meçhullerdeki parmak izleridir.
Çözüm bağnazlıktan uzak, uzlaşıcı yaklaşımlarla mümkündür. İnsan hakları projeleri insanların acılarını dindiren projelerdir. Toplumsal sorunları da bu bakış açısıyla çözebiliriz. Yeni bir dünya yaratılacaksa, barış diliyle yaratılır. Demokrasi içerisinde sorunlarımızı tartışabiliriz. Birlik ve beraberlik içinde, demokratik taleplerimizi ortaklaştırabiliriz. Bir arada yaşamayı önemsiyoruz. Sorunlar özgür bir tartışma ortamına çekildikçe tabular kırılacaktır.
Dünden bu güne ne varsa her şey değişti. Tek değişmeyen değişimin kendisi. İletişim hızlandı, özgürlükler alanı genişledi, bilgi kutsallaştı, İç dinamiklerden gelen istemler çeşitlendi. Kısacası değişim artık bir REALİTE.
Değişime evet dersek, demokratik evrensel standartlara, hukukun üstünlüğüne, eşit, özgür ve çağdaş yurttaşa güvenle oluşan bir geleceğe en nihayetinde kavuşmuş olacağız. Bütün bu duygu ve düşüncelerimizin hayata geçmesi yeni CHP iktidarındadır.
Fransız filozof Alain “Beklemek, ertelemek ve vazgeçmek zamanın efendisi değil CHP’ nin yeni sürecini önemsiyor bu sürece katkı koymak istiyoruz.Aday adaylıklarımız bu çerçevede değerlendirilmelidir”.