İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden yönetmen Ahmet Uluçay'ın cenazesi, sevenleri ve sinemacı dostlarının katıldığı bir törenle memleketi Kütahya'da toprağa verildi.’ Uluçay'ın vasiyeti yerine getirildi, cenazede alkışa izin verilmedi.
TAVŞANLI - İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede önceki gün hayatını kaybeden yönetmen Ahmet Uluçay'ın cenazesi, Kütahya'nın Tavşanlı ilçesine bağlı Tepecik beldesinde toprağa verildi.
İstanbul'dan araçla Tavşanlı'ya nakledilen ve Tepecik Belediyesi morguna konulan Uluçay'ın cenazesi, daha sonra beldedeki evinin önüne getirildi. Tepecik Belediyesi'nce ''Ahmet Uluçay Evi'' adı verilen evin önünde, Tarık Keskiner tarafından Ahmet Uluçay'ın yazdığı ''İnegöl İşi Çantam'' adlı şiir okundu. Eşi Ayşe ve oğlu İdris Uluçay, Ahmet Uluçay'ın tabutuna sarılarak ağladı.
Uluçay'ın tiyatro sanatçısı arkadaşı Hüseyin Alemdar, burada toplananlara seslenerek, onun tören sırasında alkışlanmaması yönünde vasiyette bulunduğunu hatırlattı. Evinin önünden alınarak Orta Cami'ye getirilen Uluçay'ın cenazesi, burada ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından belde mezarlığına defnedildi.
Cenaze törenine, Uluçay'ın yakınları Kütahya Vali Yardımcısı Ömer Eru, Kütahya Belediye Başkanı Mustafa İça, İl Genel Meclisi Başkanı Şükrü Nazlı, Tavşanlı Kaymakamı Numan Hatipoğlu, İlçe Garnizon Komutanı Yüzbaşı Mahmut Yürüksoy, Tavşanlı Belediye Başkanı Mustafa Güler, Tepecik Belde Belediye Başkanı Adnan Korkmaz, Tunçbilek Belde Belediye Başkanı Mutahhar Temel'in yanı sıra eski Anavatan Partisi Genel Başkanı ve bir dönem Kültür ve Turizm ile Milli Eğitim bakanlıkları yapan Erkan Mumcu, sinema yönetmenleri Yeşim Ustaoğlu, Yüksel Aksu, Tayfun Delice, Şener Gülbudak ve çok sayıda sinema sanatçısı ve vatandaşlar katıldı.
AHMET ULUÇAY'IN ARDINDAN
Erkan Mumcu, tören sonrası, Allah'tan herkese böyle bir ölüm nasip etmesini dilediğini belirterek, ''Bu coğrafyanın insanı olarak o, görevini yerine getirmenin huzuruyla veda etti'' dedi.
''Dondurmam Gaymak'' filminin yönetmeni Yüksel Aksu da sinemacılığı Ahmet Uluçay'dan öğrendiğini ifade ederek, ''Uluçay ile çok kez tavuk kümeslerinde sabahladık. O benim ustamdı, ondan çok şey öğrendim. Sadece Türkiye değil, dünya bir ustasını kaybetti'' diye konuştu.
Ahmet Uluçay ile ailece görüştüklerini söyleyen Yeşim Ustaoğlu da Türkiye'nin çok büyük bir sanatçısını yitirdiğini kaydetti. Uluçay'ın ilkokul öğretmeni Fevzi Coşgun ise onun yeteneğini çocukluğunda fark ettiğini dile getirerek, ''Ondaki kabiliyet çocukluğundan belliydi. Bana hikayeler yazıp getirirdi, onları okurdum. Sonra çok güzel işler yaptı. Çok üzgünüm'' diye konuştu.
EN BÜYÜK HAYALİ OSCAR'DI
İlk uzun metrajlı filmi Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak ile yurt içi ve dışında birçok ödül kazanan, senaryosunu da yazdığı Bozkırda Deniz Kabuğu filmini tamamlayamadan hayata gözlerini yuman ünlü yönetmen Ahmet Uluçay'ın en büyük hayali, Oscar ödülü kazanmaktı.
Uluçay'ın hayat yolculuğu, Kütahya'nın Tavşanlı ilçesine bağlı Tepecik köyünde 1954 yılında başladı. Türk sinemasının merkezi Yeşilçam'da çalışması için İstanbul'a yerleşmesi konusunda birçok davet alan Uluçay, daha sonra belde olan Tepecik'ten hiç ayrılmadı.
1960'ta ilkokuldayken köye gelen bir seyyar sinemacı sayesinde sinemayla tanışan Uluçay, çocukluğunda her gece yatağa girişinde giderek büyüyen sinema tutkusunu gerçekleştirdi. 12 yaşında arkadaşı İsmail Mutlu'yla birlikte sinema makinesi yapmak için işe koyuldu. 3 yıllık uğraştan sonra bir ahırda köylülere film göstermeye başladılar. Sinema çöplüklerinden film toplayıp kareleri birbirine ekler, birkaç saniyelik görüntüler elde ederek köyün bir ahırında dağları, deniz ve ormanı seyrederlerdi.
Babasının sinema ve resim gibi işlerin zengin çocuklarının işi olduğunu söyleyerek bu sevdadan vazgeçirmeye çalıştığı Uluçay, gençliğinde kamyon muavinliği ve inşaat işçiliğiyle geçimini sağlarken sinemadan hiç kopmadı. Yanına İsmail Mutlu'nun yanı sıra Şerif Akarsu'yu alan Uluçay, Almanya'da çalışan bir gurbetçiden kamera satın aldı. 3 arkadaş, Tepecik Köyü Arkadaş Sinema Grubu'nu oluşturup film çekmeye başladı. Bu kameranın aküsü olmadığı için sadece elektrik olan yerlerde çalışıyorlardı. 1992'de ilk filmlerini çektiler. Optik Düşler adlı kısa filmdeki mezarlık sahnesini köy odasına kurdukları dekorla gerçekleştirdiler.
Uluçay, bu filmi birilerinin izlemesini istiyordu. Filmi arkadaşı İsmail Mutlu ile Anadolu Üniversitesi Sinema Bölümüne götüren Uluçay, öğretim üyelerine izletti. Daha sonra Koltuk Değneklerinden Kanat Yapmak adlı kısa filmi çeken 3 arkadaşın güç koşullarda başlayan sinemacılık öyküsü, bu iki kısa filme verilen ödüllerle tutkuya dönüştü.
''KARPUZ KABUĞUNDAN GEMİLER YAPTI''
Uluçay, senaryosunu yazıp yönetmenliğini üstlendiği ilk uzun metrajlı filmi Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak'ın çekimlerine 2001 yılının yaz aylarında Tavşanlı ve Tepecik'te başladı. Bu filmin baş karakterlerinden karpuzcu çırağı Recep'te kendisini, berber çırağı Mehmet'te sinemacılık serüvenine birlikte adım attığı arkadaşları İsmail Mutlu ve Şerif Akarsu'yu anlatan Uluçay, sinema filmi çekme düşlerini bu filmle gerçeğe dönüştürdü.
Beyaz Giyme Toz Olur türküsünün müziğiyle süslenen filmde çöpten topladıkları eski film şeritlerini derme çatma projeksiyon makinesinde oynatmaya çalışan iki arkadaştan Recep'in Mehmet'e söylediği ''kandile tut kandile'' repliği filmin en sevilen sahneleri arasında yer aldı. Uluçay, 1960'lı yıllarda bir Anadolu kasabasında geçen filmde, iki arkadaşın projeksiyon aleti yapmaya karar verip bunu gerçekleştirmeye çalışırken verdiği mücadeleyi anlattı.
Bu işi başaracaklarına kimsenin inanmadığı köyde Recep, Mehmet ve onların tek destekçisi köyün delisi Ömer'in başından geçenlerin anlatıldığı film, ulusal ve uluslararası film festivallerinden çok sayıda ödül kazandı. 2004 yılının kasım ayında Türkiye sinemalarında gösterilmeye başlanan Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak filmi, aynı yıl 37. Sinema Yazarları Derneği Türk Sineması Ödülleri'nde Ahmet Uluçay'a en iyi yönetmen ve en iyi senaryonun yanı sıra en iyi film ödülünü getirdi.
34. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde en iyi film, 16. Ankara Uluslararası Film Festivali'nde umut veren sanatçı, 1. Karadeniz Film Festivali'nde en iyi yönetmen ve en iyi film, 45. Uluslararası Selanik Film Festivali'nde özel mansiyon, 26. Montpellier Akdeniz Filmleri Festivali'nde en iyi film, Altın Antigone, 52. Uluslararası San Sebastian Film Festivali'nde jüri özel ödüllerini aldı. Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak, bunların yanı sıra ABD'nin New York kentindeki TriBeCa Film Festivali çerçevesinde 2005 yılında gösterime girdi.
OSCAR ÖDÜLÜ KAZANMA HAYALİ
Ahmet Uluçay, röportajlarında hep Oscar ödülü kazanma hayalini ön planda tutmuştu. Uluçay, 2004 yılındaki bir röportajında Oscar'ın birçok sinemacının hayali olduğunu belirterek, şunları söylemişti:
''Her sinemacı bilir ki Oscar, Amerikan sinemasının pazarıyla ilgilidir. Bu ödülün evrensel boyutta değerlendirildiğini düşünmüyorum. Yine de her şeyiyle ulusal kültürümüzle yüklü projelerimin dünya sinemasında tanınmasının hayalini kuruyorum. Ucuz maliyetli olsa da projelerimin dünya sinemalarında pahalı efektli, sırf teknolojiden ibaret olan filmlerden sıyrılıp öne çıkacağına inanıyorum. Her şeye rağmen filmlerimin yüklü olduğu mesajlarla, sıcaklıklarıyla, dünyanın gözünde farklı bir çıkış yapacağını umuyorum.''
KISA FİLMLERİYLE DE BİRÇOK ÖDÜL KAZANDI
Uluçay, yönetmenliğini yaptığı kısa filmleriyle de yurt içinde birçok ödül kazandı. Arkadaşlarıyla çektiği ilk kısa metrajlı filmi Optik Düşler, ona 1993'te 6. Ankara Uluslararası Film Festivali'nde Üniversite Sinema Kulüpleri Birliği Özel Ödülü'nü getirdi. Bu film, 2. Akbank Kısa Film Festivali özel bölümü ile 22. İFSAK Kısa Film, Video ve Belgesel Yarışması'nda Ahmet Uluçay Özel Gösterimi'nde izlettirildi.
Bizim Köyün Orta Yeri Sinema adlı filmiyle 7. Ankara Uluslararası Film Festivali'nde birincilik ve Kültür Bakanlığı Onur Ödülleri'ne layık görülen Uluçay, Koltuk Değneklerinden Kanat Yapmak ile 6. Ankara Uluslararası Film Festivali'nde ikincilik, İFSAK 16. Uluslararası Kısa Film Günleri Özel Ödülü, Minyatür Kozmosta Rüya filmiyle 7. Ankara Uluslararası Film Festivali ve 2. Cine5 Kısa Film Yarışması'nda jüri özel ödülleri, 17. İFSAK Ulusal Kısa Film ve Belgesel Yarışması'nda Animasyon Başarı Ödülü, Karadeniz Film Festivali'nde Tüm Filmler Özel Ödülü, İnci Denizin Dibinde filmiyle Antalya Uluslararası Kısa Film Festivali Altın Portakal Uluslararası Jüri Özel Ödülü, İstanbul Uluslararası Kısa Film Günleri ile 18. İFSAK Ulusal Kısa Film ve Belgesel Yarışması'nda üçüncülük ödüllerini aldı.
Uluçay'ın diğer kısa metrajlı filmleri Epilectic Film, Uzun Metrajın Resmi, Exorcist ve Kaza da yurt içinde çok sayıda ödüle layık görüldü. Beyin tümörü nedeniyle rahatsızlanan ve 2001 yılında ilk kez ameliyat olan Ahmet Uluçay, geçen yıl ikinci uzun metrajlı filmi Bozkırda Deniz Kabuğu'nun çekimlerine başlamış ancak hastalığından dolayı tamamlayamamıştı.