İZMİR -MMO İzmir Şubesinin düzenlediği ve başta A7 Şehir Kulübü olmak üzere 24 firmanın desteklediği Tepekule Açık Hava Sineması 21 Haziran 2011 akşamı düzenlenen bir kokteyl ve MMO Müzik Grubu Son Dakika’nın dinletisi ile başladı. İlk akşam Biutiful filmi gösterildi. 28 Haziran’dan itibaren ise yine bir yerli yapım olan Press gösterime girecek. Tepekule Açık Hava Sinema Şenliğinde 8 Eylül’e kadar birbirinden güzel 19 yerli ve yabancı film seyirciyle buluşacak.
Bu sezon programda ilk kez özel haftalar oluşturuldu. 19- 21 Temmuz tarihleri arasında “Belgeseller”, 2-4 Ağustos tarihlerinde “Animasyon” ve 6-8 Eylül tarihlerinde “Kadın Filmleri” Haftalarında bu alanlardaki en iyi yapımlardan örnekler yer alıyor.
Belgesel Haftasında Anadolu’nun Kayıp Şarkıları, Bir avuç Cesur İnsan, Son Kumsal seyirciyle buluşacak. Ülkemizde hızla tırmanan kadın sorunlarına dikkat çekmek amacıyla düzenlenen Kadın Filmleri Haftasında ise Bölge, Zefir, Kumalık filmleri perdeye yansıyacak. Bu bölümde bir de yabancı yapım var; Anneler ve Kızları. Şenlikte çocuklar da unutulmadı. Animasyon Filmleri Haftasında gösterilecek olan Mega Zeka, Çılgın Hırsızlar ve Oyuncak Hikayesi -3’ü çocuklar kadar büyükler de zevkle izleyecekler.
Son dönemin nitelikli yerli yapımlarından Kosmos ve Bizim Büyük Çaresizliğimiz de şenlik kapsamında yer alıyor. Ayrıca Zoraki Kral, Siyah Kuğu, Aşka Fırsat Ver ve Yaşamaya Değer Tepekule Sinema Şenliğinin yabancı yapımlarından oldular. Şenlikte bir de söyleşi yer alıyor. Bir Avuç Cesur İnsan ve Son Kumsal belgesellerinin yönetmeni Rüya Arzu Köksal, 20 Temmuz akşamı film öncesinde söyleşi konuğu olacak. Tüm gösterimlerin ücretsiz olduğu Tepekule Açık Hava Sineması hakkında MMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Sekreteri Melih Yalçın şunları söyledi;
“Sinemamız, bir zamanlar açık hava sinemaları kenti olan İzmir’de halen tek açık hava sineması olarak hizmet vermektedir. Popüler kültürün hepimizi evlerimize, televizyon ya da bilgisayarların karşısına hapsettiği bu süreçte sinemalar, tiyatrolar, sokaklar, mahalleler hızla boşalmakta, insansızlaşmaktadır. İnsanlar birlikte gülmekten, birlikte düşünmekten uzaklaşmaktalar. Her şeyi yalnız yaşayan ve sonunda da dünyayı kendiden, kendi dar çevresinden ibaret sanan canlılar haline dönüşmekteler.
İşte böyle bir ortamda açık hava sinemalarının ticari ömrü dolmuş görünse de amaç “kar” olmayınca hala yaşayabilecek bir kültür olduğunu Tepekule Açık Hava Sineması 7 yıldır kanıtlamaktadır. Aslında sosyal devletin rolü veya devletin sanat politikalarının önemi de bu noktada ortaya çıkmaktadır. Eğer sorgulayan ve üreten nesiller istiyorsak devletin sanatı ve sanatçıyı desteklemesi gerekiyor.
Fakat biliyoruz ki, desteklemek bir yana kendi çabalarıyla ayakta durmaya çalışan sanata ve sanatçıya karşı neredeyse hasmane bir tutum alınmaktadır. Bu noktada sivil toplumun sanatçıya ve sanata sahip çıkması her zamankinden daha çok önem taşımaktadır. Şubemiz böylesi bir bilinçle 7 yıldır Tepekule Açık Hava Sinemasını ücretsiz olarak tüm halkın hizmetine sunmaktadır.”