HABERLER>DÜNYADAN
10 Mart 2015 Salı - 21:40

ABD'de kriz çıkartan tehlikeli mektup!

ABD Başkanı Barack Obama,Cumhuriyetçi senatörlerin İranlı liderlere hitaben kaleme aldığı açık mektubu, Cumhuriyetçiler ile İranlı muhafazakarların "tuhaf koalisyonu" olarak niteledi.

ABD de kriz çıkartan tehlikeli mektup!

Senatör Tom Cotton'ın girişimiyle kaleme alınan mektubu Senato'daki 54 Cumhuriyetçi senatörden 47'si imzaladı.
 
ABD'de 47 Cumhuriyetçi senatörün İranlı liderlere gönderdiği ve Kongre'nin onayını almayan herhangi bir nükleer anlaşmanın Obama'nın iktidarda olduğu süreyle sınırlı kalabileceği uyarısında bulunduğu açık mektup, Başkan Obama ve Amerikan yönetiminden tepki gördü.
 
Beyaz Saray'da, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ile görüşmesinin başında görüntü alındığı sırada, bir gazetecinin sorusu üzerine mektuba ilişkin kısa bir değerlendirme yapan Obama, İran'daki bazı kesimlerin de her türlü anlaşmaya karşı olduğunu ima ederek, "Kongre'nin bazı üyelerinin İranlı muhafazakarlarla ortak amaç uğrunda birlikte hareket etmek istediğini görmek biraz ironik. Bu biraz tuhaf bir koalisyon" dedi.
 
Obama, "Şu anda bir anlaşmaya ulaşıp ulaşamayacağımızı görmeye odaklanacağımızı düşünüyorum ve (eğer anlaşma olursa), o zaman Amerikan halkına bunu izah edebileceğiz ve bunu (anlaşmayı) hayata geçirebileceğimize eminim" diye konuştu.
 
"BAŞKAN'IN KUYUSUNU KAZMAK AMACIYLA YAZDILAR"
 ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, yazılı açıklama yaparak mektuba şiddetli tepki gösterdi.
 
Mektubun, "hassas bir uluslararası müzakerenin yürütüldüğü ortamda görevindeki bir Başkan’ın kuyusunu kazma amaçlı yazıldığını" belirten Biden, mektubun “anayasal ders kisvesi altında, ABD'nin iki yüzyıllık yönetim şeklini hiçe saydığını ve Demokrat olsun Cumhuriyetçi olsun gelecekteki tüm ABD başkanlarının, ABD adına başka ülkelerle müzakere edebilme kapasitesinin altını oyma tehdidi oluşturduğunu” ifade etti.
 
Biden, açıklamasına şöyle devam etti:
 
“Onurlu insanlar politikalar üzerinde farkı düşünebilirler ama bu (mektup), Amerika’yı daha güvenli ve güçlü kılmanın yolu değil. Amerika’nın dünya genelindeki etkisi, taahhütlerini onurlandırma yeteneğine bağlıdır. Bunlardan, uluslararası anlaşmalarla yapılan bazıları Kongre tarafından onaylandı. Ancak, bu mektubun sahiplerinin de bilmesi gerektiği gibi, uluslararası taahhütlerimizin büyük çoğunluğu Kongre’nin onayına ihtiyaç olmayan yürürlükte. Bu, İran ile ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin ve Almanya anlaşmaya vardığında da geçerli olmalıdır. Bu konuda birçok benzer vaka var. Geçenlerde, Suriye’den kimyasal silahların çıkarılmasına dair ABD-Rusya Çerçeve anlaşması bu konuda sadece bir örnek”.
 
Bunun yanında tarihi vakalardan örnekler veren Biden, Çin’in tanınması, İran ile rehine krizinin çözülmesi ve Vietnam Savaşı’nın sona ermesi gibi konuların Kongre’nin onayına başvurulmadan yapıldığına işaret ederek, bu tür düzenlemelerin Kongre ve başkanlar değişse bile ABD’nin kredibilitesi ve küresel liderliğini sürdürmesini sağladığını bildirdi.
 
"YANLIŞ VE TEHLİKELİ BİR MESAJ"
Mektubun, ABD Kongresi’nin kurum olarak itibarını zedelediğini belirten Biden, şunları kaydetti:
 
 “Senato’da hizmet verdiğim 36 yıl boyunca, Senatörlerin, bırakın uzun suredir düşman olan bir ülkeye, doğrudan başka bir ülkeye bile, Başkan’ın kendileriyle anlamlı bir anlaşmaya varacak anayasal yetkisinin olmadığına dair tavsiyede bulunduğu bir mektup yazdıkları örneğine daha önce hiç rastlamadım. Bu mektup, hem dost hem düşmana, Başkomutanımızın Amerika’nın taahhütlerini yerine getiremeyeceğine dair çok yanlış bir sinyal gönderiyor. Bu mesaj, yanlış olduğu kadar tehlikeli de”.
 
Biden, İran’ın nükleer faaliyetlerine yönelik mükemmel bir çözüm olmadığını ama bu ülkenin nükleer programına önemli ve doğrulanabilir sınırlamalar getiren diplomatik çözümün en iyi şans olduğunu ifade ederek, açıklamasını şöyle sürdürdü:
 
“Ama bu mektup, İranlı liderleri, ABD ile bu tür bir anlaşmaya varmama yönünde ikna amacı taşıyor. Bu mektubun yazarı, Obama’nın İran ile diplomatik müzakerelerini sona erdirmek için her türlü eylem arayışında olduğunu açıkça gösteriyor. Ama ne tür bir son? Eğer müzakereler Kongre’nin müdahiliyeti yüzünden bozulursa, suçlanacak ABD olacak. Şu anda dondurulmuş olan İran’ın nükleer programı yeniden başlayacak. Bırakın yeni yaptırım getirmeyi, sadece mevcut yaptırımları uygulamada bile uluslararası isteksizlik bulacağız. Diplomasi ve artan baskı olmadan da güçlerimizin IŞİD ile mücadele ettiği bir sırada, (bu konuda) askeri güce başvurma ihtimali giderek artacak.”
 
Biden, “özellikle de hala diplomasi devam ederken, barışçıl bir çözümü mahvetmenin tehlikeli bir hata olacağını” bildirdi. 
 
CUMHURİYETÇİLERE ‘SAVAŞA KOŞMA’ SUÇLAMASI
 Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest da mektubun, "Başkan'ın dış politikayı yürütme ve ABD'nin dünya genelindeki ulusal güvenlik çıkarlarını ilerletme kabiliyetine zarar vermeye yönelik partizan stratejinin devamı olduğunu" belirtti.
 
Mektubun İran ile P5 +1 ülkeleri arasında devam eden müzakerelere "müdahale" niteliği taşıdığını kaydeden Earnest, Cumhuriyetçilerin müzakerelerin altını oymayı amaçladığını net biçimde dile getirdiğini savunarak,  "Çok sayıda Cumhuriyetçi'nin desteklediği şekilde savaşa koşmak ya da en azından askeri seçeneğe koşmak, ABD'nin çıkarına hiç de uygun değil. Kongre'deki Cumhuriyetçiler, diplomatik yaklaşıma başarı şansı tanımadan önce hemen askeri yaklaşıma atlamaya hazır" değerlendirmesini yaptı.
 
“SİYASİ PUAN KAZANMA AMACI”
 ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki ise günlük basın brifinginde, Cumhuriyetçi senatörlerin mektubunun "siyasi puan kazanma" amacıyla yazıldığını savundu.
 
Psaki, mektupta birçok yanlışın olduğunu ifade ederek, "Mektupta birçok yanlış var. Örneğin, Kongre'nin yürütme tarafından müzakere edilen uluslararası anlaşmaların şartlarını değiştirme yetkisi yok" ifadesini kullandı.
 
“SENATODAKİ DEMOKRATLAR ÖFKELİ” 
 Senato'daki Demokrat lider Harry Reid, Senato Genel Kurulu kürsüsünden yaptığı açıklamada, Cumhuriyetçileri Başkan Obama'ya düşmanlık beslemekle suçladı.
 
Cumhuriyetçilerin Obama'nın Amerikalı seçmenler tarafından iki kez başkan seçildiğini kabul etmeye yanaşmadığını söyleyen Reid, "Cumhuriyetçi senatörler, İran yönetimine bu müzakereleri sabote etmeyi amaçlayan bir mektup gönderdi. Çok net olalım, Cumhuriyetçiler, ayetullahları güçlendirirken başkomutanımızın kuyusunu kazıyor. Cumhuriyetçiler, Başkana çocukça siyasi saldırılarda bulunma dışında hiçbir şey yapmayı bilmiyor" diye konuştu.
 
Senato'daki en üst düzey ikinci Demokrat senatör olan Dick Durbin de Cumhuriyetçileri Ortadoğu'yu yeni bir savaş riski altına sokmakla suçladı.
 
Durbin, mektupla ilgili yazılı açıklamasında, "Bu,Cumhuriyetçi senatörlerce hassas uluslararası müzakereleri zedelemeye yönelik kötü niyetli bir çaba. (Bu çaba) Amerika'nın elini zayıflatıyor ve kendi içimizdeki siyasi bölünmeleri tüm dünyaya gösteriyor" ifadesine yer verdi.
 
"BU MECLİSE YAKIŞMIYOR"
Senato İstihbarat Komitesi'nin kıdemli Demokrat üyesi Dianne Feinstein da yazılı açıklamasında şunları kaydetti:
 
"47 Cumhuriyetçinin, ülkemizin ve dünya güçlerinin İran'ın nükleer programına barışçıl bir çözümü müzakere etmeye yönelik çok önemli bir çabasını alt üst etmeye dönük son adımından dehşete düştüm. Bu, Başkanın dışişlerini idare etme kabiliyetine son derece uygunsuz ve daha önce eşi görülmemiş bir müdahale ve bu meclise yakışmıyor. Bu mektup sadece bir amaca hizmet ediyor: Diplomatik bir anlaşmaya varmaya yönelik devam eden müzakereleri yok etmek"
 
 “YASAL DEĞERİ YOK”
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, ABD Kongresi’nden 47 Cumhuriyetçi senatörün, nükleer müzakerelerle ilgili İranlı liderlere hitaben yazdığı mektubun yasal bir değeri olmadığını bildirdi.
 
İran resmi ajansı IRNA’nın haberine göre, Tahran'da yaptığı açıklamada, senatörlerin ABD Anayasasından habersiz olduklarını savunan Zarif, "Söz konusu senatörlerin mektubu, onların yalnızca uluslararası kanunlara yabancı olmadıklarını aynı zamanda kendi anayasalarında yer alan, başkanın dış politikayı uygulamadaki iradesiyle ilgili detaylardan da tam olarak habersiz olduklarını gösteriyor” ifadesini kullandı.
 
Mektubun, ABD’deki baskı gruplarının endişelerinin göstergesi olduğunu kaydeden Zarif, “Henüz bir anlaşmaya varılmamışken, ABD’deki baskı gruplarının muhtemel anlaşmaya karşı endişelenmesi ve anormal davranışlara yönelmesi ilginç. Bu onların, (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu gibi her türlü anlaşmaya karşı olduklarını ortaya koyuyor” değerlendirmesinde bulundu.
 
Zarif, ABD’li senatörlerin mektubunun hukuki bir değeri olmadığını belirterek, şöyle devam etti:
 
“Bize göre bu mektup sadece bir propaganda hilesi ve hiçbir yasal değeri de bulunmuyor. Bu senatörlerin, dünyanın ABD’den ibaret olmadığını ve uluslararası ilişkilerin ABD’nin iç hukukuna göre değil, uluslararası hukuk ölçülerine ve devletlerin yükümlülüklerine göre düzenlendiğini öğrenmeleri gerekiyor. Senatörler, uluslararası hukuka göre, Kongre’nin gelecekte anlaşmanın içeriğini değiştiremeyeceğini ve ABD yönetimi anlaşmasını önlemeye yönelik her türlü girişiminin bu ülkenin uluslararası yükümlülüklerinin ihlali olacağını bilmeliler."
 
ABD'de 47 Cumhuriyetçi senatör, İranlı liderlere hitaben açık mektup kaleme alarak, "Amerikan yönetimiyle varacakları herhangi bir nükleer anlaşmanın ömrünün, Kongre bu anlaşmayı onaylamadığı müddetçe Başkan Barack Obama'nın iktidarda olduğu süreyle sınırlı kalabileceği" yönünde uyarmıştı.
 
Senatör Tom Cotton'ın girişimiyle kaleme alınan ve Senato'daki 54 Cumhuriyetçi senatörden 47'sinin imzasının bulunduğu mektupta senatörler, ABD ile İran arasında Kongre'nin onayını almayan herhangi bir anlaşmanın sadece ABD Başkanı Barack Obama ile İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney arasında ve yürütme organlarını bağlayan bir anlaşma olmaktan öteye geçmeyeceğini belirtmişti.
 
Obama'nın 2017 yılının Ocak ayında görev süresinin sona ereceğine ancak senatörlerin görev süresinin sınırsız olduğuna, kimilerinin on yıllarca görev yapabildiğine dikkati çeken Cumhuriyetçi senatörler mektupta, "Bir sonraki başkan, bu türden bir anlaşmayı tek kalemde yürürlükten kaldırabilir ve gelecekteki yasama yıllarında da Kongre dilediği zaman anlaşmanın şartlarını değiştirebilir" ifadesini kullanmıştı.
 

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Seks işçilerine işsizlik maaşı
İspanyol mahkemesi, seks işçilerinin diğer meslek gruplarının sahip olduğu ...
Apple'dan 17 bin dolarlık saat
Apple dün geceki tanıtımında akıllı saat modellerini tanıttı. 18 ayar ...
İsrail 7 Filistinli ailenin evini yıktı
İsrail ordusu, Batı Şeria'nın doğusunda yer alan Ürdün Vadisi'nde, Filistinli ...
 
ABD'de ırkçı video okuldan attırdı
ABD'de beyazların çoğunlukta olduğu Oklahoma Üniversitesi'ndeki ırkçı ...
Küba'da 56 yıl sonra ilk kilise
Küba 56 yıl sonra ilk kez bir dini mabedin topraklarında inşa edilmesine izin verdi.
Dünya Bankası'ndan Türkiye açıklaması: Yoksul nüfus azaldı
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser, Türkiye'de son 10 yılda ...
 
Rusya'dan NATO tatbikatına tepki
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Karadeniz'deki NATO tatbikatıyla ilgili ...
ABD Büyükelçisi taburcu oldu: Yüzüne 80 dikiş
ABD’nin Seul Büyükelçisi Mark Lippert (42), geçen hafta uğradığı usturalı ...
Survivor'da dünyayı şok eden kaza: 10 ölü
Arjantin'de And Dağları yakınlarındaki La Rioja bölgesinde iki helikopter ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türkiye'nin İslam’la sınavı
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve bugün Türkiye (1)
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kamu yararı Çeşme Projesi’nin neresinde?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
12 Eylül ve yeni Anayasa
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İlk '4' madde neden rahatsız ediyor?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Atatürk’ün Toprak Kanunu ya da feodalizmin tasfiyesi uğraşısı
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Siber ve milli!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Germir bağları
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Müzik ve mandolin
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
 Narin (İnce) Habercilik ve Medya Etiği
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva