HABERLER>KÜLTÜR - SANAT
4 Aralık 2009 Cuma - 00:00

’“Yazarları takım tutar gibi seviyoruz’”

Elif Şafak, ''Biz yazarları ya çok seviyor ya çok kızıyoruz. Bu da biraz futbol takımı tutmak gibi. Böyle bir söylemin yazara da kültür hayatına da bir katkısı yok'' dedi.’

’“Yazarları takım tutar gibi seviyoruz’”

Elif Şafak, ''Biz yazarları ya çok seviyor ya çok kızıyoruz. Bu da biraz futbol takımı tutmak gibi. Böyle bir söylemin yazara da kültür hayatına da bir katkısı yok'' dedi.’
 
ANKARA - Crowne Plaza Otel'de yapılan ''5. Ulusal Yayın Kongresi''nin açılış oturumunda konuşan yazar Elif Şafak, ''Yazar Gözüyle Türk Yayın Dünyası'' konulu sunumunda, Türkiye'de okuyucuların büyük bir kısmını kadınların oluşturduğunu, bu endüstriyi kadınların ayakta tuttuğunu savundu.
 
Buna rağmen yayın dünyasının erkek egemen bir yapısı bulunduğuna, yazarlar, yayıncılar ve editörlerin genellikle erkek olduğuna dikkati çeken Şafak, Türkiye'de kadın yazar olmanın güzelliklerinin, zorluklarından daha fazla olduğunu dile getirdi.
 
Türkiye'de edebiyat eserlerine yönelik eleştirilerin yazar odaklı olmasını doğru bulmadığını, bunun yazarları yıprattığını ifade eden Şafak, ''Biz yazarları ya çok seviyor ya çok kızıyoruz. Bu da biraz futbol takımı tutmak gibi. Ya çok yanlarındayız ya çok karşılarında. Böyle bir söylemin yazara da kültür hayatına da bir katkısı yok'' diye konuştu.
 
'YAZARDAN ÇOK ESERE ODAKLANILMALI'
Şafak, sanatçının kişiliğinden çok esere ve metne odaklanılması durumunda daha ''insancıl, yapıcı ve esnek'' eleştirilerin gündeme geleceğini söyledi. Yazarların egoist olduğunu, yaptıkları işin gereği olarak paylaşmayı bilmediğini ifade eden Şafak, aylarca, yıllarca kendi dünyasında bireysel bir üretimde bulunan yazarların ekip çalışması yapamadıklarını kaydetti.
 
Bu açıdan editörlük kurumunun önemine dikkati çeken Şafak, romanla senelerce yaşayan, romana içten bakan yazara, eksiklerini gösterecek sakin bir dış sese ihtiyaç olduğunu vurguladı. Şafak, ''İyi bir editör, yazar için şanstır. Editörünün kıymetini bilmeyen yazar akılsızdır'' değerlendirmesinde bulundu.
 
'KORSAN YERİNE HIRSIZLIK DENMELİ'
Kayıt dışı yayıncılığın hala büyük bir sorun olduğuna işaret eden Şafak, ''korsan'' kelimesinin olaya sevimli bir hava kattığını, bunun yerine ''hırsızlık'' kelimesinin kullanılmasının daha doğru olacağını söyledi.
 
''Kayıt dışı yayıncılık, sadece yazarın cebinden ve emeğinden çalınan bir hırsızlık değil, çevirmeninden editöründen, matbaa işçisine kadar herkesin cebinden çalınan bir para'' diyen şafak, bu konunun üzerinde daha fazla durulmasını istedi.
 
Türkiye'de iyi bir edebiyat okuru olduğunu belirten Şafak, bunun önemli bir kesimini de her kesimden, her kılık ve kıyafetten, her görüşten kadınların oluşturduğunu söyledi. Yabancı ülkelerin aksine, Türkiye'de yazılan kitapların buharlaşmadığını dile getiren Şafak, ''Okur kitabı sevdiği zaman hayatının içine buyur ediyor. Yengesine okutuyor, anneannesine veriyor, Almanya'daki kuzenine gönderiyor. Bizim enerjimizin büyük bir kısmı okurdan geliyor'' diye konuştu.
 
'DOĞURDUĞUNUZ ÇOCUĞU CAMİ AVLUSUNA BIRAKMAK GİBİ...'
Yazar Doğan Hızlan da ''Türkiye'de Yayın ve Yazın Hayatı'' konulu sunumunda, yayıncılığın sadece bir ticaret alanı olmadığını belirterek, yayıncıların işlerini, ''çabuk kırılan, alıngan'' yazarlarla beraber yürüttüklerini söyledi. Hızlan, yayıncıların yazarlar ve şairlere incelik göstermesi gerektiğini dile getirdi.
 
Kendisi de yazar olan yayıncıların, yazarın halinden iyi anladıkları için daha başarılı olduklarını ifade eden Hızlan, ancak yayıncının sadece kendi edebiyat zevki doğrultusunda eserler basmasının yayınevini tekdüzeliğe götüreceğini kaydetti.
 
Türk yayıncılığının henüz bir endüstriye dönüşemediğine dikkati çeken Hızlan, çok satan yazarlar sayesinde bu durumun gerçekleşeceğini söyledi.
 
Hızlan, kitapların tanıtımında medyadan yararlanmanın doğru olduğunu, yayınevlerinin bütçelerinde reklama mutlaka yer ayırmaları gerektiğini belirterek, şöyle konuştu: ''Bazı yazarlar televizyona çıktığı için eleştiriliyor ancak yazar, kısmet bekleyen paşa kızları gibi köşede oturmamalı. 'Yazarı orada burada görüyoruz' diyenler var. Göreceksin ki kitabını alasın. Televizyon elbette kullanılacak. Kitapla ilgili röportajlar verilecek. Yayınevleri de çıkardıkları kitap için tanıtma çalışmaları yürütecek. Kitabı çıkardıktan sonra tanıtmayıp ortaya bırakmak, doğurduğunuz çocuğu cami avlusuna bırakmak gibi bir şey. Yayınevi kitabı satmak için büyük çaba harcamalı, yazar da ortada gözükmeli.''

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Pinochet ölümünden 36 yıl sonra anıldı
Pinochet'nin diktatörlüğünde öldürülen Şilili şair Victor Jara'yı ...
Vizyona giren 4 yeni film
Bu hafta ikisi yerli 4 yeni film gösterime girdi. Theo Angelopoulos'un ...
İzmir'de Enrico Macias rüzgarı
Pazar günü İzmir'e gelecek olan Fransız sanatçıya, özel bir törenle ...
 
'Şeytana uyularak' yazılmış bir başyapıt
Gogol’’ün 200. yaşının anısına 'Ölü Canlar’’ 1901 Rusça baskısının ...
''Troya canavarı''nın fosili bulundu
Çanakkale'nin Ezine ilçesinde, 11 yıl önce deniz kıyısında ortaya ...
Fatih Akın'dan 'minare yasağı' protestosu
Fatih Akın, İsviçre'de minare yasaklayan referandum sonucundan dolayı ...
 
Ege Üniversitesi’’nde sanat günleri’…
11 Aralık’’ta başlayacak Ege Üniversitesi 3. EgeArt Sanat Günleri'nde ...
Grammy’’de Beyonce rüzgarı esecek
Grammy müzik ödüllerinde bu yıl R&B şarkıcısı Beyonce, yılın en iyi ...
İzmir beyaz perdede: Bir gevrek, bir boyoz’…
Yönetmenliğini ve senaryo yazarlığını Osman Dikiciler'in yapacağı, ...
 
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Horus'un Gözü
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Çiğli Güneş Ülkesi
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Latife Hanım çam devirince!
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve bugün Türkiye (3): 'Dans eden ayılar' ve 'Sokak hayvanları'
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Eskidendi çok eskiden...'
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
Metanoya!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türkiye'nin İslam’la sınavı
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kamu yararı Çeşme Projesi’nin neresinde?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
12 Eylül ve yeni Anayasa
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Atatürk’ün Toprak Kanunu ya da feodalizmin tasfiyesi uğraşısı
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva