HABERLER>GÜNCEL
9 Nisan 2011 Cumartesi - 09:59

'İzmir küresel merkez olacak'

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’yi küresel güç, tarihten hak ettiği gibi İzmir’i de küresel merkez haline getirerek, kenti diplomasi merkezi haline getirmek istediklerini söyledi.

 İzmir küresel merkez olacak

Soner Çağlar/Egedesonsöz - AK Parti’nin tüm illerde düzenlediği Türkiye Buluşmaları toplantılarının İzmir ayağına katılmak için AK Parti il Başkanı Ömer Cihat Akay’ın daveti üzerine İzmir’e gelen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ilk olarak sabah saatlerinde Swissotel Grand Efes’te İzmir’deki konsolos ve fahri konsoloslarla kahvaltıda buluştu. Daha sonra İzmir Valiliğini ziyaret eden Ahmet Davutoğlu, ardından AK Parti İl Başkanlığı’nı ziyaret etti.

Davutoğlu AK Parti İzmir'de...haber için tıklayın

Davutoğlu yaralıları ziyareti etti...haberi için tıklayın
 
Öğle saatlerinde İzmir Ticaret Odası (İTO)’nun ev sahipliğinde Hilton Oteli'nde düzenlenen “Dünyadaki Gelişmeler ve Türkiye'nin Dış Politika Vizyonu'' toplantıya katılan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, önemli açıklamalar yaptı.
 
İSTİKLALİMİZİN SEMBOLÜ
İzmir üzerine düşüncelerini anlatan Davutoğlu, şunları söyledi:
“İzmir asırlar boyu bir liman şehri olarak kalmadı. anadolunun penceresi oldu, kapısı oldu. o uzun asırlar boyu İzmir’de çok zengin ticaret hayatı oldu. İzmir deyince akla sadece bir şehrin, interlandının hikayesi gelmez. Aslında avrupa ile asya arasındaki büyük ticaret köprüsünün limanı akla gelir. İzmir, 16. yy dan itibaren bugüne kadar iktisat tarihçilerinin bütün çalışmalarında kıtalararası ticaretin giriş kapısıdır. Ve bizim yakın dönem modernleşmemizde de iktisadi ve kültürel hayatın modernleşmesinde çok önemli rol oynamış bir merkezdir. Onun için 19. yüzyılda İzmir de çok geniş diplomatik bir çevre vardı. Çünkü Anadolu’yu anlamak isteyenler İzmir’de bir konsolosluk bulundurmak ihtiyacı hissediyorlardı. İzmir, Osmanlı’nın o geniş ‘Afraavrasya’ hakimiyeti içinde en önemli birkaç liman şehrinden biriydi. İzmir’le Anadolu’ya açılırdı. Selanik’le Avrupa’ya, İstanbul’la dünyanın her yerine… Bu üç şehir üzerinden ciddi bir ekonomik aktivite sağlanırdı. Onun için düşünce hareketlerinde çok kültürlü hareketlerde İzmir sembol bir şehir oldu. Onun için İzmir diplomasinin merkezi oldu, yüzyıllar boyunca.”

 


İZMİR KÜRESEL KENT OLACAK
İzmir’i yeni bir vizyonla, sembol olan şehri 19. yüzyılın ekonomik hareketliliğinin ve diplomasi merkezi şehrin, Cumhuriyetimizin kuruşunun İstiklal Harbi’nin son aşamasını temsil eden, istiklalimizin sembolü İzmir’i, yeniden sembol haline getirmek istediklerini dile getiren Davutoğlu, “İzmir’i küresel bir şehir haline getirmemiz gerekiyor. İzmir tekrar diplomasinin aktığı, dünya siyşasetinin önemli etkilerde bulundu merkezlerden biri haline getirmek… Bunun için izmir in potansiyeli var. Önemli olan İzmirlilerin ve ilk başta hükümetimiz olmak üzere birlikte bu vizyonu harekete geçirmek” dedi.
 
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI TEMSİLCİLİĞİ AÇILIYOR
Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı olarak bu konuda adım atmaya kararlı olduklarını belirterek, şöyle devam etti:
 “Birincisi Ankara’daki Bakanlığımızın merkezi haricinde şuana kadar sadece İstanbul’da bakanlığımızın bir merkezi vardı. İkinci dışişleri Bakanlığı Temsilciliğimizi İzmir’de açıyoruz. Geçen 2010 yılında gerçekleştirdiğimiz teşkilat yasasındaki değişiklikle ülke içindeki temsilcilik sayılarımızı arttıracağız. Çünkü Türkiye’nin buna ihtiyacı var. İnşallah Haziran ayında en geç Temmuz ayı başında, yer de hazırlandı, bizde bugün tayini yaptık. Bretislava’daki büyükelçimiz sayın Dicle Kopuz, Temmuz ayından itibarin burada göreve başlıyor. Böylece Ankara ve İstanbul’dan sonra İzmir’i Dışişleri Bakanlığımızın önemli odak merkezlerinden biri haline getireceğiz. Daha sonra Antalya’da da bir temsilcilik açacağız.”
 
İZMİR’DE AVRUPA KONSEYİ İNSAN HAKLARI KONFERANSI
Bugün bir talimat vererek, önemli uluslararası toplantı, aktiviteler ve faaliyetlerin bir kısmını İzmir’e taşıyacaklarını kaydeden Davutoğlu, “Zaten Türkiye’nin o derece yoğun diplomasi trafiği var ki, bu trafiği 81 vilayete dağıtsak herkese bir pay düşer. Ama İzmir’e özel bir pay düşmesini istiyoruz. Çünkü biz İzmir’in Akdeniz’in en önemli şehirlerinden birisi olmasını istiyoruz. İzmir’in Avrupa’nın Asya’yla ilişkilerinden en önemli şehir olmasını istiyoruz. Onun için bu ayın sonunda 26-27 Nisan’da tekrar güzel İzmir’i ziyaret etme imkanı bulacağım. Çünkü Avrupa Konsey’inin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile ilgili Avrupa Konseyi İnsan Hakları Konferansı, en geniş katılımlı toplantısını İzmir’de gerçekleştireceğiz. Avrupa Konseyi dönem başkanı Türkiye olarak, İzmir kalıcı bir anlaşmaya, konferansa ev sahipliği yapacak. Daha sonrada birçok faaliyeti İzmir’e almaya kararlıyız” diye konuştu.


 
SELANİK VURGUSU
İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş’ın Yunanistan ve Selanik ile ilgili ikili ilişkilerin geliştirilmesi yönündeki cümlelerine yönelik olarak Davutoğlu, son Yunanistan ziyaretini anlattı:
“Yine son Yunanistan seyahatinde Selanik’i ziyaret ettim. Selanik’i resmen ziyaret eden ilk Türk Dışişleri akanı olarak belediye başkanı ile çok uzun görüşmeler gerçekleştirdik. Ve ona tarihte olduğu gibi İzmir’le Selanik arasında ulaşım köprüsünü ticaret köprüsünün, kültür köprüsünün kurulması gerektiğini söyledim. İnşallah karşılıklı olarak uçak seferleri, feribot seferleri ve kardeş şehir ilişkisi kurulacak. Bu aynı zamanda Balkanlar’dan mübadele ile İzmir’e gelmiş olan kardeşlerimizin Ata yurtlarına köylerine tekrar bağlanması anlamına gelecek. Tekrar bir dostluk köprüsü oluşturulacak. Türkiye ve Yunanistan arasında iki dost ve komşu ülke olarak…”
 
İZMİR EXPO 2020 İÇİN HAZIR OLMALI
Toplantının soru cevap bölümünde Ahmet Davutoğlu, İzmir’in EXPO 2020 adaylığı konusuna da değindi. Soru-cevap bölümünün sonunda katılımcılarının ‘Sayın Bakanım EXPO adaylığı’ şeklinde seslenmesi üzerine Davutoğlu, “Son 8 yıl içerisinde uluslar arası arenada hangi yarışa girdiysek kazandık. Erzurum ünivresite Oyunları’ndan diğer etkinlik ve görevlere kadar… Maalesef tek kaybettiğimiz İzmir’in EXPO 2015 adaylığı oldu. Onu da çok az bir oy farkla, haksızlıkla kaybettik. Dolayısıyla aslında İzmir hak ediyordu. Bunu gönülden söylüyorum. Çok az bir farkla kaybettik. Nihayi karar için değerlendirmeye ihtiyaç var. Ülkemiz için inşallah hayırlısı olsun. Her halikularda İzmir bu tür organizasyonlara hazır olmalı” şeklinde konuştu.
 
Bu sırada AK Parti İl Başkanı Ömer Cihad Akay da, “Sayın bakanım size bir borcumuz var ödeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

 
TÜRKİYE’NİN DIŞ POLİTİKASI
Türkiye’nin dış politika vizyonunu anlatan Davutoğlu, Türkiye'nin 2002'de belirlediği 5 dış politika hedefinden birinin ''Soğuk savaşın şartlarından çıkmak, tüm dünya ile küresel ilişkiler kurmak'' olduğunu söyledi. Davutoğlu, bu politik yaklaşım nedeniyle, zaman zaman” hayalperestlikle” ''eksen kaymasıyla'' eleştirilerine maruz kaldıklarını; ancak bu eleştirilerin gerçeği yansıtmadığını kaydederek şöyle konuştu:
''Biz hem batılıyız, hem doğuluyuz, hem kuzeyliyiz, hem güneyliyiz. Bizim yön bağlantımız, saplantımız yok. Çinlilerle konuşurken Asyalıyız, Saraybosna'da konuşurken Balkanlıyız. Moskova'da konuşurken Avrasyalı, Brüksel'de konuşurken Avrupalıyız. Bunlar bizim coğrafyamızın, tarihimizin gereklilikleridir. Biz tarihimizin ve coğrafyamızın gereklerini yerine getiriyoruz. Kimse bize eksen kaymasıyla itham etmesin.''
Hedeflerden ikincisinin ''Devletin içinde güvenlik ve özgürlük dengesinin sağlanması'' olduğunu, halkına güvenmeyen devletlerin ayakta kalamayacağını ifade eden Davutoğlu, ''Kendi halkınızla bütünlük içine giremezseniz olumlu sonuçlar elde edemezsiniz'' dedi.


    
SINIRLARI DUVAR DEĞİL, KAPI YAPTIK
Davutoğlu, ''Komşularla sıfır problemin'' belirlenen bir diğer hedef olduğunu, kendisi bunu ilk kaleme aldığı zaman ''akademik bir ütopya yazmakla'' itham edildiğini anlatarak, ''Komşularla ilişkiler konusunda 8 yılda devrim mahiyetinde paradigmal değişimler yaşandı''diye konuştu.
İlişkilerin normalleşmesi için, tarihin normalleşmesi, Musul'un Diyarbakır ile İzmir'in Sakız ve Selanik ile Gaziantep'in Halep ile birbirine kardeş edilmesi gerektiğini söyleyen Davutoğlu, ana prensibin ''sınırları korurken, sınırları duvar değil kapı yapabilmek'' olduğunu kaydetti.
 
Davutoğlu, bu yaklaşımın iş dünyası açısından da büyük önem taşıdığına işaret ederek, hiçbir uluslararası yatırımcının, komşularıyla çeşitli sorunlar yaşayan bir ülkeye yatırım yapmak istemeyeceğini oysa bugün uluslararası yatırımcıların sadece Türkiye'ye yatırım yapmakla kalmayıp, Türkiye üzerinden başka ülkelere de ulaşmayı hedefler konuma geldiklerini belirtti.
Dış politikada dördüncü hedefin ''Çevredeki bütün bölgelere yeni bir perspektifle bakmak''olduğunu ifade eden Davutoğlu, Türkiye'nin ''çevresindeki her bölgeden kendini birinci derecede sorumlu hisseden konuma geldiğini'' anlatarak, şunları söyledi:
''Şu an Ortadoğu'da hangi sorun olursa olsun, 'tüm taraflarla kim konuşur?' denirse, akla önce Türkiye geliyor. Biz ilkeli siyaset yürüttük, çifte standart uygulamadık. Bölgede değişim dalgaları var. Biz bu konuda çok dürüst bir politika izledik. Değişimler zaruridir, kaçınılmazdır. Bu ülkelerde yaşayan kardeşlerimizin de insan haklarına saygılı, hesap verebilen, şeffaf, demokratik siyasi düzen içinde yaşamayı talep etme hakları var. Ama her zaman bu değişimin barışçıl olması gerektiğini söyledik. Türkiye bu çevre coğrafyasında bu rolü oynamaya devam edecek. Tarih madem ki bu süreçte sorumluluğu omuzlarımıza yüklemiştir. Bundan kaçmak mümkün değildir.''
 
Davutoğlu, belirledikleri beşinci dış politika hedefinin ise ''Şu ana kadar Türkiye'nin açılmadığı tüm alanlara açılmak'' olduğunu, dünya ülkelerinin bütçe kısıntılarına gidip büyükelçiliklerini kapattıkları dönemlerde Türkiye'nin 18 yeni büyükelçilik açtığını söyledi.

Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi üyeliğine yeniden aday olacağını, İstanbul'u bir ''BM şehri'' yapmak istediklerini kaydeden Davutoğlu, ''80 yılda olduğumuzun 5 misli dünyada temsil ediliyoruz. Birçok uluslararası örgütün sekreterliğini aldık. Bu gücümüzü sonuna kadar kullanacağız'' dedi.
 
SORU-CEVAP BÖLÜMÜ
 
VİZE MUAFİYETİ BİR LÜTUF DEĞİL
Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, soru üzerine AB'nin Türk pasaportlarına vize muafiyeti uygulamasının "bir lütuf" olmadığını söyledi.
 
Gerekçeleri ne olursa olsun, vize muafiyetinin hayata geçirilmesinde çok geç kalındığını ve uygulamanın başlayacağı gün "geç kalmış bir hak teslimi" olacağını ifade eden Davutoğlu, "AB'nin Türkiye'ye uyguladığı vizenin siyasi, hukuki ve ahlaki temeli yoktur. Ahlakiden kastım da verilen sözlerin yerine getirilmesi anlamındadır" dedi.
 
Davutoğlu, Türk vatandaşlarına yönelik mevcut vize uygulamasının hukuki geçerliliğinin bulunmadığının bizzat AB üyesi ülkelerdeki mahkemelerin son dönemde artan ölçüde aldığı kararlarla kanıtlandığını vurguladı. Görüşmelerin vize muafiyeti hedefiyle başlatılmaması durumunda, Geri Kabul Anlaşması'nın yürürlüğe girmesinin de söz konusu olamayacağını ifade eden Davutoğlu, "Haklı olduğumuz için er ya da geç vize muafiyeti alacağız" diye konuştu.
 
LİBYA’DAKİ OLAYLAR
Türkiye'nin Libya'daki gelişmeler karşısında başından itibaren ilkeli bir politika izlediğini belirten Davutoğlu, başından itibaren değişimin zaruri olduğunu ve halkın haklı taleplerinin karşılığını bulması gerektiğini dile getirdiklerini söyledi.
 
Davutoğlu, Libya'nın bölünmesi, "de facto" bazı otoritelerin oluşması ya da kardeş çatışması gibi durumlarda Türkiye'nin en etkin önlemleri alacağını vurgulayarak, "Bir yol haritası teklif ettik. Libya'da siyasi değişiklik şart, bunun önünü açacak şekilde önce sükunetin sağlanması gerekir. Türkiye, Libya halkının haklı taleplerini destekliyor. Uzun dönemli çatışma ortamının doğmaması için de ateşkesin sağlanması için gece gündüz çalışıyoruz" dedi.
 
TARİH, PETROL KUYULARINDAN DAHA DEĞERLİ
Davutoğlu, 2002 yılında Türk dış politikası için "Türkiye'yi ait olduğu coğrafyalarda en etkin güç, dünyada da küresel güç yapmak" yönündeki iddialı hedefini ortaya attıklarını, hayalperestlikle, eksen kaymasıyla suçlandıklarını, ancak ekip olarak çalıştıklarını ve bu hedeften hiç taviz vermediklerini belirtti.

Davutoğlu, bu hedefin gerçekleşmesi için gerekli altyapının olup olmadığını soranlara üç önemli dayanak noktasını referans gösterdiklerini söyledi.

Türkiye'nin, bu hedefe yönelirken en önemli dayanaklarından birinin tarih olduğunu anlatan Davutoğlu, ait olduğu tüm coğrafyalardaki tarihi bağlarının büyük avantaj sağladığını belirterek, "Tarih, büyük bir potansiyeldir ve en büyük petrol kuyularından daha değerlidir" dedi.
 
İkinci dayanağın coğrafya olduğunu kaydeden Davutoğlu, Türkiye'nin optimum büyüklükte ve aynı anda 10 coğrafi bölgeye müdahil olabilecek konumda bulunduğunu söyledi.
Davutoğlu, Türkiye'nin sahip bulunduğu insan kaynağının da dış politika hedeflerine destek olduğunu kaydetti.
 
Devlet ile vatandaşlar, kurumlar ve sivil toplum örgütleri arasındaki eşgüdümün başarıyı getirdiğini söyleyen Davutoğlu, Ankara'da makro düzeyde üretilen politikaların, şehirlerde, şirketlerde mikro düzeyde yansımalarının olmaması durumunda, o politikaların başarısından söz edilemeyeceğini belirtti.
 
Davutoğlu, kendisini dinleyen iş dünyası temsilcilerine seslenerek, “Projelerin altyapısı sizler tarafından güçlendirilecek, bu yüzden şehirlerin ayağa kalkması lazım. İzmir'in Akdeniz'de ticaret ve diplomasi merkezi olması lazım. Biz İzmir'e güveniyoruz” dedi.
 
Toplantının sonunda İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Davutoğlu'na “bolluğu, bereketi, bir arada olmayı ve uyumu” temsil ettiği için özel olarak üretilmiş aşure kara kazanı hediye etti.
 
Davutoğlu da gittiği birçok yerde farklı hediyeler aldığını söyleyerek, “Hediye seçmek zor bir iştir. Bu kara kazan, bugüne kadar aldığım en anlamlı hediyelerden biri oldu" dedi.

 
EKREM DEMİRTAŞ NE DEDİ?
İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş ise, yaptığı konuşmada Türkiye'nin küreselleşen dünyanın etkin bir ülkesi olduğunu belirtti. Türkiye'nin bölgesel güç olduğunu artık kimsenin tartışmadığını söyleyen Demirtaş, şöyle konuştu:
“Tabii bu kendiliğinden olmadı. ‘Komşularla sıfır sorun’ dediniz. Bu politikanızı, Cumhuriyetimizin Kurucusu Büyük Atatürk'ün, ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ ilkesinin devamı olarak görüyoruz. ‘En çok ticaret en yakın komşu ile yapılır’ diye Yunanistan ile olan daha doğrusu olmayan ticari ilişkilerimizi geliştirmek için 9 kez Türkiye Kıyıları ve Yunanistan Ege Adaları Ekonomik Zirvesi düzenledik, yüzlerce de ziyaret gerçekleştirdim. 1992'de 200 milyon dolar ticaret ve çok soğuk olan ilişkiyi ısıtmada naçizane katkı yaptık. Bugün ticaretimiz 4 milyar dolara geldi. Sağolun, yeşil pasaporta vize uygulamasını kaldırttınız. Sıra mavide, onu da bekliyoruz.”
 
Bu yıl içerisinde Ağustos veya Eylül ayında İzmir’de 10. Türkiye Ege Kıyıları ve Yunanistan Ege Adaları, Ekonomik Forumu'nu Başbakanların katılımı ile yapmak istediklerini ifade eden Demirtaş, “Bu toplantıları 2 ayaklı yapmak istiyoruz. İlk gün İzmir'de, ikinci gün de Başkanlarımız Çeşme'den Sakız'a geçer, adada bir yemek yer ve döneriz” önerisini getirdi. Demirtaş, dünyanın en büyük organizasyonu olan EXPO 2015'e İzmir’in aday olduğunu ama maalesef haksız bir şekilde kaybedildiğini belirterek, İzmir’in EXPO 2020 adaylığı için Davutoğlu'ndan destek istedi.
 
Yunanistan’ın Selanik kenti ile İzmir'in kardeş şehirler olduğunu vurgulayan Demirtaş, iki şehir arasında feribot seferleri başlatılması halinde bunu destekleyebileceklerini açıkladı.

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İbo’yu Alman özel timi koruyor
Uğradığı saldırının ardından tedavi olmak için Almanya’ya giden sanatçı ...
12 Eylül komutanı öldü
12 Eylül Darbesi sırasında Genelkurmay İkinci Başkanlığı görevini yürüten, ...
Vekil sürüklendi polisin burnu kırıldı
Diyarbakır'da sivil itaatsizlik için çadır kurmak isteyen BDP'lilere polis ...
 
Küçük kapaklardan büyük insanlık
Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nin plastik kapakların toplanarak ...
Alaton: Öcalan ev hapsine alınabilir
İş adamı İshak Alaton, Türkiye'de 20 yılı aşkındır Kürt sorunu üzerinde ...
Seferihisar'da temiz enerji eylemi
Seferihisar ilçesinde, temiz ve güvenilir enerji kaynaklarına yönelinmesi için eylem düzenlendi.
 
Belediyeye 'taşeron' baskını
Uzun süredir eylem yapan Konak Belediyesi taşeron işçileri, bugün de belediye ...
Mahkemeden Şık ve Şener’e ret
“Ergenekon” soruşturmasında tutuklanan gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim ...
'Bir kan, üç can' ile yola çıktı
19 yaşındaki oğlunu kazaya kurban veren baba 'Bir kan üç can' sloganıyla ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Atatürk’ten rövanşı alacaklar da…
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Halkın gerçek gündemi sahnede!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Şimdi ne olacak?
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (10) 'Bak Postacı Geliyor'
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva