Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere İzmir'e geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adnan Menderes Havalimanı'nda çocuklar tarafından karşılandı.
Erdoğan'ı Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, AK Parti İl Başkanı Kerem Ali Sürekli ile çok sayıda partili karşıladı.
Erdoğan, Ege Üniversitesi içinde yapımı tamamlanan camiyi açmak için bölgeye geldi.
Açılışa İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, AK Parti İzmir Milletvekilleri Binali Yıldırım, Alpay Özalan, Yaşar Kırkpınar, Necip Nasır, Mahmut Atilla Kaya, Eski Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak katıldı.
Açılışın ardından Erdoğan AK Parti İl Başkanlığı'na hareket etti.
Cami açılışında konuşan Erdoğan, “Mimarından işçisine, hattatına, ahşap işçiliklerine varıncaya kadar emeği geçenleri milletim adına tebrik ederek bundan sonraki eserlerde de onları takdir ettiğimi söylemek istiyorum. Saygılı Ailesi'ne böyle bir ibadethaneyi üniversitemize kazandırdıkları için teşekkür ediyorum. Camimizin konferans salonu da birçok etkinlikte iş görecek" dedi.
Camilerin sosyal hayattaki önemine vurgu yapan Erdoğan, "camilerimizi hayatımızı merkezi haline getirmek gerek. Cami namaz bitince, iş bitince terk edilen bir mekan hiçbir zaman olmadı.
Cami, muhabbetin, kaynaşmanın, dayanışmanın yeridir. Öğrenmenin, öğretmenin, diyaloğun, istişarenin mekanıdır.
Müminler tüm renkleri ile kardeş olduklarının bilincini camilerde ulaşırlar. Cemaati olmayan cami ne kadar ihtişamlı olursa olsun yetimdir.
Ege Üniversite öğrencileri başta olmak üzere bölgede yaşayan vatandaşların camiyi öksüz ve yetim bırakmayacaklarına inanıyorum” dedi.
Erdoğan cami açılışının ardından İl Başkanlığı önünde konuşma yaptı. Erdoğan, AK Parti İzmir İl Başkanlığı balkonundan partililere yaptığı konuşmada, 31 Mart yerel seçimiyle ilgili değerlendirmeleri samimiyetle yaptıklarını ve devam ettiklerini belirtti.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
İzmir'e büyükşehir vasıtasıyla getirmek istediğimiz hizmetler için oran yeterli olmadı. Bizim anlayışımızda seçmene küsme darılma vatandaşı suçlama gibi bir durum asla söz konusu olamaz. Siyasette daime hesaba çekilmeden önce nefsinizi hesaba çekin anlamında bir hareketiz. Eksiklerimizi yanlışlarımızı telafi etmeye çalışıyoruz. Bugünlere sürekli kendimizi geliştirerek geldik. Biz aşkınan çalışan yorulmaz diyerek bu yolda yürüdük. Bizim gözümüzde tüm makam ve unvanlar geçicidir, fanidir. Bunlar milletin kendisine hizmet etmemiz için verdiği emanetlerdir. Ana muhalefet, CHP bunun farkında değildir.
Bizim gözümüzde tüm makamlar geçicidir, fanidir, milletin kendisine hizmet vermek için verdiği emanetten ibarettir. Bu CHP bunların farkında değil. Bunlar özellikle lafı geldiğinde hanım kardeşlerimize saygı gösterdiklerini söylerler. Yalan... İşte parlamentoda Grup Başkanvekili Özlem kardeşimize neler yaptıklarını izlediniz değil mi? İfadeye bak 'Ulan şu kadını susturun.' Şimdi ben buradan sesleniyorum, CHP'ye gönül veren hanım kardeşlerime sesleniyorum, 'şu kadını susturun' diye ifade kullanılır mı? Bunu kullanana ben ne dedim... Bunlar bir hanımefendiye bu ifadeyi kullanacak kadar edepsiz ahlaksız bunlar. Bu parlamentoda 50 civarında hanım milletvekili olan AK Parti'nin bu duruşunu hazmedemiyorlar. Bunlara göre kadın ne yapmalı? Kadın hizmetkar olmalı, bahçıvan olmalı, tarlada, bahçede domates toplasın, biber toplasın. Ama karşılarında hukukçu gördükleri zaman kuduruyorlar. Özlem Hanım bir hukukçu, bir hukukçuyu hazmedemiyorlar. Mühendis, doktor arkadaşlarımız var, hazmedemiyorlar. Onlar istese de istemese de inşallah AK Parti'nin hanımları kadınları bunları aşa aşa iktidara yürüyorlar."
"Suriye'de ne oldu, Barış Pınarı Harekatı ile bizim sınırlarımızı taciz eden o teröristlere, Barış Pınar Harekatı ile haddini bildirdik mi? Şimdi o terör koridorunu yapamadılar. Bay Kemal ne dedi, Bay Kemal dedi ki 'Bizim Suriye'de ne işimiz var'. Bay Kemal, bizim Suriye'de işimiz var da veya yok da senin oralarda ne işin var. Esed'e adamlarını niye gönderdin, niye gönderiyorsun. Bütün bunları söylerken ne yazık ki PYD, YPG bu örgütlerle Bay Kemal iş tutuyor. Parlamentodaki HDP, PKK'nın desteğiyle orada değil mi. Onlarla beraber Ankara'dan İstanbul'a neden yürüyorsun. Bir gün de çık de ki, 'Bu PKK terör örgütüdür.' Demedi, diyemez. Aynısını geçmişte Tunceli ile ilgili olarak da yapamadı, yapamaz. Çünkü ürkektir, korkaktır, pısırıktır ve yalancıdır
İzmir’le beraber tüm ülkede 31 Mart sonuçlarını değerlendirmemizi samimiyetle yaptık. Güçlü ve zayıf yanlarımızı tartarak partimizi çok daha güçlü şekilde geleceğe taşımaya çalışacağız. 7. Olağan kongre sürecimizi partimizi yenilediğimiz, taze bir ruhla yola devam ettiğimiz farklı bir dönem olacaktır. Kongrelerde ortaya çıkacak yeni teşkilat yapımız 2023-2024 seçimlerinde kilit rol oynayacak. Kongre seçimlerinde bulunduğunuz yerlerin Ömerlerini, Haticelerini bulun çıkarın. En ufak hataya fırsat veremeyiz. Kılı kırk yararak çalışmamızı yürütüyoruz. Terör ve şiddete bulaşmadıkça her türlü görüşün başımız üstünde yeri var.
"Son günlerde bir şey tutturdu, güya ben Külliye'de bir CHP'li ile görüşmüşüm. Ben... Arkadaşlarım gerekli cevabı verdiler. 'Böyle bir görüşme olmadı' dediler." ifadesini kullanan Erdoğan, "Bunu haber yapan gazeteci kayıp. Kendisi de diyor ki 'herhalde yanıldık' filan. Bay Kemal senin hayatın yalan, hayatın yalan.
Bak İzmir'den, milletvekili olduğun ilden sesleniyorum sana. Eğer yiğitsen ben cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum, sen genel başkanlığını ortaya koyabiliyor musun? İspat ettin, ettin. Etmediğin takdirde CHP'nin genel başkanlığı bu yalancıdan kurtulsun ve çek git ama yapamaz. Bugüne kadar ben bunu çok söyledim, denedim, yapamaz. Hepsi birbirini bulmuş. O gazetenin köşe yazarı da bu da aynı. Bu kadar iddialı söylüyorum. Bizim hayatımıza yalan girmedi ama bunların hayatı yalan." diye konuştu.
Milletin inancı ile kavgalı bir kesimin tekrar eski alışkanlıklarına döndüklerini görüyoruz. Kılık kıyafetinden dolayı kadınlarımıza yönelik sözlü veya fiili şiddete varan bu provokasyonlara asla göz yummayız, yummayacağız. Milletimizin arasına yeni nifak tohumları ekilmesine tahammülümüz yoktur. Bu tarz nefret suçlarıyla ilgili emniyet ve yargı kurumlarımız anında gereken adımları atmayı sürdürecek. Kimsenin 28 Şubat zihniyetini hortlatmasına izin vermeyeceğiz."