Ha'ni…
Biraz andırıyor ya…
Andırmaktan öte…
Ha'ni milletçe…
Bi'yakıştırma sevdamız vardır ya…
Hemen…
Karşılaştırma (benzetme) mekanizması çalışmaya başladı:
'Kardeş oyumu O'na vereceğim… Vallahi, rahmetli Tarık Akan'dan daha yakışıklı…'
Rahmetli Tarık Akan daha mı yakışıklıydı?
Tartışılır…
Aslında…
Hanımefendilere sormakta yarar var ki…
Onlar kararını çoktan vermiş sanki…
'Oyum, O'nundur…' diyen kadınların sayısı önemsenmeli…
Muhabbet…
Aslında sokak jargonu gibi görünse de…
Konuştukça açılıyor insan…
Ve…
Özellikle hanımefendilere kulak verirseniz…
Mevcut milletvekilleri arasında…
Sinema yıldızı gibi bir isim var…
'Hangi partiden?' diye sorsan…
Bi'solukta cevap veremez belki ancak…
Söz konusu…
'Erkan Baş' olunca…
Yemin – billah…
Akan sular duruyor…
***
TV ekranlarını çatlatan bir 'sima'…
Üst dudağını kapatan…
Devrimci bıyıklar…
Renkli gözler…
Kendini dinleten bir hatip…
Hepsinden önemlisi…
Dinlerken heyecan veren bir konuşmacı…
Karşınızda kısa adı 'TİP' olan…
'Türkiye İşçi Partisi'nin Genel Başkanı…
Pos bıyıklı…
Çoğu kez parkasız ama…
Doğuştan 'janti' devrimci siyasetçi…
Erkan Baş…
***
Uzun zamandır TBMM'de ama…
Özellikle son dört aydır…
'Manşetlerin Efendisi' gibi…
Hayat hikayesi…
Roman olacak kalınlıkta değil ama…
Allahı var; etkileyici!
Mesela…
44 yıl önce Almanya'nın Berlin kentinde…
Dünyaya 'merhaba' diyor; Erkan Baş…
Aile Yugoslav göçmeni, Boşnak…
O günlerde…
Soyadları 'Jusoviç'…
Baba Halil, Almanya'ya giden ilk işçilerden…
Anne Meryem, tekstil işçisi…
Hikayemizin kahramanı…
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nin…
'Bilim Tarihi' bölümünden mezun…
Bi'ara…
İstanbul Teknik Üniversitesi'nin…
'İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü'nde…
Misafir öğretim görevlisi olarak çalışıyor…
Gelgelelim…
Doğuştan 'haksızlık savaşçısı' olduğu için…
Üniversitedeki yemekhane işçilerinin haklarını savunayım derken…
Bi'de bakıyor ki…
Okul yönetimi O'nu görevden uzaklaştırıvermiş!
***
Siyaset'e sevdası…
Çok genç yaşta başlıyor…
Önce…
Sosyalist İktidar Partisi'nin üyesi oluyor…
Ardından…
Türkiye Komünist Partisi'nde sorumluluklar üstleniyori…
15 yıl önce…
İstanbul Taksim Meydanı'nda gerçekleştirdiği…
'Yürek kaldıran' konuşmasıyla…
Kendini geniş bir çevreye kabul ettiriyor…
Bir süre sonra…
(29 yaşında…)
O partinin Genel Başkanı oluveriyor…
TKP'de 'ayrışma' yaşanınca…
Gözünü kapatıp…
2017'de Türkiye İşçi Partisi'ni kuruyor…
Ertesi yıl…
HDP'den milletvekili adayı oluyor…
Barış Atay'la birlikte seçiliyor ama…
Kısa bir süre sonra…
Türkiye İşçi Partisi'ne geçiyor…
An itibarıyla…
TBMM'de dört milletvekiliyle temsil edilen TİP'in…
Genel Başkanı ve…
İstanbul milletvekili…
Sivri dilli ama…
O bu özelliğinden hiç taviz vermiyor…
***
Merak edilen sorunun cevabını…
Önceki gün…
Bizzat açıkladı yakışıklı genel başkan…
'Emek ve Özgürlük İttifakı'nın mensubu Türkiye İşçi Partisi…
14 Mayıs Seçimi'ne…
En az 41 şehirde kendi adı, amblemi ve…
Adaylarıyla giriyor…
***
Bu arada…
Seçimlere '38 gün' kala…
Simge Sağın'ın seslendirdiği 'Aşkın Olayım' şarkısı…
Nasıl olduysa…
Türkiye İşçi Partisi lideri Erkan Baş için…
Özel bir yorumla yenilendi…
Ancak…
Klibi beğenenler olduğu kadar…
Eleştirenler de var…
***
Espriyi seviyor…
'Oksijen'e verdiği röportajda…
Gülümseten bir cümlesi var…
Diyor ki:
'İnşallah Cumhurbaşkanı olursun diyorlar… Dua mı beddua mı, anlayamadım…'
Laf aramızda…
O'na benzeyen bi'tane politikacı bile yok…
Şu sözü önemli:
'Siyaseti meslek olarak görmüyorum, benim için toplumsal bir sorumluluk…'
***
Bitiriyoruz…
Devrimci kimliğiyle öne çıkan Erkan Baş…
Tarık Akan'a benzetilmekten gerçekten hoşlanıyor mu?
Kalbinin sesi ne diyor, bilemem…
Ancak…
Cumhuriyet Gazetesi'ne verdiği röportajda…
Yaklaşan seçim için…
Yüreğinden geçenleri şöyle özetliyor:
'Hedefimiz yüzde 3'ün üstüne çıkmak olmalı… Esas hedef, Cumhur İttifakı'nı yenilgiye uğratmak… Cumhuriyetin ikinci yüzyılında, insanların parası olmadığı için tedavi edilememesi akıldışıdır, kabul edilemez…'
Nokta…
Hamiş: Erkan Baş'ın, Türk Sineması'nın unutulmaz aktörlerinden Tarık Akan için paylaştığı tweet şöyle: 'Ölürken bile nasıl yaşanacağını öğretti; boyun eğmeden, diz çökmeden; güle güle en yakışıklı abimiz…'
Sonsöz: 'Mutlu olmayı yarına bırakmak, karşıya geçmek için nehrin durmasını beklemeye benzer ve bilirsin ki, o nehir asla durmaz… / Jean-Christophe Grange – Fransız yazar, gazeteci ve senarist…'