EGEDESONSÖZ – İzmir Emlak Komisyoncuları Esnaf Odası Başkanı Mesut Güleroğlu, SONSÖZ TV’de gayrimenkul alım satım vergileriyle dairelerin gerçek değeri üzerinden emlak vergisi hesaplanması konularında yaşanan sıkıntıları dile getirdi.
Gazeteci yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtlayan Güleroğlu, “Türkiye’nin yapması gereken üç şey var” diye başladığı konuşmasında, alım satım vergilerinin yüzde 2’den yüzde 0,5’e, emlak vergilerinin makul seviyeye çekilmesi gerektiğini, ayrıca 5 yıl içinde alınıp satılan binalardaki gerçek değer tartışmalarının da vergi barışıyla ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi.
TÜRK YATIRIMCI, YABANCI ÜLKELERDE KONUT YATIRIMI YAPIYOR
İkinci, üçüncü sahibi olanların, yeni yasal düzenleme çalışmaları sonrası daha çok vergi ödeyeceğini, bu durumda yatırımcının ülke dışında konuta yatırım yapacağının altını çizen Başkan Mesut Güleroğlu, şunları söyledi:
“Diyelim ki bir yatırımcı, 1 milyon liraya bir ev aldı. Yasada amir bir hüküm var; evin değerini, emlak değerinin altında gösteremezsiniz! O alım satımı yapılmış evin emlak değeri, 100 bin lira gösterilmiş. Bu durumda 100 bin lira üzerinden alım satım yapıyorsunuz, 100 bin lirayı bankaya yatırıyorsunuz, 900 bin lirayı elden veriyorsunuz! Alıştan sonra 3 sene geçti! 1 milyona aldığınız evin değeri oldu 4 milyon lira! Evi satmaya gittiniz. Alacak kişi kredi kullandı. 4 milyon lira değer üzerinden kredi çekildi! O kredi, direkt satıcının hesabına yatırılıyor! Maliye bir bakıyor, o ev 3 yıl önce 1 milyon liraya satılmış! 5 yılı doldurmadığı için devlet diyor ki, sen bu işten 3 milyon 900 bin lira kazanç elde etmişsin, dolayısıyla bana yüzde 40 gelir vergisi ödeyeceksin! Şimdi bu şartlarda kim konuta yatırım yapar? Ne oluyor? Kıbrıs’a, Atina’ya, Dubai’ye gidiyor, orada yatırım yapıyor. 250 bin euroya bir ev aldığında 5 yıl oturma izni veriyor. Schengen topluluğunda bu büyük bir avantajdır. Dolayısıyla insanlar, o ülkelere yatırım yapıyor. Oysa, ülkemizdeki konut yatırımcılarının ülkeye yatırım yapmasının önünün açılması lazım. Vergisel boyutun mutlaka elden geçirilmesi gerekiyor.”
ALIM SATIM YÜZDE 0,5 OLSA, KİM SATIŞI GERÇEK DEĞERİ ÜZERİNDEN YAPMAZ Kİ…
“Bu ülkede yapılması gereken üç şey var; birincisi, alım satım vergisi yüzde 2 satıcıdan, yüzde 2 alıcıdan alınıyor. Bu oranı yüzde 0,5, yüzde 0,5 yapsak, toplamda yüzde 4 yerine yüzde 1 olsa, herkes evinin gerçek değeri üzerinden satışını yapmaz mı? Pekala yapar! O zaman devlet daha çok vergi kazanır. Bunu vergi uzmanları söylüyor ve normalde alınan vergiden 5 kat fazla vergi toplanacağını ifade ediyorlar. İkincisi; 1 milyona alıp 4 milyona sattığında vatandaşın mağduriyet yaşamaması için, imar barışında olduğu gibi bir bedel ödetip vergisel barış yapılmalı. Şu kadar para öde, seni o cezadan muaf tutayım, demeli devlet! Herkes buna evet, der. Üçüncüsü, belediyeler emlak vergileriyle geçiniyor. Emlak vergisi, bugünkü oranlara bakacak olursak, hiç kimse emlak vergisini ödeyemez. Burada da bir değişiklik yapılmalı. Bugün İzmir’de en düşük emlak vergisi, 4 bin, 5 bin lira. Konutların gerçek değerlerinden gösterildiğini düşünün, o zaman 30 bin, 40 bin, 50 bin lira emlak vergisi ödemek zorunda kalacak insanlar. Bir emekli, zaten karnını zor doyuruyor, bu vergiyi nasıl ödesin? Hangi emekli bu rakamları ödeyebilir? 35 yıllık mesleki tecrübeme dayanarak söylüyorum bunları ve önerilerim hayata geçirildiğinde ülke refaha kavuşur. Bir yatırımcı, diyelim ki Kıbrıs’tan 50 bin Sterlin’e bir ev alıyor, 300 Sterlin’e kiraya veriyor. Orada 50 bin sterlini 8 senede amorti ediyor. Ülkemizde o yatırımı yapsaydı, amorti etmesi için 20 yıl, 22 yıl beklemesi gerekecekti. Şimdi de Dubai’de ev alanların sayısı artmaya başladı. Atina’dan da yatırım yapan çok insan var. Bizi arayıp o ülkelerden konut bakmamızı isteyen çok yatırımcı var.”