'SonSöz TV'nin canlı yayınına katıldığında...
Rahşan ve Bülent Ecevit çiftinin siyasi emaneti...
35 yaşındaki 'Demokratik Sol Parti'nin...
7'nci genel başkanı unvanını taşıyordu...
Sözünü dudaktan esirgemedi...
Siyaset'en 'cepheleşme'yi doruklarda yaşayan Türk Politikası'nda...
'Bi'taraf olmayan bertaraf olur!' sözünü çürütmeye çalıştı...
Kurduğu cümlelerin tadını çıkara çıkara...
Hem İktidar Partisi'nin yanlışlarını...
Hem de Ana Muhalefet'in eksiklerini...
Tak... Tak... Tak... diye masanın üstüne koydu...
'Siyaset, bir yerde bedel ödemektir!' dercesine...
AK Parti için, 'Korona maskesini ellerine yüzlerim bulaştırdılar' dedi...
Hemen arkasından CHP'nin 11 büyükşehir başkanına döndü, 'Türkiye muz cumhuriyeti mi?' diye sordu...
Hızını alamadı, dudaklarından 'CHP milletvekilleri koyun mu?' lafı çıkıverdi...
**
Başka ne dedi?
Döneceğiz buraya tekrar...
**
35 yıl ve 170 gün önceydi...
80 Darbesi nedeniyle Bülent Ecevit siyasi yasaklıydı...
CHP kapatılmıştı ve ne zaman açılacağı belli değildi...
Rahşan Ecevit ve bir avuç arkadaşı harekete geçti...
Zaten tarihi CHP'nin yenilenmesi gerekiyordu...
Çünkü...
Ecevit, darbe öncesi 'Orta'nın Solu'na...
Yani, gerçek adıyla 'Demokratik Sol Harket'e geçmek istiyordu...
Ecevit Çifti'ne göre...
CHP artık misyonunu tamamlamıştı...
Ve...
Tarihin tozlu sayfalarında artık yerini almalıydı...
Kararları kesindi, dönmediler...
Amblemi 'beyaz güvercin' olan DSP'yi, Rahşan Hanım resmen kurdu...
**
O güvercin...
Siyaset Arenası'nda az buçuk yalpalasa da...
Tempolu kanat çırpmaya gayret etti...
Özellikle...
90'lı yılların ikinci yarısında ve...
2000'li yılların başında Türk Siyaseti'nde etkili oldu...
1991'de 3 milyona yakın oy topladı ama muhalefette kaldı...
1995'te 76 vekille koalisyon ortağı oldu...
1999, DSP'nin 'altın yılı' olarak tarihe geçti... 136 vekil çıkardı, ANAP ve MHP ile koalisyon kurdu... O yıl...
DSP'nin 136 vekili ve 193 belediye başkanı vardı...
Büyük Marmara Depremi, her şeyin sonu oldu...
Ekonomi çöktü, hayat ışığı söndü...
Nitekim...
2002 seçimlerinde...
DSP, ANAP, DYP ve MHP sandıktan çıkamadı...
Sonra, zaten...
Hiç bir şey eskisi gibi olmadı...
**
DSP'de hem milletvekilliği hem de İzmir belediye başkanlığı yapan Efsane Başkan Ahmet Piriştina bile bu kentin ikinci kez Reis'i olmak için kolları sıvadığında CHP'yi seçmişti...
Ama ömrü yetmedi...
**
Bir süre sonra...
Bülent Ecevit de Hak'ın rahmetine kavuştu...
DSP'yi yaşatmak için...
Ecevit'ten sonra...
Zeki Sözer ve Masum Türker yoğun çaba sarfetti...
**
Sonra o koltuğa...
Beş yıl önce Önder Aksakal geldi...
Aslen Antalyalı'ydı ama...
Aydın'ı, memleket bildi...
İlk, orta ve liseyi Efeler Kenti'nde tamamladı...
İnşaat mühendisi oldu ama...
Politika aşkı hep ağır bastı...
Siyasi gençlik ataklarının diyetini acıklı biçimde ödedi...
12 Eylül Darbesi'nden sonra tutuklandı...
Beş yılını hücrede geçirdi...
Ecevitler, O'nu iki kez Aydın'da vekil adayı gösterdi, nasip olmadı; il başkanlığı yaptı...
Beş yıl önceki olağanüstü kongrede genel Başkan seçildi...
**
DSP, geçen yıl yerel seçimde yarım milyon oy aldı...
Bu Türkiye genelinde 'yüzde 1' demektir...
Hiç bir ittifakta yer almadılar...
Beylik benzetmedir:
'Ya istemediler ya istenmediler!'
Hangisinin verdiği rahatlıkla bilinmez ama...
İktidar Partisi'ne...
'Maske olayını batırdın... Çiftçiyi şehirde amelelik yapmaya muhtaç ettin... İhalelerden kendine fırsat çıkarıyorsun!' dediler...
CHP'yi de hedefe oturttular...
Altıok'lu partinin 11 büyükşehir belediye başkanının, iktidarla gereksiz yere hizipleştiğini iddia ettiler...
Hepsinin altına canlı yayında DSP lideri Aksakal imza attı...
Daha da ileri gitti...
Kılıçdaroğlu'nun, geçen seçimde İYİ Parti'ye vekil transferine onay vermesini eleştirdi... Aynı eylemin iki yeni siyasi parti için de olabileceğinin konuşulduğunu hatırlattı, 'Bunun yerine barajı düşürmek için uğraşalım' dedi... CHP'li vekiller çok sinirlendi...
**
Bitiriyoruz...
Rahmetli Ecevit...
Hem CHP'ye hem DSP'ye yıllarca liderlik yaptı...
Beş kez hükümet kurdu, ülkenin selameti için başbakan olarak görev üstlendi...
Acaba...
Yaşasaydı böylesi tartışmalar için ne derdi?
DSP'nin bugünkü başkanı Aksakal...
Tüm eleştirilerinde haklı olabilir...
Son derece cesur çıkışlar da yapabilir...
Alır bunları, O liderin başarı hanesine yazarız seve seve...
Ancak...
Bu ülkenin partisi ne olursa olsun hiç bir vekili için...
Söze başlarken, 'Af buyurun!' dese bile...
'Koyun' benzetmesi yapamaz!
Nokta!
Sonsöz: 'Bir kuzu, binlerce koyun arasında kendi anasını nasıl bulursa, yapılan iyilik ve kötülükler de eninde sonunda gelir sahibini bulur... / Hz. Mevlana...'