2010 yılı 17 Temmuzunda 'Mitomani Nedir' başlıklı bir yazı yayınlamıştım.
O yazıda Mitomani'yi anlatmaya çalışmış ve örnekler vermiştim. Aradan geçen 14 ayda Türkiye'deki bazı kişilerin ünü, ülke sınırlarını aştı, tüm dünya da tartışılır, Uluslararası Tıp Kongrelerinde 'Denek' olarak incelenir olmaya başlandılar.
Eski yazı ile ilgili kısa bir hatırlatma yapıp, konumuza girelim mi? Haydi öyleyse;
Tıp dilinde Mitomani, yalan söyleme hastalığıdır. Mitomani bir çeşit dürtü kontrol bozukluğu olarak da tanımlanabilir. Aynen kleptomani, yani çalma hastalığı gibi. Kişi kendini yalan söylemekten alıkoyamaz. Bu onun engelleyemediği bir dürtüsüdür. Çok basit şeyler için, biraz sonra söylediği yalanın ortaya çıkacağını bile bile yalan söylemeye devam eder. Mitomanların yalanları öylesine gelişigüzeldir ki, nasıl toparlayacakları konusunda bir planları yoktur!..
Mitomani'ye zemin hazırlayan psikiyatrik sorunlar şunlardır;
'Narsist Kişilik'
, 'Asosyal Kişilik' ,Histerik Kişilik' , 'Çocukluk yıllarında istismara uğramak'… Örnekler vererek kısaca açıklamaya çalışalım;
Narsist Kişilik: Narsist kelimesi, Narsistik kişilik bozukluğu olan kişileri nitelemeye yarayan sıfattır. Narsist kişilerin her zaman amacı, mükemmele ulaşmak, toplumda parmakla gösterilen nadide insanlardan olmaktır.
İlgiyi kendileri üzerinde toplayan Narsistler başkalarını görmezler, onların haklarına saygılı olmazlar,işbirliği yapmazlar. Egoist olurlar, empati yapamazlar, şöhret-para-toplumda üst düzeyde olmak vazgeçilmezlerindendir. Başarılı insanlara kin ve nefret duyarlar, eleştiriye imkan tanımazlar, eksiksiz yaratıldıklarına inanırlar.
Örnek: Bu kişiler bir makama gelince hemen, 'Astığım astık-kestiğim kestik' havasına girerler. Bulundukları kurumda 'Tek Adam' olurlar. Bunlardan biri Genel Başkan olsa, milletvekillerini kendisi seçer, kafası kızdı mı Bakanlarını kapının önüne koyar!...
Asosyal Kişilik: İçine kapanıklık, insanlarla özellikle karşı cinsle konuşmaktan çekinmek, devamlı yalan söylemek, kişisel çıkarları için başkalarını aldatma gibi davranışlar, Asosyal kişilik belirtileridir.
Örnek: Asosyal kişilikte olan biri, bir ülkede yönetici olursa kendisini seçenlere sürekli yalan söyler.
Histerik Kişilik: Bu rahatsızlık renkli, dramatik ve dışadönük davranış biçimi ile karakteristiktir. İlk bakışta canlı-renkli görünümüne karşın derin ve uzun süreli sürdürmede bir yetersizlik görülür. Düşünce ve duyguları abartılıdır.
Örnek: Demokratik bir ülkede böyle bir kişi yönetici olsa, kendini 'Sultan' , 'Padişah' veya 'Halife' olarak görür.
Çocukluk Yıllarında İşkence ve İstismara uğramak: Çocukluk yıllarında yakınları tarafından işkence ve kötü muamele gören kişilerde görülür. Bunlar büyüdüklerinde çok agresif olurlar.
Örnek: Bir çocuğu, babası 'tavana iple asıyor' ve dayısı son anda yetişip kurtarıyorsa ve o çocuk korkudan babasının ayakkabılarını öpüyorsa, o çocuğun yetişkinliği de çok problemli olur…
Mitomani hakkında yeterince bilgi sahibi olduk. Şimdi beraberce, birilerinin kamuoyu önünde verilmiş ve yalanlanmamış-tekzip edilmemiş beyanatlarından bazılarını yeniden okuyalım, kararı sizler vereceksiniz;
*Hem Laik, hem Müslüman olunmaz. İkisi bir arada bulunamaz. Bu ikisi ters mıknatıs etkisiyle birbirini iter. Bizim referansımız İslam'dır. Laiklik tehlikedeymiş, yıkılacakmış, millet isterse elbette yıkılacaktır.
-Laiklikten korkmayın. Kişiler laik olmaz, devlet laik olur. Bakın ben Müslüman'ım ve Laik bir Devleti yönetiyorum. İkisi bir arada bal gibi olur.
*Biz Nato'nun asli üyesiyiz. Biz onay vermezsek Nato karar alamaz. Nato'nun Libya'da ne işi var. Nato Libya'ya giremez, biz izin vermeyiz.
-Nato Kuvvetleri Libya'ya gidecek, oraya özgürlük getirecek. Biz Libya'ya ateş eden,kurşun atan olmayacağız. 5 askeri gemi-1 denizaltı Libya'ya ateş eden Nato gemilerini koruyacaktır. Libya'yı vuracak Nato uçaklarının komuta merkezi olarak İzmir seçilmiştir.
*Biz PKK ile, onun temsilcileri ile görüşen şerefsizlerden değiliz. Görüştüğümüzü iddia eden, ispat etmek zorundadır. İspat etmezlerse şerefsizdirler.
-Biz kendimiz görüşmedik. Başbakanlık makamı, Müsteşar Yardımcısını PKK yöneticileri ile görüşmesi için gönderdi. Ama o Başbakan adına değil, devlet adına görüştü. Biz kim devlet kim? Görüşen devlettir, biz değil. Kim aksini söylerse, tekrar ediyorum, o şerefsizdir..
*Biz; Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devletine inanıyoruz ve bunların teminatı biziz.
-'Demokrasi benim için amaç değildir, araçtır.' 'Davam için Papaz elbisesi bile giyerim.'
'Artık üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü geçerlidir.'
'O basılmamış kitap bir suç unsurudur.' 'Deniz Feneri Savcılarının görevlerinden el çektirilmeleri ile bizim bir ilgimiz yoktur.'
*Suriye ile dost ve kardeş bir ülkeyiz. Suriye ve Araplarla tarihsel bağlarımız var, onlara sırtımızı dönemeyiz. İki ülke aramızdaki vizeleri kaldırdık. Ticaret hacmimiz çok artacak. Bu bizim 'komşularla sıfır problem' politikamızın başarısıdır.
-Suriye Lideri, insan haklarını çiğnemekte ve kendi halkına silah çeken 'Baas'çı' bir anlayış sergilemektedir(Adam, babasından beri aynı adam).
Amerika, Suriye'ye yaptırım uygulamaktadır, biz de uygulayacağız. Hem ben artık Suriye ile konuşmam, bana yalan söylediler.
Bu kadar delil, bu kişi hakkında 'teşhis'te' bulunmanıza yardımcı olur sanırım. Siz değerli okuyucularım, delillerin doğruluğunu araştırıp bir kanata varınca, bu kişinin 'Mitomani' hastalığına tutulup, tutulmadığına ve doğrucu Davut mu, yoksa yalancı Çoban mı olduğuna karar vereceksiniz. Başarılar dilerim.
Bu kişi kim mi?
Bence yurt dışında yaşayan ve takma adı, 'Avarel' olan biridir !...
Değil mi? O zaman, biraz zahmet edip sizler bulacaksınız…