Cehaletin dibi yoktur.
Hah tamam, bu adamdan daha cahili bulunmaz dersiniz, başka bir cahil
öyle bir laf eder, bilmediğinden öyle bir yanlış şeyler söyler ki, şaşırır kalırsınız.
Cahil- Zır Cahil- Kör Cahil- Kara Cahil gibi dereceleri vardır.
Hah tamam, bu adamdan daha cahili bulunmaz dersiniz, başka bir cahil
öyle bir laf eder, bilmediğinden öyle bir yanlış şeyler söyler ki, şaşırır kalırsınız.
Cahil- Zır Cahil- Kör Cahil- Kara Cahil gibi dereceleri vardır.
Erdoğan, 12 yıldır Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetiyor. Yasamanın- Yürütmenin- Yargının- Medyanın tek hakimidir. O ne derse o oluyor.
O, 'Bu iş böyle olacak' diyor, devletin tüm erkleri onun emrini anında yerine getiriyor.
12 Yıl ve tek başına iktidarda olmak, kişinin olgunlaşması için yeterli bir süre değil midir?
12 yılda 3 Fakülte bitirip, 3 tane değerli bir meslek sahibi olmak mümkündür.
12 yaşına gelen bir çocuk bile terbiyeli konuşmasını, büyüklerine ve Türk Milletine saygılı olmasınıöğrenmiştir. Ancak geçen zaman kişinin olgunlaşma kapasitesini değil de, kibrini ve egosunu arttırıyorsa, o kişi cehaletin dipsiz kuyusunda kaybolmaya mahkûmdur.
O, 'Bu iş böyle olacak' diyor, devletin tüm erkleri onun emrini anında yerine getiriyor.
12 Yıl ve tek başına iktidarda olmak, kişinin olgunlaşması için yeterli bir süre değil midir?
12 yılda 3 Fakülte bitirip, 3 tane değerli bir meslek sahibi olmak mümkündür.
12 yaşına gelen bir çocuk bile terbiyeli konuşmasını, büyüklerine ve Türk Milletine saygılı olmasınıöğrenmiştir. Ancak geçen zaman kişinin olgunlaşma kapasitesini değil de, kibrini ve egosunu arttırıyorsa, o kişi cehaletin dipsiz kuyusunda kaybolmaya mahkûmdur.
12 senenin sonunda, Başbakan Erdoğan TBMM kürsüsünden televizyon canlı yayınında ve tüm dünyanın önünde 'Ulan' diyebiliyorsa, 'Yok öyle 25 kuruşa simit', 'Eşek ölür kalır semeri' gibisaçma sapan- ilkel örnekler verebiliyorsa, bu davranışı cehaletten başka ne ile ifade edebiliriz?
Vay boşa giden yıllara vay!
Vay boşa giden yıllara vay!
Erdoğan, 'Mustafa Kemal de Kürdistan dedi, şimdi ona da mı bölücü diyeceğiz' diye konuştu.
Bu, yıllar boyu Türk ve Türk Milletine düşman olanların, özellikle kullandıkları bir söylemdir. 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetin ilan edilmesinden önceki zamandan örnek vermek, en azından Cumhuriyete ve Türk Milleti tarafından yapılan Kurtuluş Savaşımıza hakarettir. Cumhuriyet ilan edilip, yeni Türk Devleti kurulduktan sonra Kürdistan mı kaldı, Lazistan mı kaldı?
Amaç, Osmanlının son zamanına özenmek ve Hilafetin olduğu İslam Devleti'nin yeniden kurulması ise, bu fikre inananların açıkça- mertçe bunu söylemeleri gerekir. Kendi fikirlerini savunmaktan aciz insanlara 'Korkak' denir.
Zaten Cehalet ve Korkaklık kardeştirler.
Bu, yıllar boyu Türk ve Türk Milletine düşman olanların, özellikle kullandıkları bir söylemdir. 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetin ilan edilmesinden önceki zamandan örnek vermek, en azından Cumhuriyete ve Türk Milleti tarafından yapılan Kurtuluş Savaşımıza hakarettir. Cumhuriyet ilan edilip, yeni Türk Devleti kurulduktan sonra Kürdistan mı kaldı, Lazistan mı kaldı?
Amaç, Osmanlının son zamanına özenmek ve Hilafetin olduğu İslam Devleti'nin yeniden kurulması ise, bu fikre inananların açıkça- mertçe bunu söylemeleri gerekir. Kendi fikirlerini savunmaktan aciz insanlara 'Korkak' denir.
Zaten Cehalet ve Korkaklık kardeştirler.
Erdoğan, 'Atatürk' dememekte ısrar etmektedir. Gazi Mustafa Kemal'e 'Atatürk' soyadı, 'Türk Milletine yaptığı hizmetlerden dolayı bir teşekkür ifadesi olarak' 24 Kasım 1934 tarihindeTBMM tarafından verilmiştir.
Yani Gazi Mustafa Kemal'in soyadı, Atatürk'tür.
Bir insana soyadı ile hitap etmek, medeni ve saygılı bir insan olmanın gereğidir.
Yani Gazi Mustafa Kemal'in soyadı, Atatürk'tür.
Bir insana soyadı ile hitap etmek, medeni ve saygılı bir insan olmanın gereğidir.
Fakat Badem takımının bu tip anlamsız takıntıları vardır. Atatürk'ü hiç sevmezler. Yıllardır, 'Atatürk ezanı Türkçe okuttu' diye demediklerini bırakmazlar, ama kendi iktidarlarında ezanın Kürtçe okunmasını 'demokratikleşme' olarak gösterirler!
Sayın Erdoğan;
Hiç boşu boşuna eveleyip-gevelemeyin. Kafanızdaki düşüncenizi, Türkiye'nin federal bir yapıya dönüştürülmesi hayalinizi açıkça-mertçe Türk Milletine anlatın. Anlatın da karnınızın şişi insin. BOP Eşbaşkanı olarak 'Çok önemli görev yaptığınızı' siz söylediniz. Bu önemli görev, Türkiye-İran- Suriye ve Irak'tan koparılacak parçalarla, bölgede 2. İsrail olarak görev yapacak 'Büyük Kürdistan'
devletinin kurulması değil mi? Hani kadim dostunuz ve Kak-Abi dediğiniz Barzani var ya, onun odasında asılı duran haritadakidevlet.
Anlatın şu önemli görevinizi, niçin korkuyorsunuz?
Hiç boşu boşuna eveleyip-gevelemeyin. Kafanızdaki düşüncenizi, Türkiye'nin federal bir yapıya dönüştürülmesi hayalinizi açıkça-mertçe Türk Milletine anlatın. Anlatın da karnınızın şişi insin. BOP Eşbaşkanı olarak 'Çok önemli görev yaptığınızı' siz söylediniz. Bu önemli görev, Türkiye-İran- Suriye ve Irak'tan koparılacak parçalarla, bölgede 2. İsrail olarak görev yapacak 'Büyük Kürdistan'
devletinin kurulması değil mi? Hani kadim dostunuz ve Kak-Abi dediğiniz Barzani var ya, onun odasında asılı duran haritadakidevlet.
Anlatın şu önemli görevinizi, niçin korkuyorsunuz?
Türkiye gibi çok önemli bir devletin yönetimini üstlenmiş biri niçin açık konuşmaz, niçin? Cehalet ve Korkaklık kardeşliğinden olabilir mi?
Ne dersiniz, sizce olabilir mi?
Ne dersiniz, sizce olabilir mi?
MEŞRU MÜDAFA!
PKK, Mardin- Nusaybin'de yol devriyesindendönen Jandarma Özel Harekat Timine roketkullanarak saldırdı.
Saldırıdan sonra iki açıklama yapıldı;
*Genelkurmay Başkanlığından yapılan açıklama;
'Görev dönüşünde, bölgede pusu kurdukları anlaşılan bölücü terör örgütü mensupları tarafından saat 15.20 sularında uzun namlulu silahlarla 100-150 el ateş açılmıştır. Ayrıca konvoy gerisindeki taktik tekerlekli zırhlı araca 1 adet RPG-7 roketi atılmış, roket araca isabet etmemiştir.Açılan bu ateşe,
MEŞRU MÜDAFAA kapsamında zırhlı araçlar üzerindeki makinalı tüfekler ile derhal karşılık verilmiştir. Karşı ateş üzerine, terörist ateşi kesilmiştir.'
PKK, Mardin- Nusaybin'de yol devriyesindendönen Jandarma Özel Harekat Timine roketkullanarak saldırdı.
Saldırıdan sonra iki açıklama yapıldı;
*Genelkurmay Başkanlığından yapılan açıklama;
'Görev dönüşünde, bölgede pusu kurdukları anlaşılan bölücü terör örgütü mensupları tarafından saat 15.20 sularında uzun namlulu silahlarla 100-150 el ateş açılmıştır. Ayrıca konvoy gerisindeki taktik tekerlekli zırhlı araca 1 adet RPG-7 roketi atılmış, roket araca isabet etmemiştir.Açılan bu ateşe,
MEŞRU MÜDAFAA kapsamında zırhlı araçlar üzerindeki makinalı tüfekler ile derhal karşılık verilmiştir. Karşı ateş üzerine, terörist ateşi kesilmiştir.'
*PKK yaptığı açıklamada, 'Sorumluluk bölgemize giren TC Askerlerine ateş açılmış ve askerler kışlasına çekilince ateş kesilmiştir.'
Terörist saldırıda kendini 'Meşru Müdafaa' halinde sayan güvenlik güçlerinin komutanı, teröristleri takip edip, zararsız hale getirmeyen güçlerin komutanı, ülke sınırları içindeki bir bölgeyi silahlı terörist grupların denetimine bırakan güvenlik güçlerinin komutanı sizler ne işe yararsınız?
Güvenlik Güçlerimize bu emri veren Genelkurmay Başkanı da, Çözüm Süreci diyerek, askerin-polisin elini-kolunu bağlayıp, itleri serbest bırakan iktidar da ikisi de, ihanet içindedirler.
Bu ihanetin sonucu 'Divan-ı Harptir.' Anladınız mı?
Güvenlik Güçlerimize bu emri veren Genelkurmay Başkanı da, Çözüm Süreci diyerek, askerin-polisin elini-kolunu bağlayıp, itleri serbest bırakan iktidar da ikisi de, ihanet içindedirler.
Bu ihanetin sonucu 'Divan-ı Harptir.' Anladınız mı?