Kabul etmek gerekir ki; 'sosyal medya' büyük güç…

Ama…

Bazen çizmeyi aşıyoruz o arenada…

Her yazılana inanmak, dahası gözü kapalı paylaşmak…

Onarılması güç sıkıntıları da peşinden getiriyor…

Neden böyle?

İşte sağlam örnek…

***

İster mülteci deyin, ister sığınmacı…

Bir aydır Suriyeliler'le ilgili bir 'geyik' dolaşıyor…

Facebook'da, Twitter'da…

'Suriyeli… Doktora Tezi… Yavuz…' yazın; şaak diye çıkıyor…

İddiaya göre…

Sözüm ona bir üniversite için yapılan doktora tezinden…

Bazı bölümler, okuyana 'diken' gibi batıyor…

Mesela…

Sığınma kampındaki Suriyeli'ye soruyorlar:

'Niçin Türkiye'ye geldiniz?'

Cevap şöyle:

'Köyümüzü bastılar, Türkiye'ye gidin dediler…'

Olabilir; mümkündür…

Hassas soru şu:

'Nasıl yaşıyorsunuz; geliriniz ne?'

Bu cevaba, bu memlekette 'nasıra basmak' denir:

'Aldığımız ev kirası bedeli 1400 lira… Ben, annem, hanım, kardeşim, her birimize 1.250 lira sosyal yardım parası veriliyor… Etti 5000 lira. Yedi çocuk var. İkisi burada doğdu ve Türkiye vatandaşı oldu. Devlet her bir çocuğa 895 lira veriyor… Toplam: 6265 lira. Yani, ailemizin 11 bin 265 lira geliri var…'

'Yoook artık'; demeyin devamı var…

Doktora tezi konusu olan Suriyeli, diyor ki:

'Market kartımız var; markete para vermiyoruz. Telefon için ayda 5 lira ödüyorum, dünya ile görüşüyorum…'

Doktora tezi pastasının bi'de kreması var:

Diyor ki, Suriyeli arkadaş:

'Para biriktirdim otomobil aldım; taksicilik yapıyorum!'

Ha'di buradan yakın!

Hele son soru, film repliği gibi:

'Savaş bitince ülkene dönecek misin?'

Suriyeli'nin cevabına bakar mısınız?

'Niye döneyim ki? Burada işlerim iyi. Daha iyisini bulamam!'

***

Paylaşımın altındaki yorumlara göz attım…

En masumu şu:

'Türkiye'de Suriyeli olmak varmış! Sığınmacı diye onlara acıyoruz ama durumları valla billa bizden çok daha iyi…'

E, haklı millet…

***

Kabul etmek gerekir ki…

Suriyeli sığınmacıları çoğu kimse istemiyor…

Haklı nedenler çok…

Hiç birimiz 'Arapça' tabela görmek istemiyoruz…

Yağmur altında arabanızın camını silmeye çalışan…

Bi'paket Selpak satmaya uğraşan…

Kendisinden beş misli büyük çöp arabasını ittiren…

Suriyeli çocuklar gönülleri acıtıyor…

Ancaaak…

Sosyal medyada süretle yayılan…

O kerameti kendinden menkul doktora tezindeki gibi…

Bir eli yağda, bir eli balda…

Gelsin 'devlet desteği' filan yok…

Peki, ne var?

Şunlar var…

***

Bi'yerde iş buluyorlarsa çalışıyorlar…

Sigortalı filan değil tabii…

Bunlar TC vatandaşı olmadığı için…

Bakkal dükkanı bile açamıyorlar…

Olsa olsa ruhsatsız mekan çalıştırırlar ki…

Ona da belediye izin vermiyor / veremez…

Arada kaçak var mı?

Olmaz olur mu?

Bunların 'geçici sığınmacı kartı' var sadece…

Kızılay ile koordineli çalışan Kızılhaç aracılığı ile…

Avrupa Birliği fonlarından…

Adam başı ayda sadece '120 TL.' veriliyor…

Bi'de Türk Cumhuriyeti Devleti'nin hastaneleri var…

Ayırım yapmadan, bunlara ücretsiz bakıyor…

İlaçlarını bedava veriyor ve…

Doğum olduğunda para almıyor…

Ayrıca…

Hastanede sıra beklemiyorlar…

Ne market fişleri var, ne telefon kartları…

Olay budur…

Ha, girmiştir bir kasabın yanına…

Ya da bi'lokantada aşçı yamağı olmuştur…

Ne bileyim, berber kalfası olmuştur…

Ya da…

Ayakkabıcılar Sitesi'nde kaçak çalışıyordur filan…

O başka…

Onlar bi'açıdan şanslı Suriyeliler…

Ekmeklerini öyle veya böyle çıkarıyorlar…

***

Memleketinde 'iç savaş var; insan kıyımı var' diye…

29 Nisan 2011'den beri geliyorlar…

İnsanlık namına kucak açtık; buyur ettik…

Biz 'buyur' dedikçe dört milyon oldular…

Neredeyse sekiz buçuk yıldır, onlar için harcadığımız para…

Devlet Baba'nın resmi rakamlarına göre 40 milyar dolar…

Çevir bizim paraya; 240 milyar TL.

Eski parayla '240 katrilyon'

Düzenimizi, dengemizi bozdular…

Yine de 'insanlık bizde kalsın…' dedik…

***

Türkiye'de 600 bin Suriyeli çocuk eğitim görüyor…

4 milyon Suriyeli'nin dörtte biri 10 yaşın altında…

N'apıyor bunlar?

Çöp topluyorlar, ayrıştırıp satıyorlar!

Geçtiğimiz Haziran ayının rakamlarına göre…

Sadece İzmir'de…

150 bine yakın Suriyeli mülteci yaşıyor…

İstanbul'daki Suriyeli sayısı yarım milyonun üstünde…

Vatandaşlık verdiğimiz Suriyeli sayısı 80 bin…

Yavrulama(!) kabiliyetleri çok yüksek…

Sekiz buçuk yılda bu topraklarda dünyaya gelen…

Suriyeli bebek sayısı 500 bine yaklaştı…

Alın size bi'resmi rakam daha…

Gözümüzü kapatıp kucak açtığımız…

Her 100 Suriyeli'den ikisi…

Kafadan suç işliyor!

O doktora tezinde olduğu gibi…

6-7 nüfuslu Suriyeli sığınmacı ailenin eline…

Her ay keş 10 bin TL.'nin üstünde para geçerse…

O ailenin fertleri neden hırsızlık yapsın?

Havadan ayda 1.400 TL. ev kirası…

Adam başı 1.250 TL. sosyal yardım parası…

Bunları alan Suriyeli sabaha kadar çöp toplar mı?

***

Suriyeliler'i 'istemiyor' olmak başka şey…

Sosyal medyada sığınmacıları 'hedef yapmak' başka şey…

Kaldı ki…

İkincisi, her türlü 'soğuk bakış'tan…

Çooook daha tehlikeli…

Nokta…

Sonsöz: 'Merhametli olmak, ağlayanla ağlamak değildir… Ağlayanın gözyaşını dindirecek bir çözüm yolu bulmak ya da bulmaya çalışmaktır… / Erdal Demirkıran – Yazar…'