Ne zaman bir olay olsa, sanki iktidarda AKP değil de başka parti varmış gibi
AKP sözcüleri şunları söylemeye başlıyorlar;
'Bu bir provokasyondur. Eski Türkiye'ye özlem duyanlar içimizi karıştırıyorlar. Oyuna gelmeyin!'
Habur'da çuvallarlar, provokasyon derler. Uludere'de rezil olurlar, provokasyon derler. Hizbullahçılar ile Kürtçüler birbirine girer, işte size provokasyon!..
Be Allahın adamları, tek başınıza iktidardasınız. Hem de 11 senedir.
MİT-Polis-Ordu-Yargı-Medya hepsi emrinizde değil mi?
Kim provoke ediyorsa, bu provokatör, bu bürokratik oligarşi kimse yakalayın adalete teslim edin, Türk Milletine de açıklayın.
İşbilmezliğinizin, beceriksizliğinizin, cehaletinizin ceremesini millete yüklemeye kalkmayın. İşinizi namusunuzla yapın.
Esasında başımıza gelen her felaketin tek sorumlusu, AKP Hükümetidir.
11 yıldır kendilerince trene benzettikleri bir demokrasi örtüsü altında
'Federe İslam Devletini' kurmaya çalışıyorlar. Devletin tüm dinamiklerini, savunma merkezlerini parçaladılar.
Özellikle Doğu ve Güneydoğu Bölgelerimizde Askeri kışlasına, polisi karakoluna, istihbarat elemanlarını ise İmralı'ya çektiler.
Meydan ite-uğursuza-teröriste-tarikat ve cemaatlere kaldı.
Orada artık okullara Milli Eğitim Sorumluları değil, tarikatlar hakimdir.
Kamu Kuruluşlarında BDPKK etkindir.
Sokağa ise PKK Terör örgütü-Hizbullah Terör Örgütü ve Suriye için gelen
El-Kaide militanları sahiptir.
Sınırlarımız kaçakçılara emanet. Adamlar yükleriyle geliyorlar, kaçakçıları yakalamak isteyen güvenlik görevlilerini püskürtüyorlar, kaçak mallarıyla
doğru köylerine gidiyorlar.
Dağlar ise tamamen PKK terör örgütü dağ kadrosuna ait.
AKP Hükümeti sayesinde, kim eline silah alıyor, kim adam öldürüyor, kim
Türk Bayrağını yakıyor, kim örgüte üye olup yasaları çiğniyor, bunların hepsi makbul ve dokunulmaz kişiler.
Zavallı T.C Vatandaşları ise şaşkınlıkla olayları izliyor. Bankadan aldığı kredi borcunu ödeyemeyen ve mal bildiriminde bulunmayan köylü tekme-tokat hapse atılıyor, terörist baş tacı ediliyor.
Garip Türk vatandaşı elektrik parasını bir gün geç ödesin, anında kesilir.
Güneydoğu Anadolu da, elektrikte kaçak kullanım oranı % 70'in üzerinde!
Diyarbakır Dicle Üniversitesinde başlayan olaylar, yaklaşmakta olan felaketin habercisidir. Siz AKP Hükümeti olarak, 'İrtica'yı tehdit olmaktan çıkarıp, PKK ile kucak-kucağa olursanız, sokaklarınız 'Şeriat' isteyenlerle 'Kürdistan'ı kurmak isteyenlerin savaş alanına döner.
Hizbullah Terör örgütü de, AKP'nin 'İleri Demokrasi' anlayışıyla faaliyetlerine serbestçe devam etmektedir. Üniversitelerde örgütlenmiş olan PKK yanlıları ve Hizbullah yanlıları günlerdir çatışmaktalar. Bu çatışmalar diğer üniversitelere de yayılmaktadır.
Ülke bu halde iken, olayları analiz edemeyen sepetlerle, devlet-millet –Atatürk düşmanları;
'Ne var işte, daha ne istiyorsunuz, barışa karşı mısınız, kan akmaya devam etsin mi' diye sorup, millete bir tokat da onlar atıyorlar!
Orhan Gencebay ise yazdığı şiirle bu oyuna alet olduğunun farkında bile değil.
Orhan Bey, siz o şiirinizi yanlış kişilere okuyorsunuz.
Türk Milleti zaten barış-huzur istiyor.
Kendisini Türk Milletinin ferdi saymayanlar, Türk Bayrağını 'Bayrak' kabul etmeyenler barış istemiyor. Bölücüler 54 bin insanımızı öldürmediler mi?
Hala öldürmeye devam etmiyorlar mı? Siz şiirinizi bu katil sürüsüne okuyun. Sizin kullandığınız fakat dağdaki eşkıyanın kullanamadığı ne hak varmış, sorun öğrenin. Hak elde etmenin yolunun 'Silah-Öldürme' olmadığını onlara anlatın.
Siz Türk Milleti tarafından sevilen bir sanatçısınız. Cesur adamsınız. Siz şiirinizi Kandil'de okuyun. Dağdaki gençlerimizi takın peşinize getirin. Bunu yapamıyorsanız, yıllarca damla-damla biriktirerek büyüttüğünüz
Orhan Gencebay adını, Devlet-Millet-Bayrak düşmanı bölücülerin ayaklarına paspas yapmayın. Sizin yaratacağınız ortamdan yararlanan AKP Hükümeti, ülkeyi bölecek kararlar alır ve bir iç savaş çıkarsa, yine barış şiirleri
yazabilecek misiniz?
Siz hiç hırsıza, 'aman hırsızlık yapma, barışalım' denildiğini duydunuz mu?
AKP Hükümeti ve hiç kimse şunu asla unutmamalıdır;
Devlet çökerse, önce onu yıkanlar altında kalacaklardır…