Gazeteci ordusu önünde...

Akılda kalıcı en 'janti'(*) iltifat cümlesi şuydu:

'Başımın tacı Kemal Bey ile ne sorunum olabilir?'

O gün takvimler 21 Ağustos Çarşamba'yı gösteriyordu...

***

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun...

CHP'nin 7'nci Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile...

Evinde buluşmasının yarattığı dalgalar kıyılara vurmaya devam ediyor...

'Neden eski liderinin evine gitti; neler konuştular?'

***

Bir hafta oldu neredeyse...

Sorulara (yanlış anlaşılmasın) hafiften de olsa 'sudan' cevaplar verdiler...

Önemli kısmını kendilerine sakladılar...

Mesela...

'Birbirimizle hal/hatır sorduk; sohbet ettik!' diye...

Kestirip atmak o buluşma için yeterli(!) olabilir mi?

Olmaz!

Ancaaaak...

İmamoğlu'ndan gelen şu zarif tanım yeterlidir:

'Bu muhabbetin içeriği tamamen bir dertleşmedir, sohbettir... Birbirine sevgisi yüksek, saygısı yüksek iki insanın buluşmasıdır...'

Son derece zekice ve bi'o kadar da zarif soru ise gazetecilerden geldi:

'Bu görüşmeler devam edecek mi?'

İmamoğlu, bi'solukta cevap verdi...

Hatta...

CHP'nin dört, beş ay öncesini hatırlatırcasına...

Türkiye'de pek görülmemiş 'cilalı' bir açıklama yaptı:

'Niye gelmesin devamı? Gelmezse yanlış olur... Şahsen ben, sayın Kılıçdaroğlu'nun daha sık ve daha fazla gündemde olmasını da dilerim... Sonuçta biz beraber çalıştık, kader birliği yaptık ve bundan sonra yeni bir dönem var, yeni bir süreç var...'

***

Ancaaak...

Yeni ya da 'yenilenmiş' CHP'deki...

Bu 'eski genel başkan' ziyaretini...

Hürriyet Yazarı Abdülkadir Selvi...

Gazetedeki köşesinde...

Mansur Yavaş'la ilgili de ilginç bir iddia ortaya attı...

O ziyaretten sonra...

Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın...

İmamoğlu'nun yüzüne telefon kapattığını ve...

İstanbul'un Büyük Başkanı için, 'Terbiyesizlik etti' dediğini öne sürdü...

***

İddia bazındaki bu gelişmelerden sonra...

Her satır, her virgül doğruysa...

O zaman...

Kılıçdaroğlu'nun...

İmamoğlu'nun yüzüne söylediği iddia edilen şu cümle de doğrudur:

'Bu partinin böyle olması hoş değil!'

Oooo! Çok çarpıcı...

Başka 'elektrik gibi çarpan' bir detay var mı?

Var...

'24 TV'nin haberine göre...

O olay yaratan buluşmada...

Özgür Özel'den rahatsız olduğunu dile getiren İmamoğlu...

CHP Genel Başkanı'nın hala lider olamadığını...

Hala milletvekili gibi hareket ettiğini...

Ve tabanda karşılığının olmadığını söylemişti...

***

Bütün bu 'ilginç' ayrıntılar neden hep CHP'de yaşanıyor?

Ertelenen Tüzük Kurultayı'na...

Şunun şurasında kaç gün kaldı...

(4 / 9 Eylül arasında...)

Bakalım, o Kurultay öncesi CHP Lideri Özgür Özel ile buluşacak mı?

Buluşsalar da...

Her şey yolunda girecek mi?

***

Bitiriyoruz:

Ömrünün 50 yılını 'CHP'ye vermiş…

Değerli büyüğüm Bülent Baratalı'ya şunu sordum:

'Ekrem İmamoğlu neden CHP Kurultay'a sayılı günler kala önceki genel başkanı Kılıçdaroğlu'nun evine konuk oldu? Bu buluşma CHP'nin yarınlarını nasıl etkiler? Söz Baratalı'da:

'Bir Çin atasözü şöyle der; (Eğer bir ülkede cücelerin gölgeleri uzamaya başlamışsa güneş batıyor demektir...) Ülkemizde de iktidarın gölgesinin uzadığı bir noktadan geçiyoruz... Herkes biliyor ki, (Eğri okla doğru nişan vurulamaz...) Bunun süper örneğini de son günlerde yaşıyoruz... İktidar partisinin sahalara inemediği, toplumun bütün kesimlerinin sorunlarla boğuştuğu ortamda CHP ülkenin her yerinde toplantılar, mitingler yaparak psikolojik üstünlüğü ele geçirdi... CHP Lideri sayın Özgür Özel'in fikri takibi çok güçlü... Nitekim önceki gün, (Cumhurbaşkanı adayı değilim... Cumhuriyet'in ikinci yüzyılı başında partimi iktidar yapan bir genel başkan olarak tarihe geçeceğim) diyerek, net olarak kestirip attı... Sayın Kılıçdaroğlu da (Bin defa mazlum olsan da bir defa zalim olma...) diyen Hacı Bektaş Veli'nin sözleri doğrultusunda tavır almaya devam edeceğini, İmamoğlu'nu kendi evinde ağırlayarak gösterdi... Çünkü siyasetin kanunları yoktur; doğruları vardır... Göründüğü kadarıyla seçimli tüzük kurultayından parti içi kaos bekleyen kıymeti kendilerinden menkul çevrelerin çiğneyeceği sakız kalmamıştır... Belki bugüne kadar bazı yumurtalar kırılmıştır ama yumurtayı kırmadan zaten omlet yapılamazdı... Çok açık ve net olarak görülüyor ki; Hacı Bektaş'tan (Bir olun, iri olun, diri olun) öğretisi galip çıkmıştır...'

Nokta...

(*) Janti: Klas, nitelikli...

Sonsöz: Sözü süz de söyle gönlü bulundurmasın... Sözü diz de söyle, kulağa inci diye takılsın... Sözü de yüze söyle, gıybet (kötüleme) sanılıp olup utandırmasın... / Hz. Mevlana...