Yakışıklı adamdı…
Gösterişliydi…
Yeşilçam'ın gelmiş geçmiş tüm aktörleri arasında…
Farklı bir yeri ve unvanı vardı:
'Gözleriyle oynayan bir aktör…'
Ezberlediği bir repliği seslendirirken…
Bakışları ile sevgisini, aşkını, heyecanı hatta hiddetini…
O kadar iyi anlatıyordu ki…
Çalıştığı tüm yönetmenler…
Hep o bakışları başrole taşıyordu...
Hakkını yemeyelim…
Bu Tanrı vergisi özelliğin sahibi büyük usta Fikret Hakan'ı…
Beş yıl önce…
Neredeyse bugünlerde (11 Temmuz) kaybettik…
Ama…
Hiç unutmadık…
Neden unutmadık?
Geleceğiz oraya…
***
Oradan, buradan bulun ama mutlaka izleyin…
Büyük usta Fikret Hakan'ın…
Şu dört filminin tamamı başyapıttır:
'Üç Arkadaş… Yılanların Öcü… Keşanlı Ali Destanı… Buzlar Çözülmeden…'
Yıllar içinde bu filmlerde başka aktörler de başrol kaptı…
Ancak, O'ndan daha iyi kimse oynayamadı…
***
Çocuksu bir ruha sahipti…
Kim bilir…
Belki de bir '23 Nisan Çocuk Bayramı'nda…
Gözlerini bu güzel dünyaya açtığı içindir…
Ömrü yetseydi…
Anılarıyla birlikte şu sırada 90 yaşına koşuyor olacaktı…
***
Babası edebiyat öğretmeni…
Annesi başhemşireydi…
Aklı, fikri tiyatro sahnelerindeydi…
Ramp ışıkları O'nu bu sanatın içine çekiyordu…
Liseyi bıraktı…
Adını değiştirdi; Gaffar Bumin Çıtanak'ı tarihe gömdü…
Bunu nasıl yaptı?
Kendisi anlatmıştı, bi'zamanlar:
'Sahne adım ne olsun diye düşünürken, teyzem dedi ki: (Bumin Hakan eski imparator, madem kullanmayacaksın, Bumin Hakan'ın Hakan'ını al, önüne Fikret koy; olsun sana Fikret Hakan…) dedi… Böylece Fikret Hakan diye bir adam ortaya çıktı… İşte; o benim…'
Gencecik Fikret Hakan…
'Üç Güvercin' opereti için sahneye çıktığında…
Henüz 16 yaşındaydı…
Ses Tiyatrosu'nda…
'Leblebici Horhor' oyununda artık 'yıldız' olmaya koşuyordu…
***
Çok hızlı yaşadı…
San'at yaşamı boyunca '204 filmde' başrol üstlendi…
28 dizide kendisini soluk soluğa izlettirdi…
Ankara Sanat Tiyatrosu'nda 'Zorba' ile alkışları topladı…
'Köprüaltı Çocukları' ile start verdiği sinema serüvenine…
2014'te 'Birleşen Gönüller' ile nokta koydu…
Tam 64 yıl 'San'at ile İç içe' yaşadı…
Sinema ve Tiyatro'da evine sığdıramadığı kadar ödül topladı…
Dört filmin senaryosunu yazdı…
Bir filmin yapımcısı, beş filmin de yönetmenliğini üstlendi…
İnanır mısınız?
San'atla geçen 64 yıla…
Ayrıca dört roman, bir şiir kitabı ve bir de senaryo sığdırdı…
Bitti mi?
Hayır…
Büyük aktörün bir başka rekoruna uzanıyoruz…
***
Büyük oyuncuydu ama…
Aslında kadınlar için tam bir 'Şeytan Çekici' idi…
O'dan, gamzelerinden ve konuşan gözlerinden…
Kendini almayan kadınların altısı ile hayatını birleştirdi…
Çok hızlı sevdi, hemen evlendi ama aynı hızla boşandı…
Her evliliği ardında 'derin acılar' bıraktı…
O, Türkiye'nin evlilik rekortmeni aktörüydü…
***
29 yaşından gün aldığında...
Yeşilçam'ın tartışması ünlü aktörleri arasına girmişti…
Herkesten gizlediği bir sevgilisi vardı…
Kızın adı; Neşecan Paşmak'tı…
Neşecan'dan evlilik dışı bir kız çocuğu dünyaya geldi…
Peki, o yakışıklı aktör iki ay sonra ne yaptı, dersiniz?
İzmir'in ünlü 'Sarı Ailesi'nin…
Güzeller güzeli kızı, gizli flörtü 'Lale Sarı' ile dünya evine girdi…
Anlaşamadılar…
Çılgınlar gibi birbirini seven…
O İzmirli güzel kızla İstanbullu yakışıklı aktör…
Nikah defterindeki imzaları kurumadan 10 ay içinde ayrıldılar…
***
Aradan bir yıl bile geçmedi…
Takvimler 1963'ü gösterirken…
Karşısına Semiramis Pekkan çıktı…
Güzel kız, o günlerde şarkıcılık yolunda minik adımlar atıyordu…
Hepsinden önemlisi Ajda Pekkan'ın ablasıydı…
Ne var ki…
Hikayemizin ünlü aktörünün ikinci evliliği…
Sadece 66 gün sordu ve boşanmayla noktalandı…
Gazeteler, dergiler…
Aylarca bu hızlı boşanmayı sayfalarına taşıdılar…
***
Şimdi diyeceksiniz ki…
Bu adam şöhretin zirvesindeyken bir sevgilisi var…
Ayrıca o kadından bir de kızı var…
O kız büyürken…
Kızın annesiyle nikah masasına oturacağı yerde…
Kalbini kaptırdığı o kadınlarla…
Yıldırım gibi evlilikler yapıp, aynı hızla boşanıyor…
Nitekim, babasız büyüyen o kızın annesi ile…
Bizim esas oğlan, iki şahit huzurunda ve iki dakika içinde…
Yıldırım nikahı ile dünya evine giriyor…
Yıl; 1966…
Tam 375 gün sonra…
Şiddetli geçimsizlik nedeniyle…
Neşecan Paşmak'tan da ayrılıyor…
Elif Bebek, annesinde kalıyor…
***
Ünlü aktörün geçici sevgililerinin trafiği hiç bitmiyor…
Ancak…
Yıldırım nikahlara bir süre ara veriyor…
Dört yıl sonra…
70'li yılların efsane hafif müzik yıldızı Hümeyra'ya…
Kalbini kaptırıyor…
Kısa bir flört devresinden sonra…
Hayranlarının karşısına nikah masası fotoğrafları ile çıkıyorlar…
Mutlu günler uzun sürmüyor…
Nikahın üstünden 20 gün geçmeden…
Bir gece yarısı…
O kadınların bayıldığı aktör var ya…
Hümeyra'yı…
Hastanelik edinceye kadar dövüyor…
Resmen zavallı kızın ağzını-burnunu dağıtıyor…
Tek celsede boşanıyorlar…
O Şeytan Çekici aktör…
Yıllar sonra pişmanlığını şöyle anlatıyor:
'Hümeyra ile öyle tutkulu bir aşk yaşamıştık ki, bir daha da öyle tutkulu bir şey yaşamadım... Kıskançlıktan katil bile olabilirdim... Bunca yıldır o olayın pişmanlığını yaşıyorum… Çok hatalıydım… Hatasız kul olmuyor…'
***
O uslanmaz gönül hırsızı aktör…
Bir süre nikah masasına oturmamaya yemin etti…
Fatma Zeynep Mirgün'le evlendiğinde…
Artık 55 yaşındaydı…
O evlilik iki yıl sürdü…
Sonra…
Aradan yıllar geçti…
Gönüllerin uslandığı bir dönemde…
Karşısına bu kez…
Kamuoyunun ilk kez cenazede gördüğü son eşi Tijen Kılıç çıktı…
Taaa, bu dünyaya veda edinceye kadar…
Birbirlerinin elini hiç bırakmadılar…
***
Hollywood yapımı 'Paralı Askerler'de…
Bir Osmanlı subayını canlandırdı…
O'na, 'Gel, Amerika'ya yerleş… İstikbal senin' dediler…
Yapamadı…
Vatanında kalmayı tercih etti…
Kimbilir; belki de cesaret edememişti…
***
Bitiriyoruz…
Fikret Hakan, altı yıl önce veda etti hayranlarına…
Amansız hastalıktan yakasını kurtaramamıştı…
Cenaze töreni yürekleri dağladı…
'Devlet Sanatçısı Fikret Hakan'ı…
Ne acıdır ki…
Son eşi ve kızının yanı sıra…
Sadece…
Haldun Dormen, Türker İnanoğlu, Orhan Gencebay, Cüneyt Arkın, Mustafa Alabora, Nuri Alço, Aydemir Akbaş ve Salih Güney uğurladı sonsuzluğa…
Gelenlerin büyük kısmı ikinci rollerde yer alan figüranlardı…
Fikret Hakan'la sayısız filmde başrol oynayan…
Ünlü sanatçıların hiçbiri camiye gelmemişti…
Oysa…
O, büyük aşkların unutulmaz aktörü ve…
Bu ülkenin O'na layık gördüğü unvanıyla bir Devlet Sanatçısı'ydı…
Nokta…
Hamiş: 'Fikret yalnız oyuncu değildi; çok özellikleri vardı… Yeri doldurulamaz… Farkında mısınız; yukarıda çok daha güzel bir kadro var şu anda… Sadri'si ile Kemal'i ile, Tarık, Ekrem Bora ve yönetmenlerimizle Yeşilçam efsanesi yukarıda yaşıyor…' / Salih Güney – Sanatçı…
Sonsöz: 'Erkekler, kadınların ilk aşkı, kadınlar ise erkeklerin son aşkı olmayı isterler… / Oscar Wilde – İrlandalı oyun yazarı ve şair…'