Haberi ilk kez Ege'de SonSöz'de gören…

Soluğu Google'da aldı…

'Bu Çat İlçesi nerede?' diye aramaya başladı…

Neden?

Çünkü, Erzurum'un 21 ilçesi arasında…

CHP'nin belediye başkanlığını kazandığı tek ilçe Çat…

Nazar boncuğu gibi…

İşte, o Çat'ın CHP'li Belediye Başkanı…

Arif Hikmet Kılıç ne yaptı?

Büyük bir medeni cesaret örneği göstererek…

Yarım 'soyadı adaşı' lideri Kılıçdaroğlu'na seslendi:

'Çat gibi makus talihine yenik düşmüş bir Anadolu ilçesini nasıl şahlandırdıysam ve bu ilçeyi nasıl Doğu'nun incisi haline nasıl getirdiysem, verin bana İzmir'i; dünya markası bir şehir nasıl yapılır, kendi gözlerinizle görün!'

Aboooov…

Bu nasıl iş?

Ha'di, 'Gidiyorum…' diyen Kocaoğlu'nun koltuğuna…

İzmir'den birilerinin talip çıkmasını anlarım da…

Taaaa, 1.500 kilometre uzaktaki…

Çat İlçesi'nin Reisi neden İzmir'e göz dikmiş olabilir?

***

Konuşkan adam Arif Hikmet Kılıç Başkan…

'Gönlüm seni istiyor' şarkısındaki gibi…

'Aday adayı olmam' diyor ama…

'İşaret beklediği' de kesin…

Asıl 'iş bitiriciliği'ne değil…

'Medeni cesaret'ine güveniyor…

Bizim memlekette…

Girişken olanlara, haksızlıkların karşısında duranlara…

'Medeni Cesaret' sahibi denir…

Başarısız olsalar da…

Köşelerine çekilmezler…

Yeniden denerler…

Rahattırlar, girişkendirler…

Arif Hikmet Kılıç, tam bu 'tarife' uygun…

***

Çok ilginç bir öyküsü var Arif Başkan'ın…

51 yıl önce…

Çat İlçesi'ne 17 kilometre uzaktaki Kaplıca Köyü'nde doğmuş…

Ortaokuldan mezun…

Ticari hayata çok yatkın…

Gencecik yaşta İstanbul'a yerleşiyor…

Sonra Allah, 'Yürü ya Arif…' diyor…

O da inşaat, turizm, eğlence sektörlerine yüreğini koyuyor…

Hem Dadaş hem girişimci…

2014 seçimlerine çeyrek kala…

Arkadaşları bastırıyor…

'Ha'di aday ol, Çat'ın Reisliğini en iyi sen yaparsın…'

Kanatlanıyor Arif Başkan…

Hemşehrilerinin ısrarıyla…

'Uygun bir başkan adayı' aramak için geldiği baba ocağında...

Kendini 'Başkan Koltuğu'nda buluveriyor…

Seçime altı ay kala…

Yıllar önce 'veda ettiği' Çat'a giderken…

Eşine ve çocuklarına…

'Bana beş yıl izin verin' deyip, helallik alıyor…

Anacığını da koluna takıp Çat'a geliyor…

Kıran kırana bir seçim…

AK Parti Erzurum'da tüm ilçelere hakim…

Ama O…

En yakın rakibi AK Parti adayına 306 oy fark atıyor…

Gülmeyin…

Çat dediğiniz ilçede topu topu 9 bin 500 seçmen var…

Arif Başkan…

'Sol'un esamesinin okunmadığı topraklarda…

O seçmenden 3 bin oy alarak başkan seçiliyor…

Örnek aldığı siyasetçi Mustafa Sarıgül

Seçim öncesi sloganı da şu:

'Çat'ı, Şişli gibi yapacağım…'

Alllah'ı var; boş durmamış, ilçeyi 'Eksi 100'den almış…

'Artı 50'ye taşımış…

Tam CHP'den bir beş yıl daha istemeye hazırlanırken…

Bi'bakmış…

Aziz Kocaoğlu, 'Benden bu kadar' diyor…

Kendince pası kapmış…

Renkli tip olmanın avantajı ile Ankara'ya seslenmiş:

'Verin İzmir'i bana dünya markası yapayım!'

***

Şimdi, gelelim fasulyenin nimetine…

CHP'de kimse, kimseye…

Parti içi demokrasinin(!) gereği…

'Şuraya aday adayı olamazsın' demez…

Ancaaaak…

Aynı CHP'nin…

Bu işi 'sulandıracak' tiplere de…

'Hooop arkadaş…' demesi gerekir…

Neden?

Şundan…

Çat Belediye Başkanı, İzmir'in 'Koca Koltuğu'na talip olurken…

İşi iyice ayağa düşürüyor…

Nasıl ayağa düşürüyor?

Şöyle düşürüyor…

Sahibinin sesinden aynen, virgülüne dokunmadan…

'Aziz Bey Bey partiye çok haksızlık yaptı… 15 yıl bir partide belediye başkanlığı yapacaksınız, kalkıp partiyi ve genel başkanı eleştireceksiniz... Bu kimsenin haddine değil… Herkes haddini bilmeli… Bu ülkenin CHP'ye ihtiyacı var… Bu parti size İzmir gibi bir yerde 15 yıldır belediye başkanlığı yaptırıyor... Böyle nankörlük olur mu?'

Kime 'nankör' diyor arkadaş?

Aziz Kocaoğlu'na…

Peki, 'nankör' kime denir?

'Kendisine yapılan iyiliğin değerini bilmeyenlere…'

E, pes yani…

***

Ben de, cumhurbaşkanı gibi…

Bir defacılık da olsa…

'Eyyyy Kılıçdaroğlu…' diye seslenivereyim bari…

Sizin 15 yıllık İzmir Reisi'nize…

Taaaa 1.500 kilometre uzaktan…

'Nankör…' diye seslenen partili belediye başkanına…

Söyleyecek bir sözünüz yok mu?

Partinin 'demokrasi anlayışı' bu mu?

Altıok'un 'seçim stratejisi' bunu mu emrediyor?

Bu arkadaşa, 'Hoooop, n'oluyor!' demek çok mu zor?

Bi'devirde AK Parti'de…

Bülent Arınç ile Melih Gökçek söz dalaşına girdi…

Birbirlerine demedikleri kalmadı…

Şimdi ikisi de 'duman' oldu…

Hatırlayan var mı?

Türkiye'nin Ana Muhalefet Partisi…

Yaklaşan seçimi bu kadar mı 'şıkıdım şıkıdım' görüyor?

CHP'de 'disiplin mekanizması' bir süs mü?

Göremiyor musunuz?

Çat'daki başkanınızın…

Kendi yıldızını parlatmak için…

İzmir'deki 'Koca Başkanı' paspas etmeye çalıştığını?

Ve Kılıçdaroğlu'na naçizane bir tavsiye…

Madem…

'Çat'ı 4.5 yılda Şişli gibi yaptım…' diyen bu arkadaşı…

Çok seviyorsunuz…

İstanbul Şişli'ye 'aday' yapın…

Olsun, bitsin…

***

Bu sözüm de Erzurum'daki Dadaş'a…

Yav arkadaş…

'Nankör' dediğin adam senden 20 yaş büyük…

Hala Türkiye'nin en büyük kamu koltuğunda oturuyor…

Yani, af buyur…

'Medeni Cesaret'e sahip olmak başka…

'Nezaket sınırları'nı zorlamak başka!

Erzurumlu'nun dediği gibi…

'Çağrıldığın yere erinme, çağrılmadığın yere görünme…'

Kısa meali şu:

'İnsanlar davet edildikleri yere gitmelidir…'

Bi'kulak ver istersen…

***

Eskiler…

'Sinek küçük ama mide bulandırır!' der…

CHP bence…

Bu atasözünü şiar edinsin…

Olmadı…

Bir Erzurum atasözü hediyemiz olsun gari:

'Akıllı düşünene kadar, deli oğlunu everir!'

Nokta!

Sonsöz: 'Ey dilim! Sen benim hem servetimsin hem felaketim… Beni bahtiyar eden de sensin berbat eden de… / Hz. Mevlana…'