Bisikletine atladı, zaten iki adım…

Büyükşehir'den Milli Kütüphane'ye geldi…

Kaskını çıkardı ve şöyle dedi:

'İzmir için birbirimize muhtacız; ancak bir araya gelirsek bir güç ortaya koyabiliriz… Zaman zaman bunu anlamakta zorlanıyoruz... İnsan olmanın dayattığı bir gerçek... Öyle bir hızla yaşıyoruz ki; ne vicdanımız ne aklımız hayatın ritmini yakalayamaz bir halde... Biz hızlandıkça aslında kendimizden uzaklaşıyoruz... Doğadan, birbirimizden uzaklaşıyoruz…'

***

Kim söyledi bunları?

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer

Nerede söyledi?

Uluslararası Rotary 2440'ıncı Bölge Federasyonu'nun…

2019-2020 dönemi ikinci basın toplantısında…

Neden böyle konuşmayı tercih etti?

Geleceğiz oraya…

***

Uluslararası arenada…

Rotary Kulüp kendini nasıl tanımlıyor?

Şöyle tanımlıyor:

'İnsanlığa hizmet etmek, her meslekten yüksek ahlak standartlarını yüceltmek, dünyada barışı ve iyi niyeti yaymak amacıyla iş ve meslek insanlarının bir araya gelmelerinden oluşan bir kuruluştur…'

Yanlış hatırlamıyorsam…

Türkiye dahil…

Dünyada 1.5 milyon Rotaryen var…

Tunç Soyer'in…

İzmir üstüne 'felsefe tadındaki' o anlamlı konuşmasını…

Rotaryenler'in toplantısında yapması…

Tesadüf olamaz…

Çünkü, Başkan Soyer'in…

İzmir sloganı neydi?

'Çok ses, çok nefes…'

***

Doğma-büyüme İzmirli olmayanlar bile farkında…

Nasıl farkında?

Şöyle farkında…

Arkadaş, Mardin'den 10 yaşında İzmir'e gelmiş…

Bu kentin ekmeği-suyu ile büyümüş…

Kendisini anlatırken bile 'memleket havası' hala buram buram…

İlk sözü şu oluyor:

'Ben 10 yaşımda gelmişim ama çocuklar, torunlar İzmir doğumlu…'

Bu söz, bu kadim kenti sahiplenmektir…

Başkan Tunç Soyer de…

Buradan yola çıkıyor…

Kalpleri yakalamak için değil…

İzmir'in 'biz' olduğunu anlatmak için…

Diyor ki:

'Hayat hızlı akıyor; doğanın ritmini yakalayamıyoruz!'

Çok haklı…

İlacı var mı peki, bunun?

Var…

Tunç Soyer'in reçetesinden bir pasaj daha:

'İzmir, farklılıkları ile güzel ve zengin olduğu için İzmir… Birlikte yaşama kültürü konusunda İzmir'in sosyal bir geni var... Belki de yüzlerce yıl kültürünü bilmediği insanlarla ticaret yapmanın getirdiği bir şey bu... Birlikte pastayı büyütmüşler ve paylaşmayı öğrenmişler... Bir arada yaşama kültürü deyince sadece Türkiye'ye değil dünyaya söyleyecek çok sözü var İzmir'in'

Bak mesela…

İstanbul 16 milyon…

Türkiye'nin her köşesinden insan gelmiş…

Ama çoğu şimdi…

Göçerken, onlar gibi İstanbul'u değil de…

İzmir'i tercih eden akrabalarını kıskanıyorlar…

Çünkü…

İzmir'de…

Geleni 'buralı yapan' bir ruh var!

***

Tarihten bir yaprak düşüreyim önünüze…

Tunç Soyer

Seferihisar Belediye Başkanı olmadan önce…

EXPO 2015 İzmir'in Genel Sekreteri'ydi…

Sessiz, sedasız, reklamsız ama çok dinamik bir kurmaydı…

Dışişleri Bakanlığı tarafından görevlendirilmişti…

Eminim; '1 Nisan Şakası' gibi…

Tam da takvimler, '1 Nisan 2008'i gösterirken…

Sadece 21 oyla…

Expo 2015'in kanatlanıp…

Milano'ya gidişine en çok üzülenlerden biri olmuştu…

Aradan iki yıl geçti…

Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yolu İzmir'e düştü…

Günün tarihi; '27 Mart 2010'du…

Yani…

Bugünden dolu dolu dokuz yıl önce…

EBSO'nun toplantısına katıldı ve…

İş adamlarının gözlerinin içine bakarak şöyle dedi:

'Şunu unutmayın… İzmir sıradan bir kent değildir; barındırdığı insan profiliyle her zaman önde olmuştur… Sanayisi, tarihi ve turizmiyle gerçekten büyük bir şehirde yaşıyorsunuz… Bu kenti sakın Türkiye'nin diğer şehirleriyle kıyaslamayın... İzmir'i sadece Avrupa'nın şehirleriyle kıyaslayın… Yoksa hata yaparsınız…'

***

Peki, nasıl seslenmeliyiz dünyaya?

Mesela…

Uluslararası projeler üreterek…

Mesela…

İzmir'in üniversitelerini tanıtarak…

Mesela…

Türkiye'nin 'incisi' olduğumuzu hatırlatarak…

Mesela…

Dünyanın önde gelen bilim insanlarını İzmir'den çıkartarak…

Mesela…

Masmavi, kokmayan bir Körfez yaratarak…

Mesela…

Dünyanın parmakla göstereceği bir Kemeraltı ile…

Zamanla olacak…

Ama hızlanmak şart…

***

Bitiriyoruz…

Madem…

İzmir olarak dünyaya söyleyecek çok sözümüz var…

Madem…

Avrupa kentleriyle yarışmamız gerekiyor…

O zaman sesimiz gür çıksın biraz daha…

Nasıl çıksın biraz daha gür?

'Canla… Başla… Aşkla…'

Nokta…

Sonsöz: 'Sus gönlüm! Bütün bu susmalarına karşılık, her şeyin hayırlısı olacağına inanarak sus… / Hz. Mevlana…'