Bugün Pazar...
Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...
Atatürk'ü bu köşede anma ve hatırlama günü...
Bir kez daha...
Az bilinen özel bir süreci paylaşalım...
Bunu yaparken de...
Bu öyküyü bugünlere taşıyanları…
Saygıyla analım...
***
Hani, derler ya…
Şarkılardaki gibi…
'Gözleri Ömre Bedel' diye…
Tam da öyleydi…
Yay gibi kaşlarla tamamlanan…
Uzun kirpiklerin gölgelediği üzüm buğusu gözler…
Bal damlası dudaklar…
Fidan gibi uzun bir boy…
Bir zarafet timsali…
Gelin görünki…
Bahtı açık değildi…
Kader O'nu…
Hiç beklemediği zaman dilimlerinde…
Rüzgar gibi savurdu…
Belki de O'nu anlatırken…
Osmanlı'nın son döneminde…
Dolmabahçe Sarayı'nın…
'Bahtsız Prensesi' demek daha olacak…
***
O kadar güzel bebekti ki…
Doğduğunda O'na…
Rukiye Sabiha adını koydular…
Zaten…
Sabiha, 'güzel ve hoş' anlamına geliyordu…
Ve kendisine çok yakışıyordu…
***
Babası…
Osmanlı'nın 36'ncı ve son padişahı 'Altıncı Mehmet'ti…
Tarih kitaplarında ise…
Sultan Vahîdeddin ya da Vahdettin olarak anılıyordu…
Topu topu dört yıl tahtta oturabilmişti…
İmparatorluğun en acıklı…
En olumsuz, en karanlık dönemine hükümdarlık etti…
O'nun saltanatında…
Mondros'u imzaladık; Birinci Dünya Savaşı'ndan yenik ayrıldık…
***
Dünyalar güzeli Sabiha'nın…
Üç kardeşi daha vardı:
Mehmed Ertuğrul Efendi, Fatma Ulviye Sultan ve Fenire Sultan…
***
Ancak, Dolmabahçe'de genç kızların hiç biri…
Güzellikte…
Sabiha'nın eline su bile dökemezdi…
Bir zarafet timsaliydi…
***
Başlıyoruz o bahtsız aşk hikayesine…
Sultan Vahdettin'in o en küçük kızı Sabiha Sultan…
1894'te dünyaya gelmişti…
Batılı bir prenses gibi büyütüldü…
Evlenme çağı gelip çattığında…
Onlarca talibi çıktı…
Sabiha ile evlenmek için yapı tutuşanlar arasında…
Dönemin İran Şahı Ahmed Kaçar Han da vardı ama…
Baba Sultan Vahdettin…
'Sünni bir padişah, kızını Şii bir hükümdara nasıl verir?' demişti…
Aradan kısa bir zaman geçti…
Kısa bir süre sonra…
Bir başka talibi çıktı Sabiha'nın…
Çanakkale'deki kahramanlığı efsane olan…
Genç bir askerdi izdivaç talebinde bulunan…
Adı; Mustafa Kemal Paşa'ydı…
Sarışın, mavi gözlü, yakışıklı asker için…
Saray'a kadar gidip…
Sabiha Sultan'ı kim istedi, o bilinmiyor…
Ama öykü gerçek…
***
Farklı bir sultandı Sabiha…
Hem akıllıydı hem de güzeldi…
Padişah babası Vahdettin her şeyi O'nunla paylaşırdı…
24 yaşına geldiğinde…
Hala evlenmemişti…
İmparatorluk ekonomik bunalım kıskacındaydı…
Mustafa Kemal Paşa sayesinde…
Çanakkale'yi geçemeyenler…
İstanbul'un karşısında demir atmıştı…
Saray'da…
Mustafa Kemal konuşuluyordu…
Sabiha Sultan'ı işaret edenler…
Gazi Paşa için…
'Saray'a damat olmak istiyor!' söylentilerini yayıyordu…
Ancak…
Evlilik olamadı ve her iki taraf da kendi yollarına gitti…
***
Gerisini herkes biliyor…
Gazi Mustafa Kemal…
İzmirli Latife Hanım'la hayatını birleştirdi…
Mutlu olamadılar…
Evlilikleri iki buçuk yıl sürdü…
Güzeller güzeli Sabiha Sultan ise…
Son Halife Abdülmecid Efendi'nin oğlu…
Aynı zamanda kuzeni…
Şehzade Ömer Faruk Efendi ile evlendi…
Üç kızları oldu…
Neslişah, Hanzade ve Necla...
***
Sabiha Sultan…
Yıllar sonra…
Dostlarıyla sohbet ederken…
Gazi Mustafa Kemal Paşa için şöyle diyor:
'Kendilerini bir defa görmüş ve hoşlanmıştım... Gayet yakışıklıydı… Ateş gibi gözleri vardı, alev alev yanıyorlardı… Ama evlenemezdim, zira Faruk'u seviyordum…'
***
Mutlu sonla bitmeyen 'O Aşk Hikayesi'nin…
Sonunu merak ediyorsunuz di'mi?
Kısaca özetleyelim…
Sabiha Sultan'ın o fırtınalı günlerden 40 yıl sonra…
Türkiye'nin Başbakanı ve…
Sabiha Sultan'ın ortanca kızı Hanzade'nin dünürü olan…
Suat Hayri Ürgüplü'yle yaptığı söyleşi çok ilginçtir…
Ürgüplü, soruyor Sabiha Sultan'a:
'Duyduğumuza göre, Mustafa Kemal Paşa sizi istemiş, pederiniz razı olmamış… Doğru mudur?'
Sabiha Sultan'ın…
Verdiği cevaba bakar mısınız?
'Evet, istemiş… Benimle konuşmuş değildir ama ben çekindim ve istemedim... Zira, önümde hiç de iyi örnek olmayan Enver Paşa ile Naciye Sultan'ın hayatı vardı… Sonra, tanınmış bir kumandanla aile hayatı kurabileceğime inancım yoktu…'
***
Bitiriyoruz…
Gazi Mustafa Kemal Paşa'dan…
'Evlenme teklifi' alan…
Dünyalar güzeli bir Sultan…
Ya, 'Evet' diyerek bu teklifi kabul etseydi?
Neden böyle bi'soru sorduk?
Devamını getirelim…
Cumhuriyet ilan edildikten birkaç ay sonra…
(3 Mart 1924)
Hanedanı oluşturan aileler…
Bebekler dahil vatandaşlıktan çıkarıldı ve…
Yurt dışına sürgüne gönderildi…
Akıllara şu geliyor, ister istemez…
Sabiha Sultan…
Zamanında Gazi Mustafa Paşa'nın izdivaç teklifine 'Evet' demiş olsaydı…
Acaba…
Tarih nasıl yazılırdı?
Nokta…
Hamiş: Sabiha Sultan, Menderes Hükümeti'nin 1952 Haziran'ında hanedanın hanım mensuplarının Türkiye'ye girişini serbest bırakmasından sonra Türk vatandaşı oldu ve 'Osmanoğlu' soyadını aldı... Sonra, İstanbul'a yerleşti… 26 Ağustos 1971'de ortanca kızı Hanzade Sultan'ın Yeniköy'deki yalısında hayata veda etti…
Sonsöz: 'Her gün bir şey daha biter, giderek acı vermez biten o şeyler… / Sezen Aksu – Sanatçı…