O'nu tanıdığımda 35 yaşını yeni geride bırakmıştı…

1999 seçimlerine hazırlanıyordu…

İzmir'in şirin ilçesi Selçuk'u yönetmeye talipti…

Delikanlılığından beri CHP'liydi…

Sol'un 'su katılmamış' bir neferi…

Selçuk Pazarı'nın nam-ı diğer…

'Yumurtacı Vefa'sıydı…

Neden böyle diyorum?

Seçim öncesi TV için röportaja gidiyorum…

İlçeye girince sordum, 'Nerede Vefa Ülgür'ün dükkanı?'

Kadıncağız bi'garip baktı yüzüme:

'Senin sorduğun bizim Yumurtacı Vefa olmasın?'

Taaa 20 yıl önce, düşünün artık namını!

***

Vefa Ülgür, liseyi tamamladı…

Kendini ticaret hayatında buldu…

Ekmeğini 'topraktan' çıkarıyordu ama…

Ah bu siyaset yok mu?

O'nu hiç bırakmıyordu…

23 yaşında CHP Gençlik Kolları Başkanı oldu, 10 sene bırakmadı…

Daha 30 yaşı yeni geride kalmıştı ki…

Pat diye…

Kendini Selçuk Esnaf Kefalet Kooperatifi Başkanlığı koltuğunda buldu…

O koltuğu da 20 yıl bırakmadı…

Beş yıl Selçuk'u İl Genel Meclisi'nde temsil etti…

CHP İlçe Başkanlığı yaptı…

Takvimler 1999'u gösterirken…

CHP rozeti ile 'balıklama' girdi seçimlere…

Kıran kırana bir yerel seçim yaşandı Selçuk'ta…

Oylar dört aday arasında bölündü…

En yakın rakibi ANAP'lı Cafer Yeşildağ'a 1.235 oy…

MHP'li Aynur Vatan'a 2.396 oy…

Eski başkan DSP'li Kamil Subaşı'ya 2.371 oy fark attı…

Oylar birbirine çok yakın olduğu için…

'Yumurtacı Vefa' özellikle kadın oylarıyla aradan sıyrıldı…

Seçimi %33 ile aldı, götürdü…

Fikren 'uzun vadeli' bir yaradılışa sahip olduğu için…

Bi'daha başkanlık koltuğunu bırakmadı…

2004 seçimlerini %38 ile…

2009 seçimlerini %44 ile kazandı…

CHP, O'nu 2014'te de aday gösterdi…

Sandıkları korumak için dayak yemeyi bile göze aldı ama…

13 oyla seçimi kaybetti…

13 oy nedir ki?

Yedi kişi daha Vefa Ülgür'e atsa…

O, şimdi hala belediye başkanıydı…

Küsmedi ama…

Selçuk'u kendi haline bıraktı!

Tam dört buçuk yıldır tarımla uğraşıyor…

***

Geriye dönüp baktığında diyor ki:

'Selçuk'ta bir nesil benimle büyüdü…'

Haklıdır, 15 yıl küçümsenecek bir süre değil…

Şimdi 50'li yaşların ortalarında…

Ve, bir kez daha…

Selçuk'u beş yıl yönetmeye talip…

Anket yaptırmış…

Kendi ifadesi ile…

Kentin %45'i yine O'nu başkan görmek istiyor…

***

20 yıl önce…

Başkan seçildiği ilk gün…

Makamının kapısını kırdırttı…

O günlerde 'Şeffaf olacağım…' diyordu…

Hala aynı fikirdi…

Yeri gelmişten tarihten bir yaprak…

Kusur mudur, değil midir; bilinmez ama…

Vefa Ülgür'ü her aradığınızda bulamazsınız…

Şimdi adı önemli değil, bir bakan anlatmıştı bana…

O bakan bi'gün işi düşmüş, Vefa Başkanı arıyor…

Ne yaptıysa bulamıyor…

Ara, ara, ara…

Vefa Başkan kayıp…

Ne belediyedekiler biliyor nereye gittiğini…

Ne de ailesi…

Bakan sonradan öğreniyor ki…

Vefa Başkan bunalmış…

Açılmış Pamucak sahilinden tekneyle…

Başında bir şapka güneşin altında balık tutuyor…

***

Bu Selçuk alem bir kent…

Başkan olunca…

Kalkmış, kentin göbeğindeki Artemis Heykeli'ni yıktırmış…

Yerine çiçeklik yaptırmış…

İyi güzel de, kente otobüsle gelenler…

Hala muavine 'Artemis Heykeli'nde ineceğim!' diyor…

İyi mi?

***

Şimdi zeytinyağı üretip satıyor…

Nar yetiştirip ihracat yapıyor…

Ama hala belediye icraatları ile yakından ilgili…

Gözünü budaktan, sözünü dudaktan esirgemediği için…

Diyor ki:

'Bu kent bütçesinin %35'i ile yatırım yapabilir ama iki yıllık bütçesi kadar borcu var… Şirince ben yokken bitpazarı oldu… Temizleyeceğiz inşallah hepsini…'

Ardından da ekliyor:

'Yeteri kadar dinlendim…'

***

Vefa Ülgür, işte bunun için…

Bir daha Selçuk'u istiyor…

O'na sorarsanız…

Selçuk da O'nu istiyor…

Tabii, bu tamamen O'nun arzusu…

Ne demişler?

'Arzular şelale…'

Kimbilir, kısmet bu…

Sonsöz: 'Çalınan her kapı hemen açılsaydı, ümidin, sabrın ve isteğin derecesi anlaşılmazdı… / Hz. Mevlana…