Gerçek aşklar...

Unutulmaz birer melodiden faksızdır çoğu kez...

Bazen...

Şarkı sözleri bile kifayetsiz kalır...

Sevda masalları anlatılırken...

Kalplerde yer arar çoğu kez “aşk” ile harlanan alevler...

Eller avuçların içinde buluşurken...

Sevgi tomurcukları açar gibi “aşk kelebekleri” uçuşur...

Gözlerinizin “tutku” ile rastlaştığı sıralarda...

Hatırlayın...

Sözleri Sezen Aksu’ya...

Bestesi Onno Tunç’a ait “Beni Unutma” parçasını...

“Beni unutma, unutma... / Beni unutma... / Bilirsin unutulmak... / Dokunur ya her insana... / Sen de kendi payından bir hatıra seç... / Ve o ben olayım unutma, beni unutma...”

***

Sanat dünyasının belki de en “tutkulu” aşkını yaşadılar!

Sezen...

Bu coğrafyanın “şahane” kızıydı...

Kimilerine göre “tatlı cadı”ydı...

Bazılarına göre ise “delikanlı kızların” hası...

Bir İzmir klasiğidir...

Bu kentin kızlarını “kendisi gibi” tarif ederken:

“Hiçbir topuk tıkırtısı bu kadar davetkar çalamaz...

Bir göz vuruşuyla yerle bir eder böyle bir şey olamaz...”

***

Bu ölümsüz aşkın erkek kahramanı...

Onno Tunç’tur ve...

Bu topraklarda yarattığı muhteşem bir müzisyendir...

Yaşasaydı...

Bugün, “77 yaşında” olacaktı...

***

1948 yılında Ermeni asıllı bir ailenin çocuğu olarak...

İstanbul'da dünyaya geldi...

Onno Tunç…

Türk pop müziğine besteci ve aranjör olarak...

Sayısız eseri kazandırdı...

***

Bir gün...

Sezen Aksu...

Can arkadaşı meslektaşı Nükhet Duru’nun...

1981'de yayınladığı...

Bestesi Onno Tunç’a ait...

“Seninle” şarkısını dinliyordu...

Şahane bir parça olmuştu...

Hiç zaman kaybetmedi...

Onno Tunç’la tanıştı; ders almaya başladı...

Ve...

41 yıl önce...

Birlikte çalışmaya başladılar...

Zaten o tarihten itibaren...

Sevgili oldular...

Sekiz yıl sürdü aşkları...

Onların birlikteliği çok özeldi...

***

Şakacıydılar...

Hürriyet’ten Yüksel Şengül yazmıştı yıllar önce...

Hikaye şöyle:

“Sezen Aksu ile Onno Tunç’un Ulus’taki evleri karşılıklıydı...

Sabah saatlerinde başlamışlardı tartışmaya...

Hava kararmış tartışma hala devam ediyordu...

Sezen’in gözleri ağlamaktan şişmişti...

Onno, Sezen’in kapısını tekmelemeye başladı...

Minik Serçe çok öfkelendi...

Üst kata çıktı; Smith Wesson silahını aldı...

“Ne diyorsun sen Onno?” diyerek...

Elinde silahla kapıya fırlayınca...

Onno Tunç bir anda kayboldu ortadan...

Sokağa fırlamış zikzak çizerek koşuyordu...

Sezen gülmekten yere düştü...

Sonra da “Nasıl olsa dönmez” diyerek evine girdi...

Ünlü bestecinin talihsizliği...

Hırsızların o gece Levent’te beş evin soymuş olmalarıydı...

Polis gece karanlığında panik halinde koşan Tunç’u görünce...

“Hırsız budur mutlaka” diyerek yakaladı...

Tunç polislerle birlikte karakolun yolunu tuttu...

Her ne kadar kendini tanıtmaya çalışsa da...

Polisleri inandıramadı...

Kendisini silahla kovalayan Sezen Aksu’nun...

Adını da vermek istemiyordu...

Ünlü müzisyen sabahın ilk ışıklarına kadar karakolda kaldı...

Karakol komiseri geldiğinde şıppadanak Onno Tunç’u tanıdı...

Bu sayede serbest kalabildi...

Sezen Aksu, bu olayı...

“Onno, bi’daha kapımı tekmelemeye kalkmadı...”

Diyerek noktaladı...

***

Türkiye’de Pop Müziği’nin gidişatını değiştirdi Onno Tunç...

Nüfustaki adıyla tam adıyla...

“Ohannes Tunçboyacıyan”...

Çok başarılı bir müzisyendi...

Parmakla gösterilen bir aranjör ve besteciydi...

Türk Pop Müziği’nin...

Ayakta alkışlanan bir kilometre taşıydı...

Yıllar önce…

Canan Ateş’le evliliğinden iki kızı oldu...

12 yıl sonra boşandılar...

Sezen Aksu ile tanışması 80’li yılların başında gerçekleşti...

Nükhet Duru’ya sorarsanız...

Onları şöyle anlatıyordu:

“Sezen’le Onno, çaktırmadan bakışıyor ve sürekli flört ediyorlardı... Aralarındakinin aşka dönüşeceğini ilk andan anlamıştım...”

Onno Tunç’un zekası, üretmenliği, karizması...

İzmirli Sezen’i...

Fena halde etkilemişti...

Yıllar sonra da bunu anlamak zor değil...

Ortak çalışmaları arasında yer alan...

“Sen Ağlama” ve “Git” gibi müthiş eserleri...

Zahmet olmazsa...

Bi’kez daha kalpten dinlerseniz...

Bana hak vereceksiniz...

***

Bitiriyoruz...

Bazı yaşanmış öyküleri...

Masal gibi kabul edip...

“Unutulmazlar” arasına korumak iyi gelir hepimize...

Ne var ki...

Bazıları “acıklı” olur; gözyaşlarınızı tutamazsınız...

Zaten bu yaşanmış öykü de...

Öylesi öykülerin belki de en acıklısı...

***

Onno Tunç...

14 Ocak 1996’da...

Uçakla Bursa'dan İstanbul’a giderken...

Yalova’nın Armutlu ilçesine bağlı Selimiye köyüne...

Yaklaşık 5 kilometre uzaklıktaki Kaz Dağı'na çakıldı...

Kendisi ve uçağı kullanan arkadaşı Hasan Kınık vefat etti...

Onno Tunç o sırada 48 yaşındaydı...

Kendini eve kilitledi Sezen...

Uzun bir zaman diliminde şöminenin önünden kalkmadı...

Aylar sonra aynaya baktığında artık saçları beyazdı...

Yeri geldi; hatırlatmak gerekir..

Bu öykünün iki yıldızını tanıyanlar iyi bilir...

Yukarda “tadımlık” değinmiştik...

“Beni Unutma”...

Sezen Aksu ile Onno Tunç'un özel şarkılarıdır...

Çünkü bu şarkıdaki “Beni Unutma”...

Onno’dan çıkan bir sözdür...

Yıllar sonra…

Sezen Aksu da…

Onno'ya şu dizelerle cevap vermişti:

“Unutmadım, unutamam... / Kara sevdam merak etme... / Yaşamaksa, yaşadım lakin... / Canımın çoğu kaldı sende...”

Nokta...

Hamiş 1: Onno Tunç’tan iki yıl önce, üstelik aynı gün, yine “14 Ocak”ta bir diğer Türkiye Ermenisi Nubar Terziyan ayrıldı aramızdan...

Usta aktör; bir zamanlar Yeşilçam’ın tertemiz kalpli amcası, dedesiydi... Onunla güler, onunla hüzünlenirdik...

Hamiş 2: Vefatının ardından “Onno Tunç Beste Yarışması” düzenlenmeye başlandı... Ölümünün 11. yılı olan 2007 yılında, Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Nilüfer, Ceza, Hüsnü Şenlendirici, Levent Yüksel, Aşkın Nur Yengi, Aylin Aslım, Emre Altuğ, Şebnem Ferah, Mor ve Ötesi, Sertab Erener, Nükhet Duru'nun katılımıyla 13 parçadan oluşan “Onno Tunç Şarkıları” albümü yaratıldı...

Sonsöz: “Herkesin bir gideni vardır; içinden bir türlü uğurlayamadığı... / Turgut Uyar... / Şair – yazar...”