Kültür eski Bakanlarımızdan Izmirli Prof.Dr. Suat Çağlayan Hoca… Öğle bir ses verdi ki, o ses ; İzmir 9 Eylül Gazetesinde yayınlanınca önemli yankı yaptı CHP’de…

Bize de gönderdiği yazı da, başlığı gibi ;

“2025’in Nisan ve Mayıs aylarından önce, İmamoğlu, CHP tarafından Cumhurbaşkanı Adayı olarak ilan edilmelidir…” diyordu.

Sonraki bölümler de de özetle şöyle sürdürüyordu ; “… İmamoğlu’nun asıl dokunulmazlığı Cumhurbaşkanı adayı ilan edildiğinde başlayacak, o andan sonra hiç kimse kılına dokunamayacaktır…” diye de vurgu yapıyordu.

Yani demek istediği… İmamoğlu’nun varsa önünü keseceklerin, önü kesilmeliydi!

Biz de yazılı irdelememizde : Adayın atanması gibi bölümü demokratik gelmese de… Adayın erken ilanı bölümünün değerlendirilmesi de gerekiyor… demiştik!

***

Daha sonra CHP, adayın erken ilanı ve belli olması için de örgüt denetiminde, önseçim kararı aldığını duyurdu… Takvimini de belirledi!

23 Martta parti üyelerinin katılımıyla önseçim yapılacak ve aday ilan edilecek. 21 Şubat itibariyle başvuru süresi doldu ve beklenen gibi tek başvuru oldu…

Şimdi yapılacak şey… önseçim gerçekleşirse eğer, örgütlerce üyelerin teker teker motive edilerek yüksek katılımlı ve yüksek onaylı bir belirlemeyi gerçekleştirmektir. Aksi halde doğacak psikolojik ve sosyolojik sonuçları olumluya dönüştürmek… büyük emek gerektirecek!

***

Bunlar gerçekleştirebilir mi ?

Doğrusunu isterseniz biraz zor görünüyor.

Zira yönetimler partide sıkılaşma ve zararlı saflaşmalarda oldukça larj… davranıyor!

Örneklersek eğer ;

*Parti tarihinde, giden Genel Başkanların dönmek için… gölge genel merkez açarak partiyi çok başlı görünüme soktukları hiç görülmemiştir bu dönem gibi…

Değişim Kurultayı’nın şaibeler içinde geçtiğine ilişkin iddialar hakkında verilmesi gerekli cevabı… Parti üst yönetiminden beklerken, her nedense diğer konularda Genel Başkanlık devammış gibi davranışlar sürdürülmekte halen de...

*Basındaki fotoğraflarda ilgileri flu bir Kurultay Delegesinin, Değişim Kurultayında para karşılığı oy verildiğine ilişkin dava ve iddiaları hakkında, başta onu delege yazanların, giderek net ve sert cevapları gerekli olmuştu!

*Değişim Kurultayından ve Büyükşehir Belediyesindeki değişimden sonra…

Siyasi geleceğini değişim öncesindekilere bağlayan ve de bazı ayrıcalıklarını kaybeden kimilerinin saldırıları altındadır, bugün Parti!

Yöneticilerin, kimi kaprisli grup çalışmalarıyla uğraşmak yanında, yoğunca partide disiplin ve sıkılaştırmayla uğraşmaları gerekmez mi?

***

,Dr. Cemil Tugay Başkan…

Kendisine de anılanca atılan iddialar için derhal yaptığı açıklama dedi ki, “… Vicdan, ahlak ve onur sahibi herkes tereddütsüz şahitlik edebilir ki, kimseye en ufacık bir gayriahlaki teklifim olmadı. İddia edilen herhangi bir ahlaksız alışveriş içinde olmadım. Tanıyan herkes bilir ki, ben asla bu tür kirli ilişkiler içinde olmam…”

Dediği gibi bir tanıyanı olarak… Cemil Başkanın hem siyasal ahlakına ve hem de kişisel dürüstlüğüne kesin olarak inandığımız için yanında olduk. Şimdi de bir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak… giderek ılımlı, kararlı ve zarif üslubu ile, daha da derinden tanımaktan da ayrıca mutluluk duyduk.

Sonuçta diyeceğimiz o ki…

Partinin başarması için, acil olarak arılaşması ve sıkılaşması gerek !

İyi Pazarlar…