Taaa, Atatürk'ten bu yana gelenek gibi…

Siyasi parti liderleri…

Kalplerinden geçenleri…

Gıcır gıcır projeleri…

Hatta…

İlk kez dile getirilecek hassas bi'şeyi…

Sonsuza yürüyen bir 'gelenek' gibi…

Önce İzmir'de seslendirirler…

Neden?

Çünkü, her şeyden önce…

Demokrasi'nin ve hoşgörünün başkenti kadim İzmir'in tepkisini öğrenip…

Ona göre yol haritası çıkarmak için…

İşe yarıyor mu?

Hem de nasıl?

N'etekim…

100 yaşına koşan Cumhuriyet Halk Partisi'nin…

12 yıldır kaptanlığını yapan Kılıçdaroğlu…

Bazı partilileri hedef alan 'mermi' gibi sözleri…

İzmir'de ufka bıraktı…

Seferihisar'daki 'Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı'nda…

Sessiz, sakin ama…

Her an patlamaya hazır volkan gibiydi…

Tarihi 'sitem'ini seslendirdi:

'Artık şunu bilmek zorundayım... Siz gerçekten benimle misiniz? Bazılarınızın sesi çıkmıyor, bazılarınızın isteyerek veya istemeyerek zarar verdiğini de görüyorum… Artık karar verin... Bu halk düşmanlarını beraber yenecek miyiz, yenmeyecek miyiz? Benimleyseniz artık benimle olduğunuzu hissetmek istiyorum… Sırtımı size yaslayacağımı bilmek istiyorum…'

Abovvv!

Altıok'lu partinin süvarisi…

Neden?

Aniden birilerine 'taş atma' gereğini duydu?

Öyle ya…

Partisinin kurmaylarına seslenen kaç lider…

İğneyi bu kadar acıtarak batırır?

'Benimleyseniz artık benimle olduğunuzu hissetmek istiyorum?'

***

Mesela…

Beş yıl önce (13 Haziran 2017) Adalet Yürüyüşü başlattı…

Türkiye'de ender görülebilir bir eylemdi…

Kendisi önde, örgüt ve vatandaş arkasında…

Ankara Güvenpark'ta başladı…

9 Temmuz 2017'de…

İstanbul Maltepe'de sonlandı…

420 kilometrelik yolu 25 günde yürüdü…

Hiç sordu mu; partisine, kurmaylarına:

'Benimle misiniz? Yanımda mısınız?' diye?

***

Aslında…

İster siyaset'te, dilerseniz farklı bir alanda…

Bir soru cümlesinin içine…

'Gerçekten mi?'

Kalıbını yerleştirirseniz…

Affedin ama…

Karşınızdakine 'Acaba sana inanayım mı?' fotoğrafı verirseniz ki…

Bu da 'güvensizliği' peşinden getirir…

CHP'de bu bir 'ilk' desek yanlış olmaz herhalde!

***

Biraz daha açalım…

'Gerçekten mi?' diye başlayan her soru…

Aslında…

'Güvensizlik' hissi taşıyor gibi görünse de…

Karşı tarafın…

'Onaylama' gücünü tartan…

'İnşallah evet der…' beklentisini güçlendiren…

Sihirli bir deyiştir…

Ve…

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, 'teşkilata sitemi'ni…

En çarpıcı ama 'en nazik' şekilde göndermiştir…

Ancaaak…

Önemli bir soru var!

'Neden şimdi ve neden İzmir'de?'

***

Kritik soruyu…

Ömrünün 50 yılını CHP'ye adamış…

İzmirli siyasetçi Bülent Baratalı'ya sordum…

Kılıçdaroğlu'nun…

İzmir'de sergilediği çıkışın üç muhatabı olduğunu söyleyen Baratalı…

Dikkat çekici yorumlarını şöyle sıraladı:

'Sayın Kılıçdaroğlu, hedefine Parti Meclisi'ni, Merkez Yürütme Kurulu'nu, milletvekillerini ve örgütü yerleştirdi… Bu çıkış, (Ya arkamda durun ya da bırakın gidin! Bugüne kadar tahammül ettim; artık gidene dur demem!) anlamına gelir…'

'Ya ikinci mesaj kime ya da kimlere?' diyecek oldum…

Kıdemli siyasetçi devam etti:

'İkinci salvo, belediyelere yönelik… Özellikle de Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'na… Kamoyu yoklamalarında hala Mansur Bey ile Ekrem Bey'in adları, olası Cumhurbaşkanı adayı görüntüsü içinde… Kılıçdaroğlu'nun, İzmir'deki yaptığı çıkıştan dakikalar sonra iki başkan da gereğini yaptı; Kılıçdaroğlu'na, (Sonuna kadar arkanızdayız!) dediler… Bundan sonra CHP içinde, ne Mansur Bey'in ne İmamoğlu'nun ne da başka birinin adaylığı konuşulur…'

Bülent Baratalı'ya göre…

Kamuoyunda 'Lider İzmir'de sesini yükseltti!' dedirten…

Sert gelişmenin üçüncü muhatapları şunları:

'Mevcut iktidardan memnun olmayanlar… Sermaye çevreleri… Beyaz Türkler… Aydınlar ve Entelektüeller… Zaten helalleşme mesaisini de bunun için başlatmadı mı?'

***

Bir de 'Altılı Masa' ile ilgili dolaylı bir mesaj var… Kıdemli politikacı Baratalı'nın yorumu şöyle: 'Altılı Masa'dan Kemal Bey'in adaylığına karşı çıkan yok; belli ki, bu işi bitirmişler… Beş genel başkan artık, Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı için süratle kendi tabanlarını hazırlıyorlar… Bundan sonra parti içinde Kemal Bey'in adaylığına ters bakanlar, yorum yapanlar bence hain gözüyle değerlendirilirler…'

***

Bitiriyoruz…

Kılıçdaroğlu'nun sabrının taşması…

Alev püskürtmesinin tarihinin bugünlere rastlaması…

Mekanın İzmir olması…

Tesadüf diyerek, geçiştirilemez…

CHP'nin Lideri…

İzmir milletvekilidir…

Gönlünden ne geçerse geçsin…

İlk ve son kez…

Seslendireceği yer…

'Kurtuluş'un ve 'Kuruluş'un Sembol Kenti İzmir'den…

Başka bir yer olabilir miydi?

Nokta…

Sonsöz: 'Benimle olacaklara net söyledim… Bay Kemal'de komisyon olmayacak, ihale olmayacak, haksız zenginleşme olmayacak… Benimle yürüyecek olanlar bunu bilerek gelsinler… / Kemal Kılıçdaroğlu – CHP Genel Başkanı…'