Her şey…

Geçen yılın sonlarına doğru başladı…

Seçim takvimiyle ilgili gel-gitler havada uçuşuyor…

'Erken mi, zamanında mı?' soruları…

Vatandaşın kafasını allak-bullak ediyordu…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, nokta atışı yapar gibi…

CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na seslendi:

'Madem kendine güveniyorsun; gücün yetiyorsa, yüreğin varsa seçimlerde çık karşıma!'

O sırada takvim yaprakları…

19 Ekim 2022'yi gösteriyordu…

Tam zamanında yapılacak genel ve Cumhurbaşkanı seçimine…

Aşağı yukarı sekiz ay kadar vardı…

Kılıçdaroğlu, ikiletmedi…

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a şu karşılığı verdi:

'Sen bizim cumhurbaşkanı adayımızı merak ediyorsan seçim gününü belirle, biz de iki gün içinde adayımızı belirleriz…'

***

Bu karşılıkla atışma unutulmadı ama…

Arşivlere yerleşmekten başka bi'işe de yaramadı…

Oysa…

Tam da o gün…

Siyaset'in 'Akıl Oyunları' başlıyordu, bu güzel ülkede…

***

Bugünlere dönüyoruz…

Geride bıraktığımız haftanın ilk günüydü…

Cumhurbaşkanı Erdoğan…

Beklenen tarihi seslendirdi:

'14 Mayıs 2023'ün seçim için en uygun tarih olduğunu düşünüyoruz... Ülkemizi bu tarihte seçime götürmek istiyoruz…'

Aradan yedi gün geçti…

Memleketin siyasi havasını ilgilendiren iki haber…

Hafta sonu tatilinde arka arkaya geldi…

Cumhurbaşkanı Erdoğan…

Ege'nin Sanayi Başkenti Denizli'den Türkiye'ye seslendi:

'Baktılar kendileri masadan aday çıkartamıyor, bu defa bizim adaylığımıza çamur atmaya başladılar…'

Ardından…

Türkiye'nin 2018 seçimleriyle…

Yeni bir yönetim sistemine geçerek 'kronometreyi sıfırladığını' söyledi…

Bununla da yetinmedi; daha açık özetledi:

'2018'de seçilen cumhurbaşkanı, yeni sistemin ilk cumhurbaşkanıdır!'

İtiraz var mı?

Var…

Peki, 'Olamaz, n'ayır…' sesleri işe yarar mı?

Sanki, biraz zor gibi…

***

Siyaset'te 'Akıl Oyunları' için perde açılmıştı!

Eğer Millet İttifakı için…

Biraz daha 'sus-pus' süreci yaşanırsa…

Sempati puanları bile uçup, gidiverebilirdi…

Bir gün önce kulislerde yankılanan ama doğrulanmayan…

'Millet İttifakı adayını 13 Şubat'ta açıklayacak!' cümlesi…

Dün gece…

Bizzat Kılıçdaroğlu tarafından seslendirildi…

'Akıl Oyunları'

Giderek daha heyecanlı olmaya başlamıştı…

***

CHP'de Parti Meclisi üyeliği yapmış…

İzmirli siyasetçi ve yazar Elfin Tataroğlu'nun…

'Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı'nı neden hala açıklamıyor?' sorusuna…

Sağlam bir yorumu vardı önceki gün…

Hürriyet'te okudum…

Diyordu ki, Tataroğlu:

'Her seçim sürecinin kendine özgü bir dinamiği vardır… Adayın ne zaman açıklanacağından çok asıl belirleyici faktör, genel başkanların uzlaşısının sağlanmasıdır… Masadakilerin yüksek gönüllülükle çıkaracağı ortak aday, hangi tarihte açıklanırsa açıklansın seçmende karşılık bulacak ve beklenen dinamizmi sağlayacaktır…'

Çok haklıydı Elfin Tataroğlu…

Siyaset'te 'Akıl Oyunları'nın yolunda sürmesi için…

Liderlerin…

Seçmenlerine 'sabır' aşılamaları gerekiyordu…

***

Tamam, heyecan güzel bi'şi…

Dozunda olursa tabii…

Ancak…

Yine gözden kaçan bir ayrıntı var…

Bundan tam 'bir yıl' önce…

Takvimler, 13 Ocak 2022'yi gösterirken…

CHP Lideri Kılıçdaroğlu…

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a…

(Fazlası var, eksiği yok…)

Aynen şu kelimelerle seslenmiş:

'Seçim tarihini belirlesin, biz de adayımızı belirleyeceğiz... Hem seçim tarihini belirlemiyor hem kalkmış, (Adayınız kim?) diye soruyor… Adayımızın kim olduğunu açıklamamız için senin (Ben erken seçim istiyorum, sandığı getiriyorum… Bay Kemal, gel sen de oy kullan…) demesini bekliyoruz... Söylemiyor…'

Aslında…

Kılıçdaroğlu'nun bir yıl önce dile getirdiği bu sözler…

'Akıl Oyunları' için ısınma turunu hatırlatıyordu…

Son perdeyi ise…

'Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla!' özlü sözünü hatırlatırcasına…

Satranç masasının başındaymış gibi…

Millet İttifakı'nın…

'Akıl Oyunu'nda…

'Şah-Mat' hazırlığında olduğunu ilk kez bu kadar açık söyledi:

'Bizim açımızdan 14 Mayıs, 15 Mayıs neyse hangi tarihte yapıyorsa getirsin sandığı koysun dedik... Ama parlamentoda oy kullanmayacağız... Tek yolu var, (Meclisi feshediyorum) diyecek... Tek yetkisi var onun üzerine seçime gidecek…'

***

Peki; Millet İttifakı'nın adayı…

Kesin, Kılıçdaroğlu mu?

Dün gece duygularını bastırmaya çalışmadı CHP Lideri…

Soru sağlam soruydu ve…

Doğrudan…

Kemal Kılıçdaroğlu'nun kalbine hedeflenmişti:

'Altı partinin ortak adayı olursanız seçim kazanılabilir mi?'

İşte, o cevap:

'Kazanılabilir tabii… Bütün anketler bunu gösteriyor zaten… Bütün mesele bizim kararlılıkla (Bu ülkeye demokrasiyi, insan haklarını getireceğiz, yoksulluğu tarihe gömeceğiz…) gibi iddialarımız var zaten…'

***

Son haliyle…

Manzara-i Umumiye şöyle:

İYİ Parti Lideri Meral Akşener

Kılıçdaroğlu'nun adaylığı için sanki çok da istekli değil…

Tereddüt yoğun; diyor ki:

'Kılıçdaroğlu'nun adaylığını koyma hakkı var; diğer genel başkanların da hakkı var… O masada bir tek ben aday değilim…'

Ayrıca, bir keskin karşılık daha:

(2018'deki geçici milletvekili transferi sürecini kast ediyor…)

'CHP'ye borcumuzu 31 Mart'ta ödedik; hatta alacaklı hale döndük…'

Bunun adı, 'üstü kapalı' şudur:

Kılıçdaroğlu'nun adaylığına hanımefendi 'sıcak' değil…

Zaten…

Seçime çeyrek kala birilerinin göğe bıraktığı 'uçan balon' şunu anlatıyor:

'Aday Kılıçdaroğlu olursa İYİ Parti seçmeni tepki için oyunu atmaz!'

Tabii, gerçekten adı üstünde 'Uçan Balon' ise…

***

Ankara'daki esintiye bakarsanız…

DEVA'nın Lideri Ali Babacan'ın gönlünden geçen kendi adaylığı…

Saadet Partisi'nin kaptanı Temel Karamollaoğlu eskisi gibi değil…

Belli ki; desteği Kılıçdaroğlu'ndan yana…

Demokrat Parti'nin süvarisi Gültekin Uysal ise CHP liderini işaret ediyor…

Gelecek Partisi lideri Davutoğlu'na sorarsanız…

Liderlerin tamamı Cumhurbaşkanı Yardımcısı olmalı…

Daha bugünden…

Şu 'örtülü pazarlığa' bakar mısınız?

250 bin oyu olan bir partiye…

Hem cumhurbaşkanı yardımcılığı hem de bakanlık verilirse…

Bu gemi nasıl yüzer?

***

Bitiriyoruz…

Toz-dumana rağmen…

Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı yüzde 100'e yakın ihtimalle…

Kemal Kılıçdaroğlu'dur…

Masada tartışma çıkarsa…

CHP Lideri'ne 'Hayır' diyenler olursa…

Bilin ki…

'Akıl Oyunları'nı ilk onlar kaybedecektir!

Nokta…

Hamiş: 'Ahalinin son bir umutla beklediği seçimlerde hayal kırıklığı ve onarılması imkansız sonuçlarla karşılaşmaması için siyasette akıl oyunlarına değil sadece akla ihtiyaç olduğu görülmelidir…' / Kerem Kırçuval – Gazete Pencere yazarı…'

Sonsöz: 'Seçim stratejisinin en önemli bileşeni, temeli adaydır: seçimi aday kazandırır… / Suat Özçelebi – Siyasal İletişim Uzmanı…'