Mehmet İŞLER / EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZENERJİ şirketinde bin 170 işçiyi ilgilendiren ihaleyi taşeron firmanın kazanmasıyla başlayan kriz sürüyor.
Yaklaşık 15 gündür kentte taşeron sistemini protesto eden çok sayıda eylem yapan işçiler 22 Eylül’de büyük miting için alana çıkmaya hazırlanıyor. Miting öncesi önemli bir buluşma gerçekleşti.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ve sendika üyeleri CHP İl Başkanı Ali Engin’i makamında ziyaret ederek miting için destek istedi.
Toplantıda ilk sözü alan DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, “Biz bugün, 22 Eylül’de İzmir’de gerçekleştireceğimiz miting öncesinde çalışmalarımızı değerlendirmek üzere İzmir’deyiz. CHP bugüne kadar hem eylemlerimize hem bölgemize gelerek destek verdiler. Teşekkür ediyoruz” dedi.
TAŞERON ÜLKENİN KANAYAN YARASIDIR
Taşeron bu ülkenin en önemli gündemlerinden biridir ve ülkenin kanayan yarasıdır diyerek sözlerine devam eden Çerkezoğlu, “Biz taşeronun ne anlama geldiğini işçilere neler getirdiğini biliyoruz. Taşeron demek, açlık, yoksulluk, sendikasızlaşma ve hepsinden önemlisi ölüm demek. Türkiye’de öyle bir noktaya geldi ki çalışanların yaşama hakkını ortada kaldırdı. 4-5 arkadaşımızı her gün yitiriyoruz. Bunlar iş kazası değil, iş cinayetleridir. Soma’da insanlar canlarıyla bedel ödedi. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da göz göre göre 10 arkadaşımızı kaybettik. Taşeron sorunun ne sonuçlar doğurduğu ortadadır. İzmir’de yine insanlar ekmeğini kaybetmekle karşı kaşıya. Çalışma bakanına sorsanız, cumhurbaşkanı da sorsanız bunun böyle olduğunu söylüyor. Ama özellikle AKP iktidarı döneminde taşeron uygulamasında bir artış var. Türkiye bir taşeron cumhuriyetine döndü. Yeni umutlarla gündeme getirilen torba yasa da hak hukuk getirmeyi bırakın daha da olumsuz sonuçlar doğurdu. Taşeron çalıştırmak bir kölelik ve insanlık suçudur. Her şeyin ihalesini yapabilirsiniz ama insan emeğinin ihalesi olmaz. Her şeyden önce insanlık onuruna aykırıdır. Bu uygulamanın bütünüyle ortadan kaldırılması gerekiyor. Bizim mücadelemiz, çalışmalarımız budur. 22’sinde İzmir’de ve İstanbul’da yapacağımız miting bu mücadelenin başlangıcı olacak. Herkesi bu onurlu mücadelede omuz omuza durmaya davet ediyorum” şeklinde konuştu.
İADE-İ ZİYARET YAPMAK İSTEDİK
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise, “Bin 170 arkadaşımızla ilgili yaklaşık 15 gündür çeşitli eylemler sürdürüyoruz. Bu ayın 22’sinde eylemimiz var. Daha önce İzmir’deki siyasi partilerin vekillerine ve il başkanlıklarına bir davet ve çağrıda bulunmuştuk. Geçtiğimiz günlerde AKP Konak İlçe binası önüne yaptığımız yürüyüşte CHP İl Başkanı ve Milletvekili Oğuz Oyan çağrımıza cevap vermişti. Bu emek sömürüsüne karşı duruşunuzu gösterdiniz. Bizde İade-i ziyaret yapmak ve bu konuları sizlerle paylaşmak istedik. Sizlere teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
CHP İKTİDARINDA TARTIŞMASI BİLE OLMAYACAK
İl Başkanı Engin ise, AKP iktidarı döneminde birçok kesimin hak kaybı yaşadığı gibi emekçilerin de bu dönemde en fazla mağdur olan kesim olduğunu ifade ettiği konuşmasında şunları söyledi: Belki de dünyada örneği görülmeyen hem kamu da hem özel sektörde taşeronlaşma sisteminin emeği değersizleştirdiği tespit edildi. İnsanlar belli yaşa geldikten sonra kendilerine uygun iş bulamama gibi durumlarla karşı karşıya. 20 yaşında işe başlayıp 30 yaşında işsiz kalacağı, emeklilik yaşının artmasıyla insanların emekli bile olamadığı bir dönem yaşıyoruz. Taşeron sisteminde belediyeleri ve bizi de çok yakından ilgilendiren işçiler lehine çabalarımıza rağmen illa taşerona verilecek dendiği durumlar oldu. Belediyelerimiz de bu taşeron uygulamasını istemiyorlar. Kendi şirketlerinde ihalesiz yapmak istiyorlar. Tabi ki birçok alanda iş güvenliğiyle ilgili değişiklikler yapılabilir. İvedilikle İzmir’de yaşadığımız ilçe belediyelerimiz ve büyükşehir belediyelerinde hiç arzu etmediğimiz ve zaman zaman arkadaşlarımızla konuştuğumuz sorunlar var. Şimdi de park bahçelerde çalışan bin 170 işçi arkadaşımızı kapsayan bir durum söz konusu. Daha önce olduğu gibi belediyemizde işçinin lehine ne yapabiliriz diye her düzeyde görüşme yapıyoruz. DİSK hem emek mücadelesinde, demokrasi, özgürlük adalet mücadelesinde her zaman kol kola olduğumuz bir kurumdur. Ülkemizin demokrasisi adına onur duyduğumuz bir kurumdur. Bu onurlu mücadelelerinden dolayı onları da kutluyorum. Bu mücadeleye katılacağız. Her anlamda vereceğimiz mücadeleyle bu taşeron belasından Türkiye kurtulmalı. Haziran ayında yapılacak seçimlerde inşallah CHP iktidarında bu hakların verilip verilmeyeceği tartışma konusu bile olmayacak. Daha önce AKP’ye oy vermiş işçiler için de yeni bir dönem başlayacak. Kendileri için, aileleri için, çocukları için oy kullansınlar.