Balık Ayhan, Roman havası için tempo tutarken bağırıyordu;
Yetmiş-Seksen-Doksan-Yüz / Havada yüz-Karada yüz…
Türkiyelinin hesabı da aynen Balık Ayhan'ın temposu gibi oldu. Elli-Altmış derken 'Hamdolsun, sürece destek %70'e çıktı', dedi ve ekledi;
'CHP-MHP-Eski Siyasetçiler ve diğerleri, İşçi Partisinin peşine takıldılar, bunlar vagon oldular.'
Halbuki kimin vagon, kimin lokomotif olduğu o kadar açık ki, görmemek için
ya kör, ya da hain olmak lazım.
Türkiyeli, Kızılcahamam'da kendi milletvekillerine şunları söyledi;
'Akil İnsanlar çok değerli kişiler. İçlerinde akademisyenler- gazeteciler-sanatçılar var. Bunların hepsinin toplumda karşılığı var. Çok faydalı çalışmalar yapıyorlar. Onları iyi karşılamamız lazım.'
Aynı gün BDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan;
'Akil İnsanlar Komisyonunda çok değerli insanlarımız, akademisyenlerimiz, yazarlarımız ve kadınlarımız var. Bu komisyonda bizim önerimizle alınan arkadaşlarımız var. Dolayısıyla bu insanları en iyi şekilde ağırlamalıyız.'
Yine aynı gün BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş;
'Yapılan anlaşma gereği PKK dağlardan çekiliyor. Buradaki Tugaylar-Taburlar da boşaltılsın. TC operasyon yapmaya kalkarsa, köylüler Askeri konvoyların önüne geçmeli' dedi.
Hemen arkasından Gülten Kışanak;
Süreç sonunda önder Öcalan özgür kalacak. Bu kesindir. Yakında Öcalan'a kavuşacaksınız.
Akil İnsanlar denen komisyonun yarısını BDP, yani PKK, yani Cani Öcalan seçti. Türkiyeli de kabul etti ve bunlara toz kondurmuyor, el üstünde tutuyor. Devletin araçları emirlerinde, en lüks otellerde ağırlanıyorlar. Yedikleri önlerinde, yemedikleri şimdilik arkalarında duruyor. Türk Milletinin parasıyla, Türk Milletinin değerlerine hakaret ediyorlar.
Komisyondaki Kürtçü-Bölücüler Öcalan, Şeriatçı-İslam Devleti yanlıları Erdoğan, dolgu malzemesi sanatçılar da sos olarak Yalçın Akdoğan-Ömer Çelik kontenjanından oluşturuldu.
Bunlar her gittikleri yerde zehir saçmaya devam ediyorlar.
Erdoğan ise Türk Milletini aptal yerine koyduğunu zannetmeye devam ediyor.
Pervin Buldan, bu komisyona biz arkadaşlarımızı verdik diyebiliyor.
Demirtaş, iyice azıtmış, Türk Ordusu Türk topraklarından çekilsin diyebiliyor.
Kışanak, Öcalan serbest kalacak, anlaştık diyebiliyor.
Erdoğan bu densizliklere cevap vereceği yerde, onları destekliyor bu arada da bilyecilerle kavga ediyor.
Türk Milleti artık gerçekleri görmeye başladı.
Lokomotif olarak en önde Cani Öcalan var. Erdoğan'ı parmağında oynatıyor.
İkinci vagon, PKK ve Kürtçü-Bölücüler.
Üçüncü vagon, Kürdistan'ın kurulmasını isteyenler.
Dördüncü vagon, Federe İslam Devletini isteyen Cemaat ve Tarikatçılar.
Beşinci vagon, Barzani ile işbirliği içinde bulunan avantacı takımı.
Son vagon da, bütün tozu-dumanı yutacak ve hesap verecek AKP!
Anladınız mı Türkiyeli, kim vagon kim lokomotif?
Siz hala Tek Devlet demeye devam edin. Bakın adamlar, Türk Ordusunu artık şehirlerinde-dağlarında istemiyorlar. Bu çapulcu takımı nereden buldu bu cesareti? Kim verdi onlara bu gücü?
Bölücü-Kürtçü takımı, AKP Hükümetinden ve Başbakandan cesaret almasa, yaşadıklarımızı beraberce planlamasalar, bu derece pervasızca davranabilirler miydi?
AKP'ye oy veren vatandaşlarımız, hala gerçekleri görmüyor musunuz?
Erdoğan'ın, Öcalan'ın peşine takılıp, partinizi onun vagonu haline getirdiğini anlayamadınız mı?
Bu korkunç olaylar karşısında Türk Vatanı için hiç mi endişe etmiyorsunuz?