*Sizinle savaşan Türk Ordusu içerde
*Sizin için hukuku yok ettik…
Bu iki cümle, Başbakan Erdoğan'ın emri ile Oslo'ya, PKK Narko-Terör örgütünün Avrupa'daki sözcüleri ile 'T.C Devleti adına' görüşmeye giden MİT Müsteşar Yardımcısı tarafından söylendi. Bu sözler söylenirken şimdiki MİT Müsteşarı Hakan Fidan da onaylıyordu.
*Bu sözler, Başbakan ve MİT Müsteşarı tarafından hiçbir zaman yalanlanmadı.
*MİT Müsteşar Yardımcısı bu sözleri, kendisini oraya gönderen Başbakan'ın izni ve bilgisi olmadan söyleyebilir mi?
*Görüşmeye giden devlet görevlilerini Oslo'ya kendisinin gönderdiğini Başbakan Erdoğan defalarca açıklamadı mı?
*O zaman, o toplantılarda söylenen ve imza altına alınan ve İngiltere arşivinde bulunan belgeler Başbakan Erdoğan'ı bağlamaz mı?
-Hem öyle bir bağlar ki, aradan ne kadar zaman geçerse geçsin, peşinden gider.
Şimdi, Erdoğan'ın MİT Müsteşarını ve Yardımcısını, Cumhuriyet Savcılarının elinden kurtarmak için gösterdiği telaşı, bir gecede kanun çıkarmayı ve Savcıların darmadağın edilmesindeki telaşın sebebini anlayabildiniz mi?
Türkiye'de 'Hukukun bağımsızlığı ve tarafsızlığı' bizzat AKP Hükümeti tarafından iğfal edilmiştir.
Erdoğan'ın konuşmalarından, uygulamalarından onlarca örnek vermek mümkündür. Elimizdeki tüm belgelerle iddiamızı kanıtlayıp, ileride Yüce Divan için tarihe not düşmüş olmak bizim boynumuzun borcudur.
Buraya kadar söylenenler ışığında Balyoz Davasının kararlarına bakınca;
*Adil Yargılanma, herkesin hakkıdır. Bu hak o ülkenin şerefidir.

*Demokratik bir ülkenin varlığını sürdürebilmesi, insanların huzur ve güven içinde olabilmesi için 'Hukukun Bağımsızlığı' şarttır. Türkiye'de bu şart, bizzat
AKP Hükümeti tarafından yok edilmiştir.
Maalesef Türkiye'de Hukuk bağımsız değildir. Kimsenin hukuk güvencesi kalmamıştır!...
*Cemaatin elemanları- CIA Ajanlarıyla beraberce düzenlenen sahte dijital delillerle insanlar tutuklanmış, mahkeme itirazlar karşısında 'sağır', haksızlıklar karşısında 'kör' olmuştur.
Bu mahkeme kararları Türk Milletinin nezdinde, aynen Yassıada Mahkeme kararları gibi yok hükmündedir..
*Bu mahkemenin kararları, birer 'Rozet Madalya' haline getirilip, Genelkurmay Başkanının ve Ordu Komutanlarının göğüslerine asılmalıdır. Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman'a da mutlaka birer tane verilmelidir.
Bu haksızlıklar ve kanunsuzluklara karşı mücadele etmek hepimizin görevidir. Bir gün 'Hukuk' herkese lazım olacaktır. Siyasi görüşleriniz ne olursa olsun, neye inanırsanız inanın, bu cinayetlere karşı çıkmak insan olmanın, özgür bireyler olmanın ilk şartıdır.
Edirne'den Hakkari'ye, Samsun'dan Mersin'e 'Bu vatan Benim' diyen herkes,
Ahlak anlayışında Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa'yı,
Vatan sevgisinde Mutafa Kemal'i rehber kabul edenler bu hukuk gaspına karşı çıkmalıdırlar.
Bu gün susanlar, sinenler, korkanlar bilsinler ki iktidarların emrine girmeyi kabullenmiş hukuk adamları, seri katillerden çok daha tehlikelidirler.
Yarın kimi, nerede vuracakları belli olmaz…