Bu Kelimenin mucidi Mehmet Şevki Eygi'dir. Erbakan ile başlayan Erdoğan ile tavan yapan 'Süslü Müslümanlar' için kullanılır.
Süslüman olmak kolay bir iş değildir. Her isteyen Süslüman olamaz. Öyle imanı tam olan, inancını sadece Allah rızası için yaşayan ama gariban olanlar Süslüman olamazlar!
Daha doğrusu Süslümanlar, gariban Müslümanları aralarına almazlar.
Erkek Süslüman olmanın belli şartları vardır;
*Arabası son model cip olacak. Ofiste Başbakan Erdoğan ile çekilmiş resim bulunacak, Atatürk ve Türk Bayrağı zinhar konmayacak. Hafif kirli sakal bırakılacak. Kravat takılmayacak. Tespih 99'luk, kıyafetler yabancı markalı, koku 50 metreden hissedilecek kadar güçlü olacak. 5 vakit namaz kıldığı
zannedilsin diye pantolonlar boru gibi olacak, ütü izi olmayacak.
*AK-İHALE alabilmeyi çok iyi becerebilecek 'duygusal' ilişkilere sahip olacak.
*Önce 'Mücahit', sonra 'Müteahhit' , en sonunda 'Her şeye müsait' olacak.
*Mutlaka bir Tarikata veya Cemaate girecek ve onlara bol para verecek.
*En az iki eşli olacak. İkinci eş başı açık ve çağdaş görünümlü olacak.
*Resmi nikahlı ve İmam nikahlı eşlerin her birinden en az üçer çocuk olacak.
*Süslümanların çocukları ya özel kolejlerde ya da yurtdışında okuyacaklar. Gariban Müslümanların çocukları mutlaka İmam-Hatip'e yönlendirilecek.
Kadın Süslüman olmanın da belli şartları vardır:
-Arabası, eşininki gibi cip olacak. Evin başköşesinde Emine Hanımla çekilmiş altın çerçeveli fotoğraf bulunacak. Evdeki Mobilyalar klasik-perdeler atlas- halılar ipek olacak. Tavan ve perde süsleri altın kaplama olacak. Kenarları Swarowski taşlarla işlenmiş büyük televizyon sürekli Kabe görüntülü yayın yapacak. Hem hamam, hem de jakuzi bulunacak. Tuvaletler de iki tip olacak.
-İkinci-üçüncü eşler görmezden gelinecek.
-Sahte de olsa bir soy kütüğü icat edilip, ailenin soyu taa Halifelere kadar uzatılacak, olmazsa 'Saray'a' dayandırılacak. O da olmazsa mutlaka bir
Paşa Dede bulunacak.
-Giyim-kuşama gelince;
Saçlar, eşarbın altına konacak 'siyah röntgen filmi' ile deve hörgücü gibi yapılıp, ipek kumaşlarla sarılıp, herkesin dikkatini çekecek şekilde sunulacaktır. Makyajdan asla fedakarlık yapılmayacak, her biri şark çıbanı büyüklüğünde en az üç tane kıymetli ve mümkünse tarihi yüzükler takılacak. Elbise ve pantolonlar dar olacak ve vücut hatlarını belli edecek. Uzun eteklerde yırtmaç bulunacak.
Bunları, Başbakan Erdoğan'ın 'Sabırlı olun, yeri ve zamanı geldiğinde dava taşını gediğine koyacağız'sözleri üzerine yazdım. Adım-adım Federe İslam Devletine doğru gidiliyor.
Dava Taşı gediğine konulduktan sonra, önce bu Süslümanlar 'Kara Çarşafa' sokulacaklar, sonra çocuklar dahil tüm kadınlar kapanacaklar. Erkekler sakal ve şalvara girecekler.
Dava taşı gediğine konulabilirse, siz seyreyleyin gümbürtüyü…
11 senedir, başörtüsü olayını sürekli istismar eden Süslüman AKP yöneticilerine seslenerek yazıya son verelim;
Dört Kadın Milletvekilinin başını emirle kapattınız. Buna gücünüz yetti.
Yaptığınız yolsuzlukları- PKK Narko Terör örgütü ile yaptığınız anlaşmaları, Avrupa'da 'Asrın Yolsuzluğu' olarak adlandırılan Deniz Feneri Davasını nasıl örteceksiniz? Bu pislikleri örtecek büyüklükte bir örtü henüz dokunamadı.
Boşuna heveslenmeyin, Türk Milleti size o 'Dava Taşını' gediğine koydurtmayacaktır. Sizin meşhur 'Dava Taşınızı' Türk Milleti elinizden alıp, nereye koyar, orasını bilemem. Ama o zaman lütfen feryat etmeyin…