KİTVAK Yönetim Kurulu Başkanı İklil ULUEREN, yazarımız İhsan Özbelge ÖZDURAN’ın sorularını yanıtladı.
KİTVAK... Kemik İliği Transplantasyon ve Onkoloji Merkezi Kurma ve Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sn. İklil Ulueren, toplumda farkındalık yaratmak adına bu haftaki aydınlanma meşalemiz..
Kendisi ile sohbet ederken, umudun hayallerin, ötesine nasıl taşınabileceğini ve toplum olarak umut duygusuna nasıl da çok ihtiyacımız olduğunu aktarıyordu büyük bir heyecanla...
Kuruluşundan bu yana 25 yıl gibi bir süre içinde, İzmir'e kazandırdıkları dört büyük eserle, adeta dört yapraklı yoncayı tamamlayarak kanser hastalarına şans olan KİTVAK…
Gönüllülerinin ve hayırseverlerin el ele, gönül gönüle vererek gerçekleştirdikleri anlamı çok büyük, çok değerli bir hayat projesi ...
KİTVAK çalışmalarına emek vermiş tüm değerli dostlarımızı saygı ile anarken, sevgili dost İklil Ulueren ile yaptığımız bu anlamlı sohbetin nice iyiliklere ve güzelliklere vesile olmasını dilerim.
Tüm KİTVAK ailesine, toplum adına en samimi takdir ve teşekkürlerimizle... İyi ki varsınız...
***
Sohbetimize başlarken, Kitvak ile özdeşleşen İklil Ulueren'i biraz daha yakından tanıyalım mı?
Antalya doğumluyum. 1970 yılında İzmir'e geldim ve lise son sınıfı İzmir Kız Lisesi'nde okudum. Sonra da EÜ İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesini bitirdim. Bu arada Amerikan Derneği'nin sosyal faaliyetlerine katıldım ve Yönetim Kurulu'nda yer aldım. Birçok etkinlik yaptık o dönemde. 1974 yılında bir sınav kazanarak, mesleki stajımı Finlandiya'nın Helsinki kentinde yaptım. Bu benim dünyaya bakış açımı, görüşümü fazlasıyla değiştirdi. Sonra 1 yıl Türkiye İş Bankası merkez şubesi kambiyo ihracat servisinde çalıştım. Fakat daha sonra rakamlarla ilgili bir çalışmanın bana pek de uygun olmayacağını düşünerek, o sırada İzmir Belediyesi'nde Akdeniz Festivali vardı, bu festival vesilesi ile İzmir Belediyesi Fuar Turizm Müdürlüğü'ne geçtim ve uzun yıllar orada çalıştım. Birçok ihtisas fuarının ilklerine arkadaşlarımla birlikte imza attık. Fuarcılığın temelini öğrendim orada. Daha sonra İzfaş'ın kuruluşunda Fuarlar Müdürü olarak görev aldım. Fuar projesinde danışman jüri üyesi oldum. Fuarda çalıştığım dönemde İzmir Enternasyonal Fuarı Uluslararası Fuarlar Birliği (UFİ) üyesiydi. Bir dönem Malta'da fuarımızı (İEF) ve ülkemizi temsil ettim. Daha sonra İzmir Belediyesi'nde hem Protokol hem de Özel Kalem Müdürlüğü yaptım. Özdil Radyo ve Televizyonunun kuruluşunda yer aldım. Ardından Tansaş'a geçtim. Perakende sektörünü öğrendim ve pek çok başarılı çalışmanın içerisinde yer aldım. Bu benim için hem ilkti hem de farklı bir sektörde çaba harcamaktı. Bu beni gerçekten çok mutlu etti. Geleceğin sektörüydü çünkü perakendecilik. Tansaş'ta hem belediye döneminde hem de satıldıktan sonra Doğuş Holding döneminde yer aldım. Basın ve Halkla İlişkiler Koordinatörlüğü, Kurumsal İletişim Direktörlüğü, Yönetim Kurulu Başkan Danışmanlığı ve Genel Müdür Danışmanlığı yaptım. Emekli oluncaya kadar orada çalıştım ve Doğuş Holding'den de emekli oldum. Bu arada çalışma hayatımın içinde pek çok sosyal faaliyetin içinde yer aldım. İzmir Halkla İlişkiler Derneği'nde pek çok dönemde Yönetim Kurulu üyeliği yaptım. En son Ümit Tunçağ Başkanımla birlikte çalıştım. Kader'in Kurucu Yönetim Kurulu üyesiyim. Hem Narlıdere hem Agora Lions Kulüp'te çalıştım ve en son olarak Kitvak…
'ÖMÜR BOYU GÖNÜLLÜLÜK ÖDÜLÜ' İLE TAÇLANDI…
Sizi KİTVAK heyecanına dahil eden gelişmeler nasıl başladı?
Kitvak'ta önce Sosyal Komite üyesiydim. Yönetim Kurulu üyeliği teklif edildiğinde bütün diğer sosyal faaliyetlerden kulüplerden ve derneklerden ayrıldım. Çünkü şunun bilincindeydim ki Kitvak başlı başına bir çalışmayı gerektiriyordu. Çok efor ve çaba gerektiren bir Vakıf, çocuklar söz konusu. O yüzden bütün sosyal faaliyetlerimden ayrılarak Kitvak'ın Yönetim Kurulu'nda çalışmaya başladım. 18 yıldır Kitvak ile birlikteyim. Bir yıl önce başkan oldum. Ondan önceki iki yıl da başkan vekili olarak görev aldım. Tabiİ ki, başkanlık dönemim Türkiye'nin zorlu bir dönemine rastladı. Pandemi dönemi, sokağa çıkma yasaklarının olduğu dönem… Salgının yoğun olduğu dönemlerde evlerimizden çalışarak başarılı çalışmalara imza atmaya gayret ettik. Kitvak'ta Yönetim Kurulu Başkanı ve Mütevelli Heyet Üyesi olarak çalışmaya devam ediyorum.
Hayatım boyunca birçok ödül aldım. Hepsi benim için çok değerli. Ancak en son 2020 yılında İzmir Valiliği Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü ve Tülay Aktaş Gönüllü Kuruluşlar Güçbirliği tarafından 'Ömür Boyu Gönüllülük Ödülü' verildi. Bu son aldığım ödül benim için en anlamlısıydı. Ömür boyu gönüllülük demek hem sizi daha çok gönüllü olarak çalışmaya teşvik ediyor hem de yapmaya gayret ettiğiniz çalışmalardan dolayı sizi mutlu ediyor... Bu ödüle layık olmak en büyük temennimdir…
KİTVAK'ın kuruluş hikayesini sizden dinlesek...
KİTVAK önce Prof. Dr. Suat Çağlayan başkanlığında 1991 yılında KİTDER (dernek ) olarak kuruldu fakat daha sonra büyük projelere imza atmak düşüncesiyle 24 Mart 1996 tarihinde Vakıf haline getirildi ve KİTVAK kuruldu. Tamamıyla kanser hastaları yararına fiziksel büyük yatırımlar yapabilmek duygusu ve düşüncesiyle vakıflaştık. Vakfımız artık çeyrek asırlık bir geçmişe, birikim ve deneyime sahip olup, bu yıl 25. yaşını kutlamaktan gurur duyduğumuz köklü ve güvenilir bir Vakıf haline geldi. Kuruluşundan bugüne kadar muhteşem işler yapmış ve çok önemli eserler verdik. İzmir'imize ve birçok onkoloji hastası ve hasta yakınına dokunma başarısını gösterdi KİTVAK…
'HASTALARIMIZIN MADDİ-MANEVİ YANINDAYIZ…'
Bu muhteşem gönüllülük hikayesinin en vurucu cümlesi ; 'Umut hayal etmekle başlar' şeklinde kurulmuş... Umut kelimesini bünyesinde muhafaza eden KİTVAK felsefesini bizlere anlatır mısınız?
Her projemiz hayallerimiz sayesinde gerçek oldu, umuda dönüştü ve umut verdi… Bu zor ve uzun hastalıkta da en önemli olan umudunu kaybetmemek. Hastaların yaralarını biraz olsun sarabilmek, onlara yardım elimizi uzatabilmek, maddi manevi yanlarında olmak bizim en büyük hedefimiz…
Kanser tedavisi gören çocuklar için tedavi standartlarını yükselten ve yeni tedavilere ulaşmasını sağlayan kemik iliği transplantasyon onkoloji hastanesinin mevcudiyeti çok kıymetli... Neler anlatırsınız?
Ege Üniversitesi Tülay Aktaş Onkoloji Hastanesi KİTVAK'ın taçlanmış bir projesidir. Sadece pediatrik onkoloji üzerine yapılmış bir hastane olmasına rağmen kanser hastalıklarında ve erişkinlerde de kanserli hasta sayısının artması nedeniyle hem erişkin hem pediatrik onkoloji, hastaneyi birlikte kullanmaktadırlar. EÜ Tülay Aktaş Onkoloji Hastanesi büyük bir ihtiyaca cevap vermiştir. O dönemde başta Kurucu Mütevelli Heyet Başkanımız Sayın Prof. Dr. Suat Çağlayan olmak üzere, tüm Kurucu Mütevelli Heyet Üyeleri, o dönemki Belediye Başkanımız Sayın Burhan Özfatura, Sayın Valimiz Kutlu Aktaş'ın da çok değerli katkıları olmuştur. Daha sonra hastanenin açılma aşamasında bugün rahmetle andığımız Sayın Ahmet Piriştina'nın çok değerli destekleri vardır. Birçok aktiviteyi KİTVAK yararına yapmıştır ve hastanemiz 18 Mayıs 2004 tarihinde değerli konukların da yer aldığı bir törenle açılışı yapılmış ve Ege Üniversitesi'ne devredilmiştir. Hastanemiz; Çocuk onkolojide aynı anda 6-7 hastaya ilik nakli, erişkin onkolojide günde 50-60 hastaya ayaktan kemoterapi, yılda 15.000 hastaya hem ayaktan kemoterapi hem de poliklinik hizmeti verilen dev bir KEMİK İLİÐİ NAKLİ ve ONKOLOJİ TEDAVİ MERKEZİ'dir.
KİTVAK'ın en büyük eseri olan Ege Üniversitesi Tülay Aktaş Onkoloji Hastanesi içinde yer alan 'Pediatrik Kemik İliği Kök Hücre Nakil Ünitesi' aralıksız ve istikrarlı çalışmaları sonucunda Avrupa Kemik İliği Transplant Birliği (The European Group for Blood and Marrow Transplantation-EBMT) tarafından akredite edilmiş ve onaylanmıştır. Ayrıca açıldığı günden bugüne kadar 700 hastaya kemik iliği nakli yapılmıştır. Bu sayede çocuklarımız şifa bulmuştur ve bulmaya da devam edecektir.
'ASKIDA ODA PROJESİ DESTEK BEKLİYOR…'
KİTVAK tarafından 2011 yılında Ege Üniversitesi Hastanesi ve 2017 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi kampüslerinde açılan konuk evlerinden bahseder misiniz?
Hastane açıldıktan sonra her geliş gidişlerimizde hasta yakınlarının soğukta, yağmurda, otopark ve park alanlarında beklediklerine şahit olduk. Kiminin gidebilecek bir yeri yok, çünkü şehir dışından gelmiş, kiminin parası yok... Çoğu hasta yakını da zaten hastasını bırakıp gidemez. Çünkü hastanın başından ayrıldıkları zaman huzursuz olurlar. Bu proje işte tam bu ihtiyaçtan doğdu. Ege Üniversitesi ile kısaca 'HAYDİ' dediğimiz Hasta ve Hasta Yakınları Konukevi Projesi için protokol imzaladık. 30 ayda bitirme sözümüzü 22 ayda yerine getirdik. Bu eserin tamamlanmasında yaptığı büyük bağışla katkıda bulunan Sayın Kaya Tuncer'i de rahmet ve minnetle anmak gerekir. Hastanemize birkaç dakikalık uzaklıktaki KİTVAK Hasta ve Hasta Yakınları Konukevi'nin açılışını 7 Ekim 2011'de gerçekleştirdik. Tesis, 40 oda ve 102 yatak kapasitesi ile hizmet vermeye devam ediyor. Sonrasında Dokuz Eylül Üniversitesi'nden de talep geldi. Bu vesile ile 3. büyük eserimiz olan Kitvak-Abdulrezzak Sancak Konukevini de DEÜ'nde 18 Aralık 2017'de 41 oda, 82 yatak kapasite ile hizmete açmanın büyük gururunu yaşadık. Son derece modern ve içinde çocuk oyun alanından kütüphanesine, kafeteryasından mutfağına kadar hasta yakınlarının her türlü ihtiyacını karşılamaktadır. İnşaat yapmak hele de böyle büyük bir yatırıma soyunmak sadece bağışçı desteği ile bu eserleri meydana getirmek hiç de kolay değildi. Zorlandığımız çok zamanlar oldu. İşte bu zamanlardan birinde Sancak Ailesi yardımımıza koştu ve bize önemli bir bağışta bulundu. Konukevimizi tamamlayabildik. Açılışa çok az bir zaman kalmışken de değerli Mesut Sancak'ın abisi Abdulrezzak Sancak hayatını kaybetti. Biz de konukevimize abisinin ismi vererek onu sonsuza dek yaşatmak istedik. Üniversitelerin işletmekte olduğu konukevlerimize ilgi çok fazla bu da ne kadar doğru bir projeyi hayata geçirdiğimizin göstergesidir. Bu tedavi süreci çok uzun ve zor hastalıkta hijyen çok önemlidir. O yüzden hasta ve hasta yakınlarının steril bir ortamda barınması büyük önem taşır. Konukevlerine açıldıkları günden bu yana toplam 250.000 geceleme yapılmıştır. Bu da ne kadar önemli bir ihtiyacın karşılandığının ispatıdır.
Konuk evleri projesi kapsamında olan 'Askıda Oda' projesi devam etmekte... Bu fona yapılan bağışlarla, hasta yakınlarının barınma ihtiyaçlarının karşılandığı konusu beni çok heyecanlandırdı... Bu konuyu detaylandırır mısınız?
Askıda Oda uygulamamız 2014 yılında ilk konukevimizin açılışıyla başlayan ve halen devam eden bir uygulamamızdır. Gücümüz yettiği sürece de devam etmesini arzulamaktayız. Bu uygulama yoksul olan, çok düşük geliri olan veya hiçbir geliri olmayan onkoloji hasta ve hasta yakınlarının EÜ ve DEÜ KİTVAK Konukevlerinde hiçbir ücret ödemeden kalmalarını sağlamaktadır. Tüm konaklama masrafları vakfımız tarafından gerekli araştırma ve onaylar alındıktan sonra karşılanmaktadır. Biz birçok etkinliğimizi askıda oda için düzenlemekteyiz. Farklı amaçlarla aynı hedefe bağış yapılmaktadır. Halkımız bu konuda son derece duyarlı. Küçük büyük demeden askıda oda için bağışlarımız gelmektedir. Örneğin; yakınlarının ölüm yıl dönümlerinde Askıda Oda hesabına yapılan bağışlar ya da çocuklarının doğum gününde hediye yerine Askıda Oda bağışı talep eden anneler gibi… 2014 yılından beri her iki konukevimizde toplam askıda oda konaklama sayısı 26.500 gecelemenin üzerinde olmuştur ve olmaya devam etmektedir. Vakfımız yaklaşık 600 farklı ihtiyaç sahibi hasta ve hasta yakınına yardım sağlamıştır.
PANDEMİ DÖNEMİNDE BİLE KİTVAK'TAN ÖRNEK ÇALIŞMALAR…
Salgın döneminde dahi örnek çalışmalarınıza devam ederek bir umut ışığı daha yaktınız...'EÜ Kitvak - Bilge Uysal Hücre İşleme Merkezi' kuruluşu hakkında bizleri bilgilendirir misiniz?
Pandemiye rağmen 'Bölgemizde bir ilk' olan bu önemli merkezi hayata geçirmek bizim için çok büyük bir gurur kaynağıdır. İzmir'imizin, İzmirlilerin bize olan güveninin bir ispatıdır adeta… Projeye başlamamız ile birlikte alınan pandemi tedbirleri nedeniyle kısıtlamalar başladı. Vakfımızın tüm faaliyetleri ve etkinlikleri durduruldu. Fakat başlattığımız bu projeyi, dediğiniz gibi 'umut ışığını' yakabilmek adına gece gündüz, evlerimizden de olsa çalışarak başarı ile sonlandırdık.
Tüm yasaklara, kısıtlı kaynaklara ve zor sürece rağmen 14 ay gibi kısa bir sürede tamamlanan bu merkezi 26 Şubat 2021'de açmayı başardık.
2 milyona mal olan merkez şimdi çocuklarımız için umut olacak. Merkezi tamamlamak için bize büyük destek veren öncelikle Norm Holding Onursal Başkanı Nedim Uysal'a ve bu süreçte bize güvenen tüm bağışçılarımıza minnetlerimizi sunuyorum. Alt yapı çalışmaları, tadilatlar, cihazların ve önemli donanımların alınması ile oluşturulan 'Kitvak- Bilge Uysal Hücre İşleme Merkezi' sayesinde Tülay Aktaş Onkoloji Hastanesi'nde yapılmakta olan kök hücre nakli tedavi standartları uluslararası seviyeye ulaştırıldı. Şimdi hastane merkez sayesinde kavuştuğu bu standartlar ile dünya ile entegre olarak çalışmalarını sürdürebilecek. Yani bizim çocuklarımızın da Amerika'da, Avrupa'da tedavi gören çocuklarla eşit kalitede hizmet alabilecekler. Uluslararası bir kalite göstergesi olan JACIE (Joint Accreditation Committee) akreditasyon kalite belgesi almak için başvuru çalışmaları da başlatılmıştır. Hastane, bölgemizde pediatrik tedavilerde JACIE akreditasyonuna sahip ilk hastane olacaktır. Bu da bölgemiz adına gurur kaynağı olacaktır. Ayrıca proje kapsamında Ege Üniversitesi Çocuk Hastanesi onkoloji servisinde de birçok iyileştirme ve yenileme çalışmaları da yapılmıştır. Bunlar içinde, tüm hasta odalarının oksijen basınç ayarları, ısı ayarları ve filtre sistemlerinin yenilenmesi, yine tüm odaların bu sayede otomatik olarak ısı ve basınçlarının takibinin yapılabilmesi sağlanmıştır. Ayrıca JACIE kriterleri gereği olması gereken negatif-pozitif basınçlı özel bir izolasyon odası da oluşturulmuştur. Tüm bu iyileştirmeler hayati değer taşımakta olup, yapılmakta olan kök hücre nakil standartlarının yükseltilmesi, dolayısıyla daha fazla çocuğumuzun hayata kazandırılmasını sağlayacaktır.
HASTAYA UMUT KÖK HÜCRE KEMİK İLÐİ NAKLİ…
Türkiye'nin her köşesinden sayısız hastaya umut olan kök hücre kemik iliği nakli ile ilgili umutlu gelişmelerden söz eder misiniz?
Bu konuda en doğru cevabı değerli doktorlarımız vermeli aslında ama onlardan aldığımız bilgilerine dayanarak sizlere şunları aktarabilirim. Kök hücre yani kemik iliği nakli tedavisi, çocukluk çağında ölümcül olan, başta lösemi gibi kanserler ve yaşamın mümkün olmadığı birçok doğumsal hastalıkta tek tedavi yöntemidir… Ege Üniversitesi Çocuk Kliniği 'kök hücre nakil tedavisini' 1998'den beri uygulayan bir tedavi merkezidir. 2007 yılında Avrupa Transplant Birliği (EBMT) tarafından akredite edilmiştir. Yaklaşık 23 yıldır 700'den fazla çocuk hastaya kök hücre nakli uygulanmış ve birçok çocuğumuz yaşama kazandırılmıştır. Şimdi ise JACIE kriterlerini merkez sayesinde sağlayan hastane daha önce de belirttiğim gibi bir üst akreditasyonu almak için kolları sıvadı. Tedavilerin başarı oranı bugüne dek %80 civarındayken, Hücre İşleme Merkezi sayesinde bu ortalama %100'lere yaklaşacaktır. Ayrıca dünyadaki tüm yenilikler yakından takip edilebileceği gibi, ilik nakli olan çocuklarımızın tedavisi ile ilik veren gönüllünün sağlığı daha iyi şartlarda korunacaktır.
Uygulanan tedavinin standartlarını daha da yükseltmek ve dolayısıyla daha fazla sayıda çocuğumuzu yaşama kazandırmak KİTVAK'ın her zaman en büyük hedefi olmuştur.
25 yılda İzmir'e kazandırılan bu dört kıymetli eserin meydana gelmesinde bağışçıların ve gönüllü çalışmaların önemi büyük ... Bu konudaki görüşleriniz nelerdir?
İzmir'imize bugün düşünecek olduğunuzda 60 milyon TL'ye yakın bir yatırım yaptık. Bu dev bir yatırımdır. KİTVAK bu yatırımı tüm Mütevelli Heyet, İcra Komitesi, Aktif Komite, tüm hayırsever ve bağışçılarımızla, çok değerli Yönetim Kurulu'yla canla başla çalışarak gönül dostlarının desteğiyle bu eserleri İzmir'e kazandırmıştır. Bu bambaşka bir duygudur. Hiçbir ticari faaliyetimiz olmadan bir güven, duygu ve gönül ilişkisi içinde bu eserleri bu kente kazandırmak hem bu kent için çok değer arz eder, hem bizler için anlatılmaz bir duygudur ve KİTVAK için de büyük bir başarıdır.
Ve tabii ki, ekip başarınızda iyi bir lokomotif hızı ile çalışmalarınızda zamanı çok iyi değerlendirdiğiniz gözlemleniyor... Bu konuda KİTVAK'ın başarısının formülü nedir desem?
Bir proje geldiğinde ya da oluşturulduğunda, işe başlamadan önce çok detaylı bir ön araştırma ve değerlendirme çalışması yaparız... Ardından var gücümüzle belirtilen süreden de önce projelerimizi tamamlamayı hedefleriz. Çünkü sağlık beklemeye gelmez. Bizim için insan çok kıymetlidir. Çocuklarımızın ve ailelerinin yüzlerindeki gülümseme bizim en önemli motivasyon kaynağımız olmuştur. KİTVAK'ın başarısının formülü; bu bilinçle yola devam eden, merhametli ve vicdan sahibi çok değerli Yönetim Kurulu Üyelerimiz, Mütevelli Heyet Başkanımız ve fedakar çalışanlarımız sayesindedir diyebilirim. En önemlisi de bir aile gibi birbirimize güvenerek yol almamız olmuştur...
Bu meşakkatli ve onurlu yolculuğunuzun devamında gerçekleştirmek istediğiniz başka projeleriniz var mı?
Tabii ki var; olmaz olur mu hiç. Bizim aklımızda, bir proje daha tamamlanmadan ardından gelecek proje için düşünceler oluşur. Fakat tüm dünyanın içinde bulunduğu bu zor süreç sebebiyle biraz beklemek gerekli. Ama hiç şüpheniz olmasın, yine hastalarımızın yaralarını sarmaya ve şifa bulmalarına yardım etmeye devam edeceğiz…