Türkiye'nin yakın tarihinde birçok olaya şahit oldum, çok siyasetçi tanıdım.
Fakat bazı AKP'liler gibisini hiç görmedim.
Adı: Suat Kılıç
Görevi: T.C Bakanı
Suçlanma Konusu: Siyasi konumunu kendi ticari menfaatleri için kullanıp, haksız kazanç sağlamak, maddi çıkar için 'nüfuz' kullanmak…
Bakan Suat Kılıç için bu suçlamalar, birkaç dinci gazete haricinde tüm basında günlerce yer aldı, hem de resimleri ve belgeleriyle.
Ben günlerdir bekliyorum; Bakan Kılıç bu iddialar için ne diyecek, diye…
Öyle ya, haysiyet sahibi kişiler böyle bir suçlamaya muhatap olurlarsa, yapabilecekleri iki iş vardır;
1)Suçlamaların birer iftira olduğunu delilleriyle belgeleyecek ve kendisine bu hakareti yapanlardan yargı önünde hesap soracak,
2)Eğer suçlamalar doğru ise, Türk Milletine ufacık bir saygısı kaldıysa istifa edip, kendisi yargı önünde hesap verecek…
Oysa Bakan Pişkin Suat, üçüncü bir yol tercih etti…
Sustu, yaptığı çirkinliği yok saydı. Bu çirkinliklerin üstüne oturmayı ve bakanlığa hiçbir şey olmamış gibi devam etti…
Bu tip davrananlar için halkımızın kullandığı kelime 'pişkinliktir…'
Pişkin Suat, pazartesi günü UEFA Başkanı Platini ile birlikte Başbakan Erdoğan'ı sarayında(!) ziyaret etti. Başbakan Erdoğan; 'Hoş geldin Suatçığım' dedi ve bakanını öptü, tıpkı her gördüğünde Deniz Fenerci akrabalarını öptüğü gibi…
Ulemaya sordum;
Suat Kılıç'ın yaptığı pişkinliktir, bunu anladık. Peki, Pişkin Suat'ı öpüp kucaklayanların, 326 kişilik AKP grubunda bunun hesabını sormayanların yaptıkları nedir? Bunlar nasıl dindar nesil yetiştirecekler? Bunlar nasıl Müslüman?...
Ulema; 'Bunlar Müslüman değil, bunlar insanları Allah ile aldatanlardır, bunların yaptığına ise Rezillik' denir, dedi…
PARTİ DEVLETİ
Türkiye AKP yönetiminde tam bir 'Parti Devleti' haline geldi. Kimin hangi konuda yetkili ve sorumlu olduğu, kimin elinin kimin cebinde bulunduğu belli değil.
Hüseyin Çelik, AKP Genel Başkan Yardımcısı. Pazartesi günü partisinde basın toplantısı yapıyor. Konuşan sanki AKP yetkilisi değil, Bakanlar Kurulu sözcüsü !..
Afganistan'daki kazadan giriyor, Suriye'den gelen mültecilerden çıkıyor.
Hüseyin Çelik bir defa bakan oldu ya, ömür boyu bakan mübarek !..
Hukuk Devletinde, herkesin görevi ve sorumluluğu bellidir. Parti yöneticileri, devlet yönetimine karışamazlar. Karışırlarsa o rejimin adı 'Parti Devleti' olur. Tıpkı Alman Nazi Partisi, Suriye Baas Partisi gibi…
Hüseyin Çelik gibilerin yaptıkları yanlışlığı ve yetki tecavüzünü, televizyonların canlı yayında çok önemli bir habermiş gibi vermelerine ne demeli, bunu da ulemaya soralım mı?
Sorduk; 'Korku dağları bekliyor, Allah bunları da çarpacak' dedi…