Büşra ÇETİNKAYA/EGEDESONSÖZ – İzmir Ticaret Odası (İZTO) Mart ayı olağan meclis toplantısı İZTO Toplantı Salonu'nda gerçekleştirildi. Oda'nın Mart ayı faaliyet raporu meclis üyelerine sinevizyon gösterimi ile sunuldu.
BU DÖNEM STRATEJİLERİMİZİ PROAKTİF DAVRANARAK BELİRLEMELİYİZ
Toplantıda konuşma yapan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Merkez Bankası'nın faiz artışına değinerek 'Banka, Para Politikası Kurulu toplantısında piyasa beklentilerinin aksine, politika faiz oranlarını 500 baz puan artırarak %50'ye çıkardı. Merkez Bankası aynı zamanda gecelik borçlanma oranları için haftalık repo faizlerine göre artı/eksi 300 baz puanlık bir marj belirledi. Merkez Bankası, enflasyon görünümündeki bozulma ve yurt içi talebin güçlü sürdüğüne dikkat çekerken, enflasyonda belirgin ve kalıcı bir şekilde bozulmanın devam etmesi durumunda daha da sıkılaştırma yapabileceğine vurgu yaptı. Sıkılaşma adımı, yılbaşından bu yana rezervlerin 22 milyar dolar azalmasının ardından gelmiş olsa da;Merkez Bankası'nın, enflasyonu düşürme kararlılığını göstermesi açısından olumlu olduğunu düşünüyoruz.Ayrıca, Merkez Bankası'nın bağımsızlığına ilişkin güveni desteklediği için enflasyon beklentilerinin iyileşmesine de yardımcı olacaktır. Buna ilaveten yeni dönemde, maliye politikası ve yurt içi kredi politikasının desteğiyle iç talebin kontrol altına alınması amacıyla daha sıkı tedbirlerin alınabileceği kanaatindeyiz. Bu dönemde stratejilerimizi, piyasada atılacak adımları öngörerek ve proaktif davranarak belirlememiz gerektiğine inanıyoruz' şeklinde konuştu.
KAYIT DIŞI EKONOMİNİN EN BÜYÜK ZARARI: TOPLANAMAYAN VERGİLER
Özgener konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Tüketici kredi faiz oranlarında yükselme ve miktarda daralma ile birlikte maliye politikası kanalıyla da sıkılaşma bekliyoruz. Mart ayında otomotiv kredileri ve kredi kartlarında yapılan düzenlemeleri takiben, tüketim tarafında selektif adımlarda devam edecek.
Yapılan açıklamalardan, bütçe tarafında, kayıt dışı ekonominin azaltılmasının birinci öncelik olacağını anlıyoruz. Bildiğiniz üzere, kayıt dışı ekonominin büyüklüğü ülkelerin gelişmişlik ve refah düzeyi ile ters orantılı. En az kayıt dışı oranı %7 ile İsviçre, en yüksek %60 ile Zimbabve olduğu düşünülürse, Türkiye'nin de %30 civarında olduğu tahmin edilen kayıt dışı ekonomi oranını aşağı çekmesi gerekiyor.
Kayıt dışı ekonominin en büyük zararı, toplanamayan vergiler. Toplanamayan vergi, hem şahısların hem şirketlerin ödemesi gerekenden daha fazla ve yüksek oranda vergi vermesine sebep oluyor. Bu durum, şirketler açısından hem haksız rekabete yol açıyor, hem de verimlilik artışını engelliyor. İş gücü açısından ise güvenli olmayan çalışma koşullarını ve artan gelir eşitsizliğini tetikliyor.
Kayıt dışı ekonominin önüne geçilmesi için atılacak tüm adımları destekliyor, bunların bir an önce hayata geçirilmesini temenni ediyoruz.'
BÜTÇE DENGESİ HASSASİYETLE OLUŞTURULMALI
Doğalgaz ve elektrikteki devlet desteğinin 1 Mayıs'ta sona erecek olmasının enerji maliyetlerine ve enflasyona etki edeceğini belirten Özgener, 'Bütçe dengesinin enflasyonu düşürmeye yönelik sürece destek olması için hassas bir şekilde oluşturulması gerektiğine inanıyoruz. Gider kalemlerinde tasarruf gerçekleştirilirken, maliye tarafının da bu sürece katkısının güçlenmesi gerektiğini düşünüyoruz Vergi ayarlamalarının geleceğini Sayın Şimşek de söyledi. Bu bağlamda, enflasyonu soğutmaya yönelik, belli başlı tüketim kalemlerine de vergi ayarlamaları gelebileceğinin farkında olmamız önem taşıyor. Yanı sıra, önümüzdeki dönemde ihracatçıların artık kur avantajına dayalı bir strateji içerisinde olamayacaklarına, selektif kredi döneminin daha da artacağına dikkat çekmek istiyorum. Ticari kredilerin aynen devam edeceğini öngörüyoruz. Bununla birlikte likidite sıkışıklığının, genel anlamda tüm piyasaları etkileyeceği de öngörülerimiz arasında' dedi.
VERGİ REFORMU YAPILMALI
Özgener şöyle devam etti:
'Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek, ihracatçıların sıkıntılarının kaynağının Avrupa Birliği talebinin düşüklüğü olduğunu ifade etti.Bu yönde; ihracatçılarımızın verimliliğini artıracak, inovasyon kabiliyetini yükseltecek her türlü talebi desteklemeye hazır olduklarını vurguladı.
Bununla birlikte; Türk Lirası üzerindeki risklerin azaltılması, rezerv biriktirmenin hızlanması, cari açığın finansman kalitesinin güçlendirilmesi, teşvikler ve desteklerin hedef odaklı verilerek sadeleştirilmesi, seçici kredi uygulamalarının artması, verimlilik artışına yoğunlaşılmasını da yeni dönemde ihracat performansını artıracak adımlar arasında görüyoruz.
Örneğin; döviz cinsinden ve dövize endeksli sözleşme yapılamaması gibi, ihracatçılarımızın finansal esnekliklerini azaltan tedbirlerin kaldırılmasının uygun olacağı kanaatindeyiz.
Makro ihtiyati tedbirlerinin aşama aşama kaldırılmasının yanında, vergi reformunun yapılmasının da oldukça önem taşıdığı düşüncesindeyiz. Sayın Mehmet Şimşek'in kayıt dışının önlenmesine dair demeçleri de Nisan ayı itibariyle bu sürecin hızlanacağına işaret ediyor.
Bu şartlar altında, Oda olarak doğrudan ve dolaylı vergilerin dengeli ve makul oranlara çekilmesi; adil, ödenebilir ve düzenli ödeme yapanları ödüllendirici bir vergi sistemi başta olmak üzere yapısal reformların hayata geçirilmesinin, Orta Vadeli Program hedeflerine ulaşmada önemli katkılar sağlayacağı fikrindeyiz.
Ayrıca, KDV sisteminin sadeleştirilmesi, benzer faaliyet alanlarındaki KDV oranlarının eşitlenmesi, gelir vergisi dilimlerinin günün koşullarına göre yeniden düzenlenmesi gerektiğini; ücretlilere uygulanan gelir vergisi basamaklarının önemli ölçüde açılması ve gelir vergisi basamaklarının yeniden düzenlenerek her yıl yeniden değerleme oranında artırılması gerektiği inancındayız.
YATIRIMLARIN İSTİKRAR KAZANMASI, ENFLASYONUN KALICI OLARAK DÜŞMESİYLE MÜMKÜN
12 yıl aradan sonra Fitch'in ülkemizin kredi notunu 'B'den 'B+'ya yükseltmesiyle başlayan sürecin devamlılık arz etmesinin önem taşıdığı kanaatindeyiz. Bununla birlikte, not artışlarının, hali hazırda 318 seviyelerinde olan CDS(Kredi Risk Primi)'in düşmesinin ve yatırımlara dair göstergelerin istikrar kazanmasının,ancak enflasyonun kalıcı olarak aşağı indirilmesiyle mümkün olabileceğine inanıyoruz.'
KATI KISITLAMALAR TİCARETİ DURDURMA NOKTASINA GETİRİR
Özgener, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın yapısal reform paketi ile ilgili çalıştıklarını belirtmesi üzerine kaynak olabilecek önerilerde bulundu:
'Ticari kredi kartları birincil işletme sermayesi aracı haline geldiği için bu kartlarda taksit ve limit sınırlaması yapılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Kredi kartı kullanımında yapılacak düzenlemelerin makul ölçüde olması, daha çok lüks ve gereksiz tüketim alışkanlıklarını caydırıcı, ürün bazında geçici özel düzenlemeler yapılması gerektiği kanaatindeyim.
Dar gelirlilerin kullandığı düşük limitli kartların aylık ödeme koşullarının, belirli sınırlar içinde tutulması gerektiği, aksi takdirde kredi kartı kullanımına getirilecek katı kısıtlamaların, ticareti durma noktasına getirme riski taşıdığını da vurgulamak isterim.
Kredi ile mevduat faizlerinin dengelenmesi ve bunu yaparken kredi daralmasının yaşandığı dönemlerde en çok etkilenen KOBİ'lere bir koruma planı hazırlanması gerektiğini görüşündeyiz.
En azından mevcut kredi limitlerinin reel olarak daralmasını engelleyecek bir kredi paketi sunulması, KOBİ'lerimize bu süreçte can suyu olacaktır.
Bu yıl ayrıca, şirketlerimizin mali tablolarını yakından etkileyen enflasyon muhasebesi uygulamasında revizyon yapılması gerektiğini düşünüyoruz.
Bu noktada, şirketlerin stok veya henüz gerçekleşmeyen karları için enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan farklara istinaden peşin vergi ödememesi ve geçici vergi dönemlerinde enflasyon muhasebesinin uygulanmamasının sağlanabileceğini düşünüyoruz. Enflasyon düzeltmesinin geçici vergi dönemlerinde uygulanmaması da, yine firmalarımızın mali dengelerinin sağlanması için önem taşıyor.'
BAKAN FİDAN CUMA GÜNÜ İZMİR'DE
Son olarak Dışişleri Bakan Fidan'ın Cuma günü İzmir iş dünyası ile buluşacağını ifade eden Özgener 'Bu Cuma günü de son olarak Ender ve Işınsu Başkanlarımız ile ortak davetimiz kapsamında, Odamıza gelecek olan Dışişleri Bakanımız Sayın Hakan Fidan'ın katılımıyla İzmir İş Dünyası Toplantısı'nı gerçekleştireceğiz. Üç kurumumuzun evsahipliğinde düzenlenecek ve dünyadakijeopolitik gelişmeleri ele alacağımız toplantıda, Sayın Bakanımız siz değerli meclis üyelerimizden gelecek soruları da yanıtlayacak.' dedi.