Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Sökeli pamuk üreticileri, her yıl uğradıkları hayal kırıklığını bir kez daha yaşarken, büyük bir hızla üretimden uzaklaşmaya başladı. Büyük bir umutla yeniden ekim yapan ancak fiyat konusunda umduğunu bulamayan çiftçiler, tarlalarını satışa çıkardı. Satıştaki 4-5 dönümlük tarlalar, tarla komşuları dışında hiç kimseden talep görmezken, büyük araziler otelciler ve tekstilciler tarafından satın alınıyor. Söke ovasından bir otelci 480 dönümlük tarlayı kapatırken, iki tekstilci de 430’ar dönümlük arazileri aldı.
PAMUĞUN KİLOSU EN AZ 35 LİRA OLMALIYDI, ÇÜNKÜ MALİYETİ 34 LİRA!
Söke Ziraat Odası Başkanı Mustafa Tanyeri, çiftçinin en büyük sorununun kuraklık olduğunu söyledi. Yağmur yağmaması, yeterince sulama yapılamaması yüzünden ekim yapanların ürünlerinin kuruduğunu anlatan Başkan Tanyeri, “Pamuk hasadı vahim geçti. Hem verim düşüktü kuraklık yüzünden, hem de fiyat beklentilerimizin çok çok altında kaldı. Alternatif ürün olarak buğday ekelim dedik, yağmur yağmadığı için buğday da ekemedik. Yağmur yağmadan ekenler var, tutup tutmayacağı belli değil” dedi. Başkan Tanyeri, “Pamuğu 25-26 liradan aldılar ilk başta. 10-15 gün sonra fiyatı 23 liraya çekip bu fiyattan alım yapmaya başladılar. İzmir Ticaret Borsası, başımızın en büyük derdi. Hakkımızı alamıyoruz. İzmir Ticaret Borsası, pamuk üreticisinin yanında durmuyor. Pekala herkes biliyor ki, pamuğun kilosunun en az 35 lira olması gerekiyor. Çünkü bir kilo pamuğun maliyeti 34 liradır. 34 liraya, hatta 30 liraya bile razı olduk ama 23 liraya nazlanarak alıyorlar” ifadelerini kullandı
BU İŞİN SONU NEREYE VARACAK, BİLEMİYORUZ
Üreticinin moral bozukluğu içinde olduğunu, bu moralsizlikle çiftçinin tarlasını satışa çıkarmaya başladığını belirten Söke Ziraat Odası Başkanı Mustafa Tanyeri, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tarla satışları başladı. Önümüzdeki süreçte satışlar sanırım daha çok artacak. Çiftçi pamuk tarlasını, traktörünü, traktör alet edevatıını satışa çıkardı. Neden? Çünkü hasat zamanı ürün yeterli miktarda olmadı, fiyat istediği gibi olmadı ve çiftçi, boşa kürek çekmiş olmanın verdiği öfkeyle tarımdan uzaklaşmaya karar verdi. Öyle ki, tarlasını, traktörünü satmakla kalmıyor çiftçi, altındaki arabasını da satıyor. Çünkü eline geçen parayla borçlarını bile ödeyemiyor. Tarlaları alan var mı? Büyük arazileri alanlar var ancak küçük ölçekli arazilere müşteri yok. Küçük tarlaları ancak tarla komşularının durumu iyiyse alabiliyor. Yakın zamanda üç büyük yer satıldı; birini bir otelci aldı, iki büyük araziyi de tekstilci satın aldı. Biri 480 dönüm, diğeri 430’ar dönümlük yerler. Bu işin sonu hiç iyi değil. Para kazanamayınca bari buğday ekelim, girdi maliyetleri düşük en azından, diye düşündük ama kuraklık buğday ekmemize de izin vermedi. Üreticinin iyi niyetle üretme çabaları boşa çıkıyor. Bu şartlarda bile milletimiz, vatanımız için üretmeye mümkün olduğunca devam edeceğiz ama daha ne kadar direnebileceğimizi bilemiyoruz.”
