Yerel Yönetimler

Özfatura'dan Tugay'a 'Basmane Çukuru' desteği: Ben de aynısını yapardım!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın, Basmane Çukuru’ndaki hissenin devrine karşılık Konak’taki hizmet binasını inşa ettirme düşüncesini doğru bulduğunu belirten Büyükşehir’in eski başkanı Burhan Özfatura, “Ben de olsam, aynısını yapardım. Şeffaf bir ihale ve çok sağlam bir şartname hazırlanırsa, sıkıntı olmaz” dedi ve beşli çeteyi işaret ederek uyarmayı ihmal etmedi: “Ben olsam, ihaleyi onlara vermezdim.”

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Basmane Çukuru'nda bulunan hissesinin TMSF'ye devri konusunda alınan karar, İzmir kamuoyunda tartışılıyor. İzmir Büyükşehir'in yüzde 30 olan oradaki hissesinin TMSF'ye devredilmesi karşılığında Konak Meydanı'nda, yıkılan eski binanın yerine yenisinin inşa edilmesi ve o devredilecek hisse karşılığında binanın yaptırılması planlanıyor. Protokol hazırlıkları devam ederken, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin iki dönem başkanlığını yapan Dr. Burhan Özfatura, Egedesonsöz'e bu konuda değerlendirmelerde bulundu.

UMARIM BU ALIŞVERİŞ, MEVZUATA UYGUN YAPILIR
Süreci değerlendiren Özfatura, bu düşüncenin doğru olduğunu belirtirken önemli tavsiyelerde bulundu. 'Umarım bu alışverişi, mevzuata uygun yaparlar' temennisinde bulunan Özfatura, 'Çok güzel bir şartname hazırlanmalı. Kat karşılığı gibi bir anlaşma pekala yapılabilir. Ben olsam, aynısını yapardım. Geçmişte Vakıfbank Genel Müdürü ve Emlak Kredi Bankası Genel müdürleri Mülkiyeli idi. Ben de Mülkiyeli olduğum için yardımcı oldular. Sayelerinde yüzlerce lojman sahibi olduk. Çankaya Otoparkı'nı ve daha fazlasını onlara yaptırdık' dedi.

MESLEK ODALARIYLA İŞBİRLİĞİ YAPMAK, DANIŞMAKTA FAYDA VAR
İzmir Büyükşehir'in mali sıkıntı içinde olduğunu duyduğunu, dolayısıyla böyle bir takas yöntemine başvurmuş olmasının makul karşılanması gerektiğini anlatan Burhan Özfatura, 'İzmir Büyükşehir'in, Konak'taki belediye hizmet binasını yapacak durumu yok gibi görünüyor. Bu durumda böyle bir takas yöntemine başvurulmasını normal karşılıyorum. Ancak belediyenin hukukçuları, yetmezse başka hukukçulardan da destek alınarak çok iyi bir şartname hazırlamak gerekir. Meslek odalarıyla işbirliği yapmak, onlara danışmakta da yarar görüyorum. Çok iyi, tüm ayrıntıları dikkate alarak bir değerlendirme yapmak gerekir' diye konuştu.

TEKRAR SÖYLÜYORUM; İHALEYİ HERKESE AÇIK YAPMAK ŞART
Bu tür ihalelerin, hep yandaş müteahhitlere verildiğini öne süren Burhan Özfatura, şu değerlendirmelerde bulundu:

'Bu tür ihaleleri, nedense hep yandaşlara veriyorlar. Basmane Çukuru, çok değerli bir yer. Belediyenin vereceği alanın değeriyle, yaptıracağı belediye hizmet binasının değeri aynı mı, değil mi, çok iyi araştırmak, belediyeyi zarara uğratmamak gerekir. O arazi karşılığında binayı yaptırmanın bir mahsuru yok bence. Şartlar uygun olduktan, hukuki şartlar yerine getirildikten sonra ne mahsuru olabilir ki? Tekrar tekrar söylüyorum, şeffaf bir ihale şart. Öyle davet usulü bir ihale değil, açık ihale olmalı ve herkes izleyebilmeli. Arkasında şaibe bırakmamalı. Yoksa başkanlar eleştirilere hedef olur. Belediye böyle bir şey yapmaya mecbur kalmış gibi sanki. Bugün başkanların çoğunun maaşları ödemekte zorlandığını duyuyorum. Hem çok sayıda personel çalıştırıyorlar hem de yüksek maaşlar ödüyorlar. Toplu sözleşme dönemlerinde işçi kesimi, çok yüksek rakamlar istedi ve istedikleri verildi.'

O FİRMALARIN HİÇBİRİNE İHALEYİ VERMEZDİM
Beşli çetenin Basmane Çukuru'na talip olmasıyla ilgili haberleri de değerlendiren Burhan Özfatura, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Limak İnşaat, Cengiz İnşaat, MNG Holding gibi, beşli çete olarak da ifade edilen şirketlerin buraya talip olduğunu duyuyoruz. Ben bunlara güvenmem. Ben olsam, onlara ihaleyi vermem. Ama o ihaleyi mutlaka yaparım. O firmaların olduğu her yerde benim kafam karışır. Şahsen ben onlara ihale vermem. O bölgede rahmetli Kemal Zorlu ile anlaşmıştık. Bize çok ciddi pay verdi, çok da para verdiler. Kahramanlar Otoparkı'nı yaptılar. Bizim muhatabımız güvenilir insanlardı. Burada ne kadar güven olduğu söylenebilir, bilemiyorum. Olayın aleni olmasından, şeffaf, açık bir ihale olmasından yanayım. Yurtiçinden ve yurtdışından çok talip çıkabilir. Bizim zamanımızda orası için uluslar arası otel şirketleri de devreye girmişti. Asil Nadir'in durumu bozulunca iptal etmek zorunda kalmıştık. Egekent'leri yaptık, EVKA'ları yaptık, tüm ihaleleri gazetecilere, meclis üyelerine açık yaptık. Bakın hiç yüzümüz kızardı mı? Hem maliyetten, hem zamandan kazandık. 32 bin konut yaptık. TOKİ'den daha iyi çalıştık. Odalarla, üniversitelerle işbirliği yaptık. Kimseye taviz vermedik.'