CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir'de verdiği bir sokak röportajı sırasında verdiği ifadeleri nedeniyle tutuklanan Dilruba Kayserilioğlu ile ilgili açıklamalarda bulundu. İzmir Enternasyonel Fuarı'nın açılışında Kayserilioğlu ile protokolde yan yana oturan Özel, ''Size bir sürpriz var' dediler. Dilruba geldi oturdu. AK Parti'ye hakaret ettiği düşünülen birisinin protokolde oturması ve sözlerini düzeltmeden oturmuş olması yanlış oldu. O yanlışa ben de ortak olmuş oldum' dedi.

'YALANA GEL, BEN Mİ SÜRPRİZ YAPMIŞIM?'
Özel'in ifadelerinin ardından Kayserilioğlu sosyal medya hesabı üzerinden açıklamalarda bulundu. Kayserilioğlu durumun sürpriz olmadığını ve ısrar üzerine protokole çıktığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:

Yuhhh yalana gel. Ben mi sürpriz yapmışım? Allah'tan telefon kayıtları denen bir şey var. Kahve içmeye diye gittik ısrar üzerine protokol çıktı. Ben de kendisi bana geldi ayıp olmasın diye çıkalı 1 gün olduğu halde kabul ettim

ÖZEL'DEN YENİ AÇIKLAMA
Özgür Özel, Ankara'da gazetecilerin sorularını yanıtladı. Özel, Dilruba'nın açıklamasına şöyle yanıt verdi.

Kooperatif soruşturmasının detayları: Müfettişler, savcı gibi rapor yazmış! Kooperatif soruşturmasının detayları: Müfettişler, savcı gibi rapor yazmış!

'Neyi nereden okudu bilmiyorum. Yalanlamıyor ki doğruluyor aslında. Ben Dilruba geldi demedim. Bizim arkadaşlarımız İzmir'de o organizasyonu yapan arkadaşlar, il ilçe yönetimimiz Dilruba'yı ziyaret ettiğim gün çıkınca, güya bana iyi bir şey yapacaklarını düşünerek yanımdaki koltuğa Dilruba'yı getirdiler. Zaten dedim ya araç yollamış, almış. Bu görüntü doğru değildi. Belki Dilruba'nın bir düzeltmesinden sonra olsa sorun olmazdı dedim. İçeride de Dilruba'ya 'Tutukluluğuna itiraz ediyoruz. Çok yakında serbest kalacaksın. Ne dediğini belki tam anlatamadın, üzülenler oldu. Onların kalbi kırıldıysa bu konuda ifadelerinde iyi olur.' demiştim. Ama Dilruba ne kadarını, neyini duydu? Dünkü programı izleyip de yalanladığı kısım beni doğruluyor. Ben zaten Dilruba kendi geldi demedim. Orada dedim hatta sahada bizim bir kusurumuz var. Bizim arkadaşlar yapmış onu iyi bir şey yapıyoruz diye düşünüp. Serbest kaldı, araba yollamışlar, almışlar protokolda yanımıza. Öyle olunca da o kötü sözleri sanki ben sahiplenmişim gibi anlaşılıyor. Ben Dilruba'nın söz söyleme özgürlüğünü sahiplendim. Genç bir kadının verdiği bir sokak röportajından hapiste tutulmasına itiraz ettim. Yoksa sözlerinin altına imza atmadım. Ama protokolda yanında, oturunca Genel Başkan'ın, imza atmışsın gibi oluyor. Herhalde Dilruba'ya bu böyle izah edilirse o da yanlış şeyi yalanladığını görür herhalde. Bizim orada 'Dilruba kendi geldi.' falan dediğim yok.

Hatta o organizasyonda bizim, benim üzüldüğüm nokta sözlerle ilgili büyük, önemli miktarda da köpürtme ve çarpıtma yapılmışken Dilruba çıkıp 'Üzdüğüm, kırdığım AK Parti seçmenleri varsa bunu istemezdim. Çünkü bana içeride onu dedi, 'ben kimseye o sözleri söylemedim. Ben ülkeyi yönetenlere itiraz ediyorum.' diye söylemişti. Düzelt o zaman üzüldü insanlar diye söylemiştim. Onu ifade ediyorum. Yoksa bir mesele yok ortada. Bir de genç arkadaş herhalde ya yanlış anladı ya sosyal medyadan bir miktar bir şey duydu. Ona bir şey söyledim, olabilir. O, ona da canı sağ olsun der geçeriz yani orada, sorun değil.