Kendi evladının da tip-1 diyabetli olduğunu ifade eden Arslan, “10 Kasım günü saat: 12.00'de kızımın kan şekeri 54'e düşmüş. Buradaki hekim arkadaşlar 54'ün ne olduğunu bilir. Eğer o sensör olmasa, o sensörün marifeti olmasa, cep telefonuma mesaj gelmemiş olsa belki de çocuğum çok ciddi bir sağlık problemiyle karşılaşacaktı, belki hasar kalacaktı çocuğumda. Bu ülkenin 30 bin-40 bin evladı her gün bu sorunu yaşıyor, her gün bu sorunla karşı karşıya. Peki, sensör olmazsa, onlar için bu üçüncü göz olmazsa, bu uyarı sistemi çalışıp anneyi, babayı, okuldaki öğretmeni bu işe müdahale ettirmezse bu çocukların vebalini kim taşıyacak, bu işin hesabını kim verecek Sayın Bakanım? Lütfen, bazı şeyleri yapabilecek güçteyiz, kapasitedeyiz, bu ülke de bu sorunu çözer. Lütfen, buradan bu müjdeyi bu ailelere verin, sizden rica ediyorum.” dedi.