Nasıl ki bir insan, evladının düğününe en yakınlarını, sevdiklerini, gönül dostlarını çağırırsa, Siyasi Partiler de 'Fikir Birliği' içinde oldukları kişileri
'Büyük Kongre'lerine 'Onur Konuğu' olarak davet ederler.
'Büyük Kongre'lerine 'Onur Konuğu' olarak davet ederler.
Erdoğan da, AKP Büyük Kongresine 'Onur Konuğu' olarak;
Mısır Cumhurbaşkanı Mursi'yi/ Hamas Lideri Halid Meşal'ı/ Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başkanı Barzani'yi davet etti.
Erdoğan, konuklarının nelerinden onur duydu bilmiyorum ama son bir haftada Erdoğan'ın 'onur konukları', dünya kamuoyu önünde kelimenin tam anlamıyla çuvalladılar!
Mısır Cumhurbaşkanı Mursi'yi/ Hamas Lideri Halid Meşal'ı/ Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başkanı Barzani'yi davet etti.
Erdoğan, konuklarının nelerinden onur duydu bilmiyorum ama son bir haftada Erdoğan'ın 'onur konukları', dünya kamuoyu önünde kelimenin tam anlamıyla çuvalladılar!
*Başbakan Erdoğan'ın bavulla gönderdiği paraları anında kapan Halid Meşal, sıra İsrail ile yapılacak 'Ateşkes Görüşmelerine' arabulucu belirlemeye gelince, Erdoğan'a öyle bir çalım attı ki, futbolcu deyimiyle adamın belini kırdı. Arabulucu olarak, Erdoğan'ı değil Mısırlı Mursi'yi seçti.
Başbakan'ın Mısır'da bıraktığı iki adamı, cami önüne terk edilmiş çocuklar gibi kalakaldılar!
Başbakan'ın Mısır'da bıraktığı iki adamı, cami önüne terk edilmiş çocuklar gibi kalakaldılar!
*Dünyadaki ilk Müslüman terör örgütü 'Müslüman Kardeşlerin' önderlerinden Mısır Cumhurbaşkanı Mursi, geçen hafta kendi kendine öyle yasalar çıkarttı ki, diktatörlerde dahi olmayan yetkileri bünyesinde topladı. Savcıları değiştirdi, eylemlerine karşı dava açılmasını bile yasaklattı.
Milyonlar, yeniden Tahrir Meydanına aktılar. Mısır'da ve tüm Arap dünyasında Mursi'nin adı artık; 'Yeni Firavun' ve 'Mursolini' olarak anılmaya başladı.
Milyonlar, yeniden Tahrir Meydanına aktılar. Mısır'da ve tüm Arap dünyasında Mursi'nin adı artık; 'Yeni Firavun' ve 'Mursolini' olarak anılmaya başladı.
*Babası Molla Mustafa Barzani'den devraldığı 'Türk Kanı' akıtma ve
'Türkiye'yi bölme' görevine duraksamadan devam eden Mesud Barzani,
şimdi de Irak Merkezi Hükümetini, savaş açmakla tehdit etmeye başladı.
ABD ve İsrail'den aldığı emir gereği, 'Büyük Kürdistan'ın' kurulmasının en önemli piyonu olan Barzani, bir taraftan tam bağımsızlık için hazırlık yaparken, diğer taraftan Büyük Kürdistan'ın Suriye ayağının oluşmasını organize ediyor ve PKK denen Narko-Terör örgütünün korunmasına ve desteklenmesine ısrarla devam ediyor.
'Türkiye'yi bölme' görevine duraksamadan devam eden Mesud Barzani,
şimdi de Irak Merkezi Hükümetini, savaş açmakla tehdit etmeye başladı.
ABD ve İsrail'den aldığı emir gereği, 'Büyük Kürdistan'ın' kurulmasının en önemli piyonu olan Barzani, bir taraftan tam bağımsızlık için hazırlık yaparken, diğer taraftan Büyük Kürdistan'ın Suriye ayağının oluşmasını organize ediyor ve PKK denen Narko-Terör örgütünün korunmasına ve desteklenmesine ısrarla devam ediyor.
Bu üç kişi Erdoğan'ın dostlarından bazılarıdır.
Recep Tayyip Erdoğan, T.C Başbakan'ı olmasa istediği kişilerle dostluk kurmakta özgür olabilirdi.
El Kaide'nin ikinci adamı Gülbettin Hikmetyar ile başlattığı dostluk zincirini,
El Kaide'nin finansörlerinden Yasin El Kadı'ya-Berlusconi'den Suudi Kralına-Katar Şeyhinden Hamas Lideri Halid Meşal'e- Müslüman Kardeşlerin önderlerinden Mursoliniden, Irak'lı 1,5 Milyon Müslüman'ın ABD Askerleri tarafından öldürülmesine ve Müslüman kadınların tecavüze uğramasına göz yumup, destek veren Barzani'ye kadar genişletebilirdi.
İsterse, El Kaide'nin savaşçılarını Özgür Suriye Ordusu adıyla kendi evinde misafir edebilirdi.
Fakat 'T.C Başbakan'ı' sıfatını üzerinde taşıdığı sürece, içlerinde Türk Asker ve Polislerinin katili olan bu kişilerle dost olamaz, ticaret yapamaz, ticarete aracılık yapamaz, yapmamalıdır.
T.C Başbakan'ı bu ve benzeri kişilerle Türkiye'nin yararı için 'resmi görüşmeler' yapabilir. Bundan bir adım sonrası suçtur ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin geleceği ile yakından ilgilidir.
Çok yakın zamanda her şey açıklanacak ve Türk Milleti nasıl bir tuzaktan kurtulduğunu görecektir.
Recep Tayyip Erdoğan, T.C Başbakan'ı olmasa istediği kişilerle dostluk kurmakta özgür olabilirdi.
El Kaide'nin ikinci adamı Gülbettin Hikmetyar ile başlattığı dostluk zincirini,
El Kaide'nin finansörlerinden Yasin El Kadı'ya-Berlusconi'den Suudi Kralına-Katar Şeyhinden Hamas Lideri Halid Meşal'e- Müslüman Kardeşlerin önderlerinden Mursoliniden, Irak'lı 1,5 Milyon Müslüman'ın ABD Askerleri tarafından öldürülmesine ve Müslüman kadınların tecavüze uğramasına göz yumup, destek veren Barzani'ye kadar genişletebilirdi.
İsterse, El Kaide'nin savaşçılarını Özgür Suriye Ordusu adıyla kendi evinde misafir edebilirdi.
Fakat 'T.C Başbakan'ı' sıfatını üzerinde taşıdığı sürece, içlerinde Türk Asker ve Polislerinin katili olan bu kişilerle dost olamaz, ticaret yapamaz, ticarete aracılık yapamaz, yapmamalıdır.
T.C Başbakan'ı bu ve benzeri kişilerle Türkiye'nin yararı için 'resmi görüşmeler' yapabilir. Bundan bir adım sonrası suçtur ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin geleceği ile yakından ilgilidir.
Çok yakın zamanda her şey açıklanacak ve Türk Milleti nasıl bir tuzaktan kurtulduğunu görecektir.
Her işini 'Kazan-Kazan' politikasına göre yapan Başbakan Erdoğan,
Kerkük-Erbil Türkmenleri hakkında ne düşünmektedir?
2003 yılından beri sistemli bir şekilde Kürtleştirilmeye çalışılan Türkmenlerin kendi dillerini, kendi kültürlerini yaşatma hakkı yok mudur?
Erdoğan, Barzani'den, 'Kerkük Türkmenleri' için özgürlük isteyebilir mi?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içinde PKK'lı Kürtçü-Bölücüler için 'Özgürlük' hak oluyor da, Kerkük'ün asli sahipleri olan 'Türkmenler' için niçin olmuyor?
Gazze ve Suriye'deki Müslümanlardan başkalarını görmeyen Erdoğan ve
Gazze'de salya-sümük ağlayan Davutoğlu bu konuda ne düşünüyor?
Başbakan Erdoğan'ın ve yakınlarının Barzani ile olan ilişkileri Türkiye'nin
Kuzey Irak ve Türkmen politikasına nasıl etki etmektedir?
Bir tarafta Kerkük Türkmenleri, diğer tarafta Barzani bölgesindeki yatırımlar!
Başbakan Erdoğan'ın bu konudaki tavrı Türk Milleti için çok önemli olacaktır.
Kerkük-Erbil Türkmenleri hakkında ne düşünmektedir?
2003 yılından beri sistemli bir şekilde Kürtleştirilmeye çalışılan Türkmenlerin kendi dillerini, kendi kültürlerini yaşatma hakkı yok mudur?
Erdoğan, Barzani'den, 'Kerkük Türkmenleri' için özgürlük isteyebilir mi?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içinde PKK'lı Kürtçü-Bölücüler için 'Özgürlük' hak oluyor da, Kerkük'ün asli sahipleri olan 'Türkmenler' için niçin olmuyor?
Gazze ve Suriye'deki Müslümanlardan başkalarını görmeyen Erdoğan ve
Gazze'de salya-sümük ağlayan Davutoğlu bu konuda ne düşünüyor?
Başbakan Erdoğan'ın ve yakınlarının Barzani ile olan ilişkileri Türkiye'nin
Kuzey Irak ve Türkmen politikasına nasıl etki etmektedir?
Bir tarafta Kerkük Türkmenleri, diğer tarafta Barzani bölgesindeki yatırımlar!
Başbakan Erdoğan'ın bu konudaki tavrı Türk Milleti için çok önemli olacaktır.
Bu zor gelirse, başlangıç olarak şu yapılabilir mi?
Zihni Koç (Asker) 17 aydır PKK'nın elinde esir!
Nadir Özgen(Polis) 14 aydır PKK'nın elinde esir!
Bunlar gibi 30 evladımız Barzani'nin bölgesinde esir. Bu evlatlarımız Barzani denen eşkıyanın elinden kurtarılamaz mı? Bu, o kadar zor mu?
Zihni Koç (Asker) 17 aydır PKK'nın elinde esir!
Nadir Özgen(Polis) 14 aydır PKK'nın elinde esir!
Bunlar gibi 30 evladımız Barzani'nin bölgesinde esir. Bu evlatlarımız Barzani denen eşkıyanın elinden kurtarılamaz mı? Bu, o kadar zor mu?
Yazıyı bir soruyla bitirelim. Vicdan taşıyan herkes düşünsün.
PKK militanlarıyla kucaklaşan BDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması gerektiğini Başbakan Erdoğan açıkladı.
PKK'nın patronu ve militanlarının tümünün ev sahibi olan Barzani ile kucaklaşan, öpüşen, beraberce 'sıra gecesi' düzenleyip eğlenen, onu
'Onur Konuğu' olarak kırmızı halılarda ağırlayan delikanlının dokunulmazlığı sizce kaldırılmalı mı?
PKK militanlarıyla kucaklaşan BDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması gerektiğini Başbakan Erdoğan açıkladı.
PKK'nın patronu ve militanlarının tümünün ev sahibi olan Barzani ile kucaklaşan, öpüşen, beraberce 'sıra gecesi' düzenleyip eğlenen, onu
'Onur Konuğu' olarak kırmızı halılarda ağırlayan delikanlının dokunulmazlığı sizce kaldırılmalı mı?