Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Bayraklı Belediyesi’nin 2024 yılı son meclis oturumu gerçekleştirildi. Belediye Başkanı İrfan Önal’ın başkanlığında gerçekleştirilen oturuma gündem dışı konuşmalarda yaşanan tartışmalar damga vurdu.
DEMİR: GASPA GÖZ YUMULUYOR MU?
Gündem dışı konuşmalarda söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Emre Demir, “Kimse babasının parasıyla bu hizmetler yapmıyor dendi... Sonuna kadar doğru. Bayraklı'dan önce Selçuk'a geldi... Selçuk'u biliyorum. Hangi parti iktidardayken bir anlaşma yapılmış ve anlaşmanın süresi nereye kadarmış? Birileri halkın iradesine ket vuruyor mu? Genel Başkanımız ile birlikte bu gaspa göz yumuluyor mu? Bayraklı'nın asil meselelerine gelelim” diye konuştu.
KUL: CİDDİ SORUN YARATACAK
CHP’li Meclis Üyesi İpek Kul ise Körfez konusunda çağrıda bulunurken, “Körfezle beklentim şudur; Kavanoz şişesi içindeki suyun kameralara gösterilmesi yerine İZSU'ya ceza kesmek yerine destekleyici çalışmalar yapılmalı. Gediz'in yüzde 95 kirletici olduğunun kabul edilmesini bekliyoruz. Yıl sonunda işçi kardeşlerimizin cebine girecek maaştan vergi dilimi olarak alınacak yüzde 27'lik oranın düşürülmesi için hükümet partisinin temsilcileri çağrıda bulunsun. Vergiler elbette kutsal ancak bu konuya el atmamız gerekiyor. SGK borçları ile ilgili belediye şirketlerimizin mali tablolarına haciz uygulanabilecek. İşçilerin maaşının ödenmemesi bir yana hizmete ayrılacak para konusunda ciddi sorun yaratacak. Bu konuda da hükümeti yöneten parti temsilcilerinden destek bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
ÖNAL: 8 AYDIR HİÇBİR ÖDEMEYE YAPILMAYIP
Son olarak söz alan ve sorulara yanıt veren Başkan İrfan Önal, TİS süreci hakkında da bilgi verirken, “İşten çıkardığım kişilerle husumetim de, art niyetim de yoktur. Bir mühendis olarak gelir gelmez elime ilk olarak mali rapor aldım ve bütçeyi aşan personel gideri vardı. Mukayese edilen belediyelerimiz var. Bayraklı Belediyesinin mukayese edilecek belediyeler Bornova veya Buca değil. Bayraklı 2009'da ilçe belirlenirken, içerisinde insan yaşayacağı hesap edilmeden siyasi hesaplarla belirleniyor. Bir tane fabrikamız, bir tane sanayimiz, bir büyük işletmemiz yok. Bayraklı gökdelenler bölgesi ancak en fazla yoksulun yaşadığı, çarpık kentleşmenin olduğu ilçeyiz. İnsanlar ödedikleri vergilerle bizi suçlama noktasına getiriyorlar. Bu belediye neden diğer belediyeler ile yarışamıyor? Biz yoksulu fazla olan, derin yoksulluk yaşayan bir ilçeyiz. Yukarı mahallede çıktığımızda Selçuk'ta yaşanan trajedinin çok daha ağırları Bayraklı da yaşanıyor. Keşke bildirilseydi deniliyor Selçuk’ta yaşanan vahim olay için. Ben başkan olarak söylüyorum. 160'ın üzerinde benzer hane Bayraklı'da mevcut. Bayraklı Belediyesi geldiğimden beri bütçesini hesabını yaparak, her bir kuruşun kul hakkı olduğunu bilerek adımlarımı attım. 8 aydır bir çok ödeme yapılmayıp, icraya konu olan ödemeler haricinde tüm parayı işçi maaşına yettirmeye çalıştım. Geldiğimden beri sigorta vergi ödeyemeyerek, hiçbir piyasa borcu ödemeyerek tüm parayla çalışan arkadaşlara ödeme yaptım. Ben seçim meydanlarında şunu söyledim; İşçi alacağını öncelikli kılıp sonra sizlere vaat ettiğim hizmetleri hayata geçireceğim. Popülist hizmetleri vaat etmedim. Bu dönem geldiğinde Bayraklı Belediyesi'nden ilk kez grev yapıldı. Ben bunun maksatlı olduğunu düşünüyorum. İşçi ve emekçinin eylemlerine saygı duyarım. Kendi grev hakları toplum sağlığını tehlikeye atmadıkça anlayışla karşılarım. Ancak bunun sınırları aşıldı. Bunlar belediyenin zafiyeti değil güvenlik zafiyeti. Karşı tarafta başka maddeler kullanıp bu belediyede kimse terör estiremez. Bu kurum kamu kuruluşudur. Bu grevin de maksatlı olduğunu düşünüyorum. Kafamın arkasında hiçbir hesap yok. Çalışanlara anlattığımı sizlere de anlatacağım; 8 aydır hiçbir hizmet yapmadan tüm parayı ucu ucuna maaşlara yettiriyorum dedim. Benim 300 bin kişiye karşı sorumluğum var. Bu sorumluluğun ötesinde bir maaştan daha öncelikli gördüğüm; Evine ekmek götüremeyen, eşleri olmayan ya da engelli çocukları olan, komşularının yemekleri ile yaşayan insanlara yardım götüremediğim için vicdan azabı çekiyorum. 8 aydır hayalini kurduğum desteği olmadığım için üzgünüm. Yoksa yollarda kapatılır, çukurlarda kapatılır. 8 aydır tüm parayı maaşa anca yettirdik. Her ay 25 milyon sigorta vergi ödemeyerek bunu yaptım. Olan bütçeyi açık yüreklilikle arkadaşlara söyledim. Geçmiş kamu borçları önümüzde. Bu borçların ödenmesi lazım biliyoruz. 1 yıl boyunca paraya dayalı hiçbir hizmet üretmeden olan tüm parayı pay ederek ne kadar düşüyorsa kendi aramızda bölüşelim dedim. Toplantıda herkesin kendince haklı olduğu durum ortaya çıkıyor. 43 bini beğenmeyip hayır diyenler ay sonun getiremediğini söylüyor. Keşke imkan olabilseydi de 50 bin verebilseydik. Bayraklı Belediye bütçesi devletin belirlediği vergilerle oluşuyor. Ben gerçekçi siyasetle belediye bütçesinde 8 aydır tasarruflarla, hayalimizdeki hiçbir etkinliği gerçekleştiremeden buraya kadar getirebildim” diye konuştu.
VİCDAN AZABINI BEN ÇEKTİM
İşten çıkarmalara da açıklık getiren Önal, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü;
“Geldiğimde maaşın başa baş hale gelebilmesi için 300 kişiyi eksilterek sadece başa baş durumu sürdürebilir kılacaktı. Ben o kişileri tanımıyorum. 20 Şubatta gelinen bir zam vardı. Ya ondan vazgeçilmesi gerekildiği, ya da 300 kişinin işten çıkarılması gerektiğini söyledim. 84 kişiyi çıkardığımda bunu vicdan azabını ben çektim. Babam yaşındaki insanlar ayağıma kapandı. Bundan keyif almıyorum. Keşke imkanımız olsa daha fazla kişiyi işe alabilseydik. Vergilerle oluşan bir bütçeyi en azından başa baş götürme gibi mecburiyetimiz var. Bu yüzden o arkadaşlar işten çıkarıldı. Ben bu durumu anlatmama rağmen ödeyemeyen belediyeleri örnek gösterilerek ‘bu olsun’ diyen arkadaşları haklı buldum. İş barışı bozulmasın diyerek 42 bin noktasında mutabık kaldık. Dışarıdan müdahaleler ile grev kararı alındı. Bu karar benim bu kadar açık yüreklilikle talep eden herkese anlattım. Geldiklerinde durumun bozulması nedenlerini de açıkladım. Greve çıkıldığına bazı arkadaşlar destek oldular. Keşke daha fazlasını verebilseydik. Asgari ücretin 17 bin TL olduğu yerde 43 bin de kötü değil. Belediye bütçesi ancak buna yettiği için üstüne çıkamadık. Yüzde 40'lık zamma geliyor bu oran. 1 yılda yüzde 96 fiyat farkı oluyor. Devletin hangi kuruluşunda bu zam var? Asgari ücret artacak, enflasyon oranında çalışan arkadaşların ücretine zam gelecek. Asgari ücret kaç artacak göreceğiz. 1 yılda Bayraklı'daki fiyat artışı yüzde 120. Bu rakamlar belediyemiz için gerçekçi değil. Diğer belediyeler fazlasını verebilir, imkanı olabilir. Ancak belediyemizin imkanı yetmediğini söyledim. Garibanın yardımını kısarak kendimi alkışlatmak için bunu yapmam. Geldiğimden beri birçok işletmemizde fiyatlar arttı. Bunun nedeni maaşları ödeyebilmek için. Bunu düşünmeyip sadece siyasetini yapmak isteyenler kendi arkadaşlarımızda dahil, gelip ‘neden arttı’ diyorlar. Hem fiyat düşürelim, hem yoksula destek olalım, hem de hizmet üretelim hem de işçinin talep ettiği maaşı ödeyelim… Öyle bir dünya olmadığını siz de biliyorsunuz. Bayraklı için samimi olanlar 8 aydır ne yaptığımı biliyorlar. popülizmden uzak, kendi siyasetimi olumsuz etkileyecek olumsuz adımları ilçemizde yaşayan insanlar için iftiharla attım” ifadelerini kullandı.
SORUMLUSU BAYRAKLI BELEDİYESİ DEĞİL
“Geçmiş yönetime bakmadan yanlış gördüğüm tüm işlerle ilgili teftiş kurulunu yönlendirmişimdir .Ben bunun siyasi popülizminde değilim. Kul hakkına geçmemeye çalışıyorum. Bir yerde kamunun cebinden 1 kuruş fazla çıkacaksa önünde durmuşumdur. Arkasından kim çıktığına da umursamadan yapıyorum. Bir yanlış gördüğümde bunu sonuna kadar üstüne gideceğim. Bugün yaşanan olumsuzluğu sebebi, alım gücünün düşmesinin sebebi Bayraklı Belediyesi değildir. Merkezi hükümetin aldığı kararlardan hepimiz etkileniyoruz” diye konuştu.