*Siz, Devletin Başı olarak kanunu çiğneyip, keyfinize göre ilçe isimlerini Kürtçe söylerseniz,
- Adam, Belediye Meclis Kararıyla İlçe adını değiştirir ve İlçe'nin Kürtçe adını her yere yazar.
*Siz, Devletin Başı olarak; 'Ne Mutlu Türküm Diyene' ilkesini dağa taşa yazmak ilkelliktir, derseniz,
-Adam, Pazar tezgahlarındaki sebzelerin adını bile Kürtçe yazar, Türkçe konuşanı da tekme-tokat döver, Polisler de sadece seyreder.
*Siz Başbakan olarak, Anayasa'nın 42. Maddesini görmezden gelir ve ihlaline, ses çıkarmazsanız,
-Adam gelir, en eski Türk şehri olan Diyarbakır'da 'Kürt Dil Konferansı' yapar.
*Siz Başbakan olarak, Barzani ile karşılıklı saz çalıp, eğlenip, meşk ederseniz,
- Adam, sizin ülkenizin göbeğine Kürdistan bayrağını diker.
*Siz Başbakan olarak, Cumhuriyeti ve kurucularını, bilmeden-okumadan 'Dersim ve İstiklal Mahkemeleri' üzerinden dolaylı olarak katliam yapan kişiler olarak suçlarsanız,
- Adam, sizin vatanınızda PKK bayrağı altında eşkıya başları Molla Mustafa Barzani ve Şeyh Said'i anma törenleri düzenler. TBMM'de Atatürk'e ve Cumhuriyete hakaret eder.
*Siz AKP Hükümeti olarak, 19 Mayıs gibi Milli Bayramların statlarda kutlanmasını yasaklarsanız,
-Adam, Türkiye'nin her yerindeki toplantılarda 'İstiklal Marşının' yerine,
PKK Marşı olan 'Ey Rakip'i' bağırarak okur.
*Siz AKP Hükümetinin bir Bakanı olarak; 'Küreselleşme ile birlikte yerel öncelik ve karar alıcıların da önem kazandığı yeni yönetim anlayışına geçilmiştir. Aynı zamanda Türkiye'nin idari ve siyasi yapılanmasında önemli bir paradigmaya işaret etmektedir' derseniz,
-Adam; 'Kalbimizden geçen o ki, Kürdistan bayrağı 4 parçadaki Kürdistan'da(Türkiye-Irak-Suriye-İran) dalgalansın. Biz de Türkiye de yaşayan Kürtler olarak ilk kez Kürdistan Bayrağı astık' der.
*Siz Başbakan olarak, Kurtuluş Savaşımızda İngiliz-Yunan işbirlikçisi ve hilafet savunucularına sahip çıkar, onları başınıza taç yaparsanız,
-Adam; 'Bu ülke bölünmüştür. Artık emin oldum. 50 bin defa da öldürseniz, bu toprakların adı Kürdistan'dır' der.(S.Demirtaş)
*Siz, AKP Hükümeti olarak tüm bunlara sessiz kalır, Öcalan ile adamlarınız vasıtasıyla görüşür ve bunu partinizin seçimleri kazanması için kullanırsanız,
-Kahramanları-Dili- Bayrağı-Başkenti-Milli Marşı-Yerel ve Genel Meclisleri(DTK-KCK) hazır hale gelen bir gruba 'Vatanı Bölme' fırsatı verirsiniz
AKP'ye oy veren ve hala desteklemeyi sürdüren vatandaşlarıma şunu söylemek istiyorum;
Bunların böyle olacağını göremediniz, belki kandırıldınız, belki inandırıldınız.
Lütfen bir daha okuyun, bu yazılanları yalanlayacak bir kişi bulabilir misiniz?
Sayın Başbakan, siz dostunuz Barzani'nin ülkesinde, çok sayıda Türkmen'in yaşadığı Kuzey Irak'ta, her tarafı Türk Bayrakları ve Atatürk Posterleriyle donatılmış bir salonda, açılışında 'İstiklal Marşımızın' yüksek sesle okunacağı bir 'Türk Dili Konferansı' düzenleyebilir misiniz?
Azeri Türklerinin milyonlarcasının yaşadığı İran'da, Türklerin yaşadığı Suriye'de aynı konferansı yapabilir misiniz?
Hepsini bir kenara koyalım. Demokratik bir ülke olan komşumuz Yunanistan'da yüz binlerce Türk soydaşımız yaşamaktadır. Adında 'Türk' olan derneklerin açılmasını, AB'nin lehimizdeki kararına rağmen gerçekleştirebilir misiniz?
Ata yadigarı Camilerimizi ve kültür varlıklarımızı onarmak, Türk okullarını açmak ve Türkçenin eğitim dili olması için izin alabilir misiniz?
Yapamazsınız, yaptırmazlar. Çünkü bu devletlerdeki yöneticilerin, kendi rejimleriyle ilgili olarak kafaları çok nettir. Onlar için, kendi devletlerinin menfaatleri her şeyden önce gelir…
Ne sanıyordunuz ?