Metehan UD / EGEDESONSÖZ - Alto Holding Grubu'na bağlı Lodos Karaburun Enerji Şirketi'nin Karaburun'daki rüzgar türbinlerinin yanı başına dikmek istediği güneş enerji santrali projesi yarın (28 Mayıs 2024) gerçekleşecek olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İnceleme Değerlendirme Komisyonu toplantısında masaya yatırılacak.
İDK toplantısı öncesi projeyle ilgili yeni gelişmeler ortaya çıktı. Daha öncesinde mahkemenin ÇED kararını iptal ettiği projeye karşı açılan üç davada şirket aleyhine karar çıktı.
Karaburun Sulh Hukuk Mahkemesi'de Karaburun Kaymakamlığı'na karşı ' Kira sözleşmesinin revize edilmesi', İzmir 4. Bölge İdare Mahkemesi'nde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na karşı 'revizeye onay verilmesi', 3. Bölge İdare Mahkemesi'nde ise EPDK'ya karşı 'irtifak tahsisine ' yönelik toplam 4 dava açılmıştı.
PEŞ PEŞE İPTAL KARARI
EPDK'ya karşı açılan davada İzmir 3. İdare Mahkemesi, 27 Mart 2024 tarihinde '..irtifak hakkı tesis edilmesinde kamu yararı yoktur' kararı verdi. Yine İzmir 4. İdare Mahkemesi, 8 Mayıs 2024 tarihinde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın '..kira sözleşmesi revizesine onay vermesini ..' kararını hukuka uygun bulmadı.
YEREL FOK KOMİYESİ: HADDİNİZİ AŞTINIZ
İDK öncesinde açıklama yapan Karaburun Yerel Fok Komitesi ise toplantı iptal çağrısında bulunarak 'Karaburun/Yaylaköy'de ÇED raporu iptal edilen GES projesi için, bilirkişi raporunu okuyun ve 28 Mayıs'ta yapılacak toplantıyı iptal edin. Yarımadada kapasiteyi ve haddinizi aştınız' ifadelerini kullandı.
Konuya ilişkin Karaburun Yerel Fok Komitesi'nden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
'..Lodos A.Ş'nin RES Yardımcı Kaynak GES projesi'nin ÇED Raporu'nun iptaline gerekçe oluşturan İzmir 7'inci İdare Mahkemesi'nin 04.12.2023 tarihli Bilirkişi İnceleme Raporunda,
- Lodos Enerji'nin hazırladığı nihai ÇED raporu, projenin ekosistem bütünlüğüne ve faunaya zarar vereceğini açıkça belirtmektedir.
- Proje, Özel Çevre Koruma Bölgesi içerisinde yer almaktadır, her ne kadar proje alanı Doğal Sit içerisinde kalmasa da Karaburun'un büyük oranda sahip olduğu biyolo-ekolojik çeşitlilik sebebiyle 'Kesin Korunacak Hassas Alan' olarak tescil edilmiştir,
- Son zamanlarda kurulan çok sayıda RES ile yarımadanın bütününü etkileyecek şekilde vejetasyon kaybı, su drenajının değişmesi ve toprağın ısınmasına bağlı toprak mikrobiyolojisi ile ilgili faaliyetlerin etkilenmesi gibi sonuçlar ortaya çıkacaktır,
- Yaylaköy'de hala işletmede olan RES tribünleri ve bunlara hibrit olarak entegre edilmesi planlanan GES panelleri alanda var olan vejetasyon kaybını artıracaktır,
- Ges santralleri çevrelerinde yoğun ışık yaratması ve atmosferik ısıl dengenin bozulmasına neden olmaktadır. ÇED raporunda bu durumun kuşlara ve böceklere olan etkileri incelenmemiştir,
- Tozlaşma gibi üstlendikleri önemli işlevler açısından önem taşıyan gruplardan olan arılardan ÇED raporunda hiç bahsedilmemiştir,
- Proje alanında yaşayan endemik türler için koruma eylem planının yapılmamıştır,
- Faunistik çalışmaların farklı mevsimlerde yapılması gerekirken 2 güne sığdırılmıştır,
- Proje alanında bulunan faunanın yuvaları ve yaşama alanları yok olacaktır,
- Karaburun RES Projesi, mevcut 87 türbinin 785175 m2'lik kapladığı alanda habitatın bozulduğunu göstermektedir yine 7 adet GES alanının 181.818 adet panel ile 118,9 ha alanı kaplayacak olması da bu kadar alanda habitatın bozulacağı veya parçalanacağını göstermektedir,
- GES projesi RES sahası içinde yapılacağı için GES+RES birlikte kümülatif etkisinin ekosistemin tamamen bozulmasına neden olacaktır,
- Bu nedenle, GES projesinin faaliyete geçirilmesi bölgenin faunası, hayvan ekolojisi ve ekosistem bütünlüğünü bozacaktır,
- GES panellerinin kurulması sırasında sahanın etrafının çevrilmesi, toprağın tesfiye edilmesi sebebiyle sahada bulunan ormanlık alan ve özel ağaçlandırma sahalarında bulunan zeytin ağaçlarının hepsi ölecektir,
- Yaylaköy halkının tek geçim kaynağı olan tarımsal bütünlük bozulacaktır,
- Yaylaköylüler keçi besleyerek geçimini sağlamaktadır, ancak tesis etrafının çit ile çevrilmesi sonucu bölgede hayvancılığın yapılması mümkün olmayacaktır,
- Planlanan GES proje uygulaması habitat kaybı, habitat parçalanması ve değişimlere sebep olacaktır
2019 yılında heyelan olmayan Yaylaköye 'Afet Kararı' çıkaran anlayış, yerel idarelerle sermayenin kurduğu hukuk dışı ilişkiler ağı, zamanında müdahale etmeyen yargı, geç gelen adalet, yerel yönetimlerin sadece izleyici rolünü üstlendiği ve hakkını savunmak yolunda yalnız bırakılan, yaşam alanını terk etmek istemeyen yurttaşların hikayesi Karaburun Yaylaköy'de yaşanan.'
NELER OLMUŞTU?
Karaburun GES projesine verilen ÇED olumlu kararından sonra, Yaylaköy'lülerin Karaburun Milli Emlak'tan zeytin dikimi için kiraladığı alanın Lodos Enerji'nin GES sahasında kalması sebebiyle T.C Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na 10.05.2023 tarihinde dava açılmıştı.
İzmir 7'inci İdare Mahkemesi tarafından 15.09.2023 tarihinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldı. T.C Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın proje hakkında vermiş olduğu 'ÇED olumlu' kararının yürütmesi 22.02.2024 tarihinde durduruldu. Eylül ayından Şubat 2024'e kadar geçen sürede 4 kez gerçekleşen kesimlerle 5000 zeytin ağacı kaybedildi.
İzmir 7'inci İdare Mahkemesi 2023/812 Esas, 2024/267 Karar ile Lodos Enerji'nin GES projesi ile ilgili olarak T.C Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca verilen 'Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu' kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna vararak ÇED'i 15.03.2024 tarihinde iptal etti.
Zeytin dikili alan için 'marjinal tarım arazisi' raporu hazırlayan İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü kamu personeli hakkında şikayet üzerine soruşturma başlatıldı ve 15.09.2023 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararı ile İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü görevden alındı, gerçek dışı rapor hazırlayan mühendisler, şube müdürü, il müdür yardımcısı hakkında disiplin soruşturması başlatıldı.