RTE; T.C Başbakanı, Türkiye'nin güçlü adamı, her şeyden haberi olan kişi.
İnançlı biridir, Allahtan korkar. Dedikodu yapmanın, iftira atmanın en büyük günahlardan olduğunu iyi bilir ve kimseye iftira atmaz ve hep doğruları konuşur. Bu konuda hassastır.
Başbakan Erdoğan, AKP Grubunda konuşuyor;
'9 senedir iktidardayız. Çekinmeden her şeyin üstüne gittik. Vesayetçilerin, statükocuların, hortumcuların üzerine gittik, hortumlarını kestik. Çetelerin üzerine gittik. Fail meçhulleri biz çözüyoruz. Bakın, ülkenin her yerinden insan kemikleri fışkırıyor. İşte Diyarbakır'ın İçkale mevkiinde yapılan kazılarda insan kemikleri çıktı. Savcılık araştırıyor. Her şeyin üzerine gideceğiz. Bunlar geçmiş iktidarların ayıbıdır. Bizim milletten başka kimseden korkumuz yoktur. Bizim ne kadar yaşayacağımızı ancak Allah bilir, başka kimse bilemez…'
Diyarbakır- İçkale mevkiinde çıkan kemikler üzerinde inceleme tamamlandı ve
Adli Tıp Kurumu Başkanlığının çalışması sonucunda 5 maddelik bir rapor hazırlandı.
Raporda; 'Kemiklerde ölüm sebebini açıklayabilecek herhangi bir bulgunun saptanmadığı ve bütünlüğü bozulmamış kemik dokuları üzerinde herhangi bir ateşli silah, kesici, delici, ezici alet ya da patlayıcıyla oluşmuş bir lezyon görülmediği bildirildi. Kemiklerin en az 100 yıldır toprağın altında olduğu vurgulanan raporda, kemik parçaları arasında farklı hayvanlara ait çok sayıda kemik ve diş örneğinin de bulunduğu belirtildi…'
Kayıp Aranıyor;
'Diyarbakır İçkale'deki kemikler için, koskoca Başbakanımızı aldatan ve onun bilmeyerek ve istemeyerek günah işlemesine sebep olan, alçak- şerefsiz-adi eski PKK militanı 'itirafçı' aranmaktadır. Bu tezgahın hazırlanmasını kurgulayan 'cemaat polislerinin' hesabı görülmüştür, ama bu kişi bulunamamaktadır. Bu aşağılık adam, daha önce de 'Askerler, insanları öldürüp asit kuyularına attılar' demişti. Ona inanan Başbakan ve AKP yöneticileri, 'Bakın işte, bizden önce neler olmuş, gördünüz mü ? Hepsini çözeceğiz. Cinayetleri işleyenleri adalete teslim edeceğiz' demişlerdi.
Gerçek sonradan ortaya çıkmıştı; Tüpraş'ın ve TPAO'nun tesislerinde 'Asit Kuyusu' yoktu ki, içinde kemik olsun!... Civanım delikanlı ve ekibi fena halde madara olmuşlardı…
Kod Adı 'Aynı dağın yeliyiz biz' olan bu aşağılık itirafçıyı gören ve duyanların acilen, Başbakanlığa bildirmeleri rica olunur…'

Bülent Arınç. Başbakan Yardımcısı. Bakanlar Kurulunun en uysal ve narin üyesi. Birinin elinde mendil görse, hemen ağlayabileceği söylenir. Başbakan Erdoğan'a karşı çok hassastır, o ne zaman şiir okusa Bülent Bey'in gözyaşları sel olur, akar. Hüsamettin Cindoruk, ona 'Ağlayan kaşar' demektedir.
İnançlı insandır. Yemeklerden 'Menemen', tatlılardan 'Mesir Macunu ve Kestane Şekeri' vazgeçilmezleri arasındadır. En sevdiği isim ise 'Kubilay'dır…
Bundan tam 3 sene 2 ay 11 gün önce, kendisine suikast yapılacak diye Bülent Bey, tüm devleti ayağa kaldırmıştı. Devamlı doğruları yazan dinci basın konuya günlerce yer vermiş, suikast teşebbüsünde bulunanların subaylar olduğu, yakalanmadan evvel ellerindeki krokileri yuttukları yazılmıştı.
Bülent Bey yaptığı basın toplantısında, kendince gerçekleri anlatmış ve ortaya koyduğu mantıkla usta istihbaratçıları hayretler içinde bırakmıştı. Bu olay üzerine, Türk Ordusunun en gizli belgelerinin saklandığı 'Kozmik Odalara' girilmişti. Fakat henüz bir dava dahi açılmadı !...
Kayıp aranıyor;
Yurt dışından gönderdiği sahte e-mail ile koskoca Başbakan Yardımcısını yanıltan, onu tüm milletin önünde sıkıntıya sokan, o cesur yüreği 'gölgesinden bile korkan' adam durumuna düşüren, günahı olmayan insanların acı çekmesine sebep olan o ihbarcı aranmaktadır.
O alçak iftiracıyı gören ve bilenlerin Manisa ve Bursa Valilerine bildirmeleri halinde, ödüllendirilecekleri tabiidir. Bülent Bey bu konuda hassastır…
'Delikanlı evlenmiş. Ertesi sabah soluğu Kayınpederinin evinde almış; 'Baba, kızın yalancı çıktı', demiş. Adam şaşkın bir halde; 'Bu kızın anası da yalancıydı, kim kandırıyor bunları yahu' demiş.
Sahi, kim kandırıyor bunları?...