Otelde çıkan yangında konukları kurtarmak için çabalayan otel görevlileri yaşadıklarını anlattı.
Otel görevlisi Halil Gümüş, gece uyandıktan sonra çalışma arkadaşlarıyla oteldeki yangına ilk müdahaleyi kendilerinin yaptığını söyledi. Gümüş, "Çığlık sesleriyle uyandım. Aslında o sesler hâlâ kulağımda çınlıyor. İnsanların 'Kurtarın beni' demekten başka hiçbir çaresi yoktu" dedi.
'ÜST KATLARDAN TAHLİYEYİ YAPAMADIK, YORGAN AÇMAYA BAŞLADIK'
Buldukları merdivenlerle konukları tahliye etmeye başladıklarını dile getiren Gümüş, "Üst katlardan tahliyeyi yapamadık çünkü bu bizim için çok zordu. Yorgan açmaya başladık. Atlamak isteyenler oldu, kendi imkanlarımızla atlamayı önlemeyi denedik. Çünkü 3 yaşındaki çocuk sallandırılıyordu, dumana maruz kaldı. İki ekibe bölünerek kendi imkanlarımızla müdahaleye başladık. Yaklaşık 25 kişi kurtardık" ifadelerini kullandı.
'YANGIN ALARMI ÇALIŞSA BU KADAR İNSAN VEFAT ETMEZDİ'
İtfaiye gelene kadar arkadaşlarıyla konukları kurtarmaya çalıştıklarını anlatan otel personeli Kemal Gümüş ise o anlara ilişkin, "Birçok kişi kurtulmak için atladı. Bir hemşire arkadaşımız vardı, rahmetli oldu. Allah rahmet eylesin. Yangından korkup kendini aşağı attı" diye konuştu.
Yangının çok geç fark edildiğini söyleyen Gümüş, "Ahşap bir bina. Yangın alarmı olsa bu kadar insan vefat etmezdi. Yani var ama çalışmıyor. Hani insanların çoğu zaten dumandan öldü. Dumandan ölmeyenler aşağı atladı. Korkudan aşağı atladılar zaten" açıklamasında bulundu.
'MASKEYİ ISLATIP İÇERİ GİRDİM'
Otelde temizlik görevlisi olarak çalışan Neçirvan Öner de otelin giriş kapısını göstererek, şunları kaydetti:
"Yüzüme bir maske aldım, maskeyi ıslatıp içeri girdim. Çocuk sesleri geliyordu. Yanıma 2 çocuk aldım. Çocukların ailesine de arkamdan ışık tutarak, 'Beni takip edin' dedim. 2,5-3 dakika ben o dumanın içinde kaldım. Dışarı çıktığımda aileyi direkt ambulans görevlilerine teslim ettim. Sonra içeri tekrar gidip bakacaktım. Çünkü daha sesler geliyordu ilk kattan. Sonra benim başım dönmeye başladı. Fenalaştım, dışarı çıktım. Yan binaya geçtim. Biraz soluklanayım dedim. Dumandan zehirlenmişim. Arkadaşım gelmese, beni öyle fark etmese belki ben şu an burada yaşıyor olmayacaktım. Beni sırtına aldı, ambulansa taşıdı."
'KATLARDA YANGIN TÜPLERİ YOK, YANGIN ALARMLARI ÇALIŞMIYOR'
Otel içerisinde insanların dumandan yollarını bulamadıklarını, otelin arka yüzüne konumundan dolayı müdahale edilemediğini ve otelde yangına karşı alınan önlemlerin yetersiz olduğunu anlatan Öner, "Düzgün bir yangın merdiveni yok, katlarda yangın tüpleri yok, yangın alarmları çalışmıyor" dedi.
Öner, otelin en üst katında kalan bir misafirin kurtulma sürecine ilişkin yaşananları şu sözlerle dile getirdi:
"İtfaiyenin geldiğini söyledim, çarşafları ıslatıp kapının kenarlarına ve altına koymasını istedim. Hiçbir şekilde boşluk olmaması gerektiğini anlattım, adam dediğimi yaptı. Bugün hastanede bana, 'Ben yaşıyorsam bu canı sana borçluyum. Hiçbir önlem yoktu, benim çocuklarım olmasaydı ben de kendimi aşağı atacaktım' dedi. İtfaiye tarafından sepetle alındılar."
'UYUYANLARI UYANDIRDIK, DIŞARI ÇIKTILAR'
Otelde çalışan Kadir Kocadurmuş, yangın olduğunda uyuduğunu, ustalarının gelip "yangın var" dediğini ve kapılara vurarak kendilerini uyandırdığını söyledi. Daha sonra hemen yataktan kalkıp sadece telefonunu yanına aldığını anlatan Kocadurmuş, "Dışarı çıktım, her yer dumandı. Bizim katta herhalde 15-20 kişi vardı, hepimiz çıktık. Dumandan etkilendik biraz" dedi.
Kocadurmuş, "Çalışanlar misafirleri kurtarmaya çalıştı mı?" sorusuna, "Evet çalıştı. Ustalar olsun, arkadaşlar olsun, hep kapılara vurduk. Uyuyanları uyandırdık, dışarı çıktılar" yanıtını verdi.
'OTELİN YÜZDE 90'I DOLUYDU, ELEKTRİK KESİLDİ'
Yangın sırasında elektriklerin gittiğini ve asansörün kullanılamadığını aktaran Kocadurmuş, otelin yüzde 90'ının dolu olduğunu söyledi.
Muzaffer Çiğ de yaşadığı olayı, "Ben uyuyordum, arkadaşlar bağırdı. Yangın merdiveni olmayınca biz de merdivenlerden koşarak gittik. Ortalık dumandı. Duman olduğu için odaları boşaltmak zorunda kaldık. Dışarı çıktıktan sonra uzaklaştım, yoğun bir duman vardı. Yangını mutfaktan aşçı tespit etmiş sanırım. Biz de gözümüzü açtığımızda her taraf yanıyordu" sözleriyle anlattı.
'YANGIN BİRAZ GEÇ FARK EDİLDİ'
İsmini vermek istemeyen bir otel çalışanı ise saat 03.00 civarında mutfakta görevli arkadaşının odalara gelip kapılara vurduğunu, "yangın var" diye bağırmaya başladığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Biz de 3. katta otoparktan çıkmaya çalıştık. İlk etapta kapı kapalıydı, sonra kapı açıldı dışarı çıktık. Ondan sonrası çok hızlı bir şekilde yayıldı. İtfaiyeler gelinceye kadar etrafı sarmıştı. Yangın biraz geç fark edilmiş, geç fark edilince zaten önlem alınmadı. Vefat eden arkadaşlarımız da var."
'ÇIĞLIKLARA UYANDIK'
Otelin üçüncü katında konakladığını anlatan Atakan Yelkovan, "Yangın kokusunu eşim aldı. Biz kısmen erken indik. Alarm çalmadı... Biz üst kata çıkmaya çalıştık ama çıkamadık, alevler vardı... İtfaiyenin aşağıdan gelmesi yaklaşık 1-1.5 saat sürdü. Bu sırada dördüncü, beşinci katlar yanıyordu. Üst katlardaki insanlar çığlık çığlığaydı" dedi.
Yangından sağ kurtulan Eylem Şentürk de "Yangın alarmı biz dışarı çıkıncaya kadar hiç çalmadı. Eşim yangın merdivenini bulamadığı için sundurmadan aşağıya atlamak zorunda kaldı. Kurtulduğumuz için çok şanslıyız" dedi.
Yangından kurtulan ve ismini vermeyen bir kadın, "Çığlıklara uyandık, ne olduğunu bilmiyoruz. 'Yangın var, tahliye ediyoruz oteli' dediler. Bağrışmaya çıktık, biz 2. kattaydık. Benim gördüğüm yangın 4 ve üzerindeki kattaydı. Zaten hava rüzgarlıydı ve çok kötüydü" şeklinde konuştu.
'ÇARŞAFLARI BİRBİRİNE BAĞLAYARAK İNDİK'
Sabah'ın haberine göre, yangın faciasından kurtulanlardan Ömer Sarı, "Kapı gürültüsüne uyandık. Odanın kapısını açınca dumanı hissettik. Camdan dışarı baktık. Çarşafları birbirine bağlayarak, eşim ve 4 çocuğumla birlikte, 8. kattaki sundurmaya bakan yerden 3 kat aşağıya tahliye olduk. Otelin içinde ortada yangın merdiveni vardı. Dışarıda yangın merdiveni yoktu. Yangın alarmı çalmadı. Fıskiyeler çalışmadı" dedi.
Arife Acar ise "Gece kapımıza vurmaya başladılar, öyle haberimiz oldu. Alarmlar çalmadı. Her yer duman içindeydi, çocuklarımı alıp nasıl dışarı çıktığımı hatırlamıyorum" diye konuştu.
'ELİMİZDEN BİR ŞEY GELMEDİ'
Çevredeki diğer otellerden birinde çalışan Barış Özcan da, yangını duymalarıyla uyandıklarını ancak ellerinden bir şey gelmediğini dile getirdi.
Gecenin bir yarısında insanların uykularında hayatlarını kaybettiklerini anlatan Özcan, "En çok etkileyen de birbirine bağlanmış çarşaflar var. İnsanlar can havliyle dışarıya çıkmaya çalışmışlar. Yani bilanço gerçekten çok ağır. Keşke elimizden bir şey gelse ama gelmiyor. Biz de karşı otelin çalışanlarıyız. Yardım için buraya geldik, bir kova su bile dökebilsek içimizi rahatlatacaktı" ifadelerini kullandı.
Yandaki otelde çalışan Barış Salgür ise "Dumanları görünce ip, yastık, yorgan getirdik. Herkes bağırıyordu. İpi atabildiğimiz kadar uzağa atmaya çalıştık. Orada 2 kadın vardı. Direkt kendilerini attılar" dedi.
Ali Atmaca ise, "İnsanlar yangının dehşetiyle camlardan atladı. Sert zemine düşmelerini önlemek için yatak getirip koyduk. Çoğu insan gözümüzün önünde can verdi" diye konuştu.