'Allah birini rezil etmek isterse önce onun aklını alırmış', sözünün ne kadar doğru olduğunu her geçen gün daha iyi anlıyoruz.
Cumhuriyet kurulduğundan beri, AKP İktidarı kadar programsız-çapsız- yüreksiz-milli duygulardan yoksun- öngörüsü olmayan bir iktidar gelmedi.
Bu badem takımı günlük yaşar. Orta ve uzun vadeli plan yapamaz. Geçmişten ders almazlar, devletin hafızası olan değerli bürokratları da dinlemezler.
Rüzgar nereden eserse, oraya doğru sürüklenirler. Sadece kendileri sürüklenseler, umurumuzda olmaz. Hangi kaya büyükse, gitsinler ona çarpıp layığını bulsunlar deriz. Fakat bunlar binlerce yıllık devlet tecrübesi olan
Türk Milletini de beraberlerinde sürüklüyorlar!
Badem takımının sadece Kürtçü-Bölücü Terör örgütü PKK ve onun önderi cani Öcalan karşısında düştükleri 'acınacak durum', bunların ne kadar bilgisiz ve yüreksiz olduklarını ortaya koyar.
Şimdiye kadar açılan paketleri hatırlarsak, 'evlere paket servis' yapan köfteciden daha fazla paket hazırladıklarını görürüz. Her açılan paket bir önceki paketi ortadan kaldırmakta, Türk Devletini yeni sıkıntılara sokmaktadır.
'Açılım Paketi', 'Milli Birlik Paketi', 'Kardeşlik Paketi', 'Barış Paketi' 'Demokratikleşme Paketi 1-2-3-4 vs' , 'PKK' nın Çekilme Paketi', 'Normalleşme Paketi' , 'Habur Paketi' , 'Oslo Paketi', 'Siyasi Yaşama Katılma Paketi', 'Özgürlük Paketi', 'Roman Paketi', Alevi Paketi', 'Ermeni Paketi', 'Sanatçı Paketi', 'Akiller Paketi…'
Defalarca yazdık, söyledik;
Demokratik standartlarımızı yükseltmeyi sadece bir bölge-bir etnik grup için yapamazsınız. Yapmaya kalkarsanız ülkeyi parçalarsınız. Demokrasimizin standartları, çağdaş ve gelişmiş ülke demokrasileri seviyesine mutlaka çıkarılmalıdır, ama tüm Türk Milleti için yapılmalıdır. Demokratik standartlarımızı yükseltmek için görüşmelerin yapılacağı yer TBMM' dir. Zamanında kullandığı uyuşturucu sebebiyle beyni uyuşmuş olan İmralı'daki cani değil. Hele, seçilmişlerin değil de, atanmışların Türk Milleti adına görüşme yapmaları terbiyesizliğin dik alasıdır.
Bu eşkıya takımına elinizi verirseniz, kolunuzu kurtaramazsınız. AKP İktidarının şimdiki durumu budur.
Kandildeki şalvarlı-sümüklü çıyan oturduğu yerden AKP'ye talimat verir;
'Eylül ayı içinde paketinizi açtınız, açtınız. Açmazsanız süreç durur!'
Arkasından İmralı'daki cani; 'Paketinizi açmazsanız, ben çekilirim.'
'Hay sizin süreciniz de, paketiniz de başınızda paralansın. Elinizden geleni ardınıza koymazsanız, adam değilsiniz', diyecek onurlu bir ses AKP İktidarında maalesef yoktur…
Türkiye'deki olaylara böylesine yabancı duran Badem İktidarı, Suriye'de yüz bin kişi öldü diye, neredeyse dünya ile savaşa girecek!
Peki, PKK terörü yüzünden Türkiye'de kaç kişi öldü?
Siz sadece şehit olup, kara toprağa girenleri mi ölü olarak sayıyorsunuz?
Gözlerini-bacaklarını- kollarını kaybedenler sizce yaşıyorlar mı?
Ya şehitlerimizin anaları-babaları-kardeşleri- sevdikleri sizce yaşıyorlar mı?
Ateş düştüğü yeri yakarmış, diye boşuna söylememişler. Kalkın yerinizden, bir şehidimizin ailesini ziyaret edin de, yaşarken nasıl ölünürmüş bir görün!
Kendi çocuklarını çürük raporu alarak askere göndermeyen, Büyük Sanatçı Sevim Tanürek'i yaya geçidinde öldüren oğlunu yurt dışına kaçıran babanın, Türkiye'nin şehitleri için ağlaması beklenebilir mi? O sadece Mısır'daki Esma için, El-Kaide militanları için ağlar, Türk Milletinin şehitleri onun için birer 'kelledir.'
Kırıkkale'li genetik harikası Bakan açıklama yaptı;
'Aylardır titiz bir çalışma yaptık. Paketimizi Başbakanımızın önüne koyduk. Başbakanımız paketimize bakacak, elleyecek, altını-arkasını inceleyecek
uygun görürse, önümüzdeki günlerde kamuoyuna paketimizin içeriğini açıklayacaktır.'
TBMM'mi dediniz? Orası sadece Sultanın tasdik merciidir. Tasdik eder ve önüne gelen her paketi kabul ederek, fiyonk bağlayıp, üzerine tüy diker.
Paketinizi Kandil'e götürme görevini MİT'e verin. Paketinizi PKK'ya teslim ederken, hiç olmazsa kader arkadaşlarıyla özlem gidersinler…