Ekonomi

İzmir’in tiner kokan semtinde Suriyeli manzaraları: Erkekler gitmek, kadınlar kalmaktan yana!

Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesi’nde çalışan Suriyeli mültecilerle dönüş hazırlıklarının olup olmadığını konuştuk. Suriyeli işçilerin çoğunluğu ekonomik ve altyapı koşullarının iyileşmesinin ardından dönüş yapmayı planladıklarını aktardı. Geri dönmeleri durumunda sektörün zor günler yaşayacağını da belirten Suriyeli işçiler, eşlerinin ve çocuklarının farklı düşündüğünü ve Türkiye’den ayrılmak istemediklerini dile getirdi.

Metehan UD – Ozan EKİZ / EGEDESONSÖZ - Ülkelerinde başlayan iç savaş sonrası İzmir’e yerleşen Suriyeli mülteciler, 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesini sevinçle karşılıyor. Beşar Esad’ın ülkeyi terk etmesi ve yeni yönetimin görevi devralmasının ardından akıllara ‘Suriyeli mülteciler ülkelerine dönecek mi?’ sorusunu getirdi.

'Suriyeliden acil satılık’ ilanlarında artış! 'Suriyeliden acil satılık’ ilanlarında artış!

Bu sorunun cevabını aramak için İzmir’de yaşayan Suriyeli mültecilerin yoğun olarak çalıştığı Bornova Işıkkent’teki Ayakkabıcılar Sitesi’nde soluğu aldık.

Zafer Partisi’nden oda başkanlarına tepki: O sektörler Suriyeliler gelince mi var oldu? Zafer Partisi’nden oda başkanlarına tepki: O sektörler Suriyeliler gelince mi var oldu?

TABELAYI GÖRÜNCE TİNERİ İÇİNE ÇEKİYORSUN
Ayakkabıcılar Sitesi tabelası göründüğü anda yoğun bir tiner ve yapıştırıcı kokusu bizi karşıladı. Tabeladan içeri adımlarımızı attıkça bu koku genzimizi yakarak ciğerlerimize dolmaya başladı. Camsız ve büyük binaların ardından sitenin ‘köyiçi’ olarak adlandırılan bölgesine girdik. Sitede çalışanların çoğunluğu Suriye’nin Halep bölgesinden gelen Türkmen kökenliler…

Suriyeliler, Işıkkent’te ilk çalışmaya başladığında ücretleri düşürdüğü gerekçesi ile ‘istenmeyen’ ilan edilmişti. Site içerisinde ‘Suriyeli işçi istemiyoruz’ eylemleri yapılmıştı ancak bu eylemler zamanla Türk ve Suriyeli işçilerin birlikte örgütlendiği zam eylemlerine dönüşmüştü.

ÇOĞUNLUK DÖNÜŞTEN YANA
Site içerisinde konuşabildiğimiz Suriyeli mültecilerin tamamı Esad’ın devrilmesi konusunda şaşkınlık yaşadıklarını dile getiriyorlar. İçlerinde ise, ‘Firavun’ olarak tanımladıkları Esad’ın hala geri döneceği endişesi bulunuyor.

Geri dönüş konusunda Suriyeli mültecilerin birbirinden farklı düşündüğünü gördük. Sitede çalışıp da yakın zamanda Suriye’ye dönenin ise çok az olduğunu öğrendik. Ülkelerindeki gelişmeleri yakından takip eden Suriyeli mültecilerin kimisi geri dönmeyi planlarken kimisi ise izin verilirse buradaki düzenlerini sürdürmek istiyor. Çoğunluk ise dönüşten yana. Gitmek isteyenler hızlı bir şekilde geri dönüşü planlamadıklarını, Suriye’deki ekonomik altyapının iyileşmesini bekleyeceklerini belirttiler.

EŞLER VE ÇOCUKLAR KALMAKTAN YANA, SURİYE’DE BİR KADIN BAKKALA BİLE GİDEMİYOR
Bu konuda değişmeyen bir gerçek ise konuştuğumuz Suriyeli erkek işçilerin tamamına yakınının eşi ve çocukları Türkiye’de kalmak istediğini dile getirmiş. Çocuklar buradaki eğitimlerini ve arkadaşlarını bırakmak istemezken kadınlar ise Suriye’ye göre Türkiye’deki ‘özgürlük’ ortamını bırakmak istemiyor. İşçilerin anlattığına göre Suriye’de bir kadın tek başına bakkala bile gidemez iken Türkiye’de çok daha rahat bir hayat yaşayabiliyor. “Neden tek başına dışarı çıkamaz” dediğimizde ise, “Dışarıda bir sapık laf atar, sonra olay olur” diye cevap verdiler. Kadınların özgürlük ortamını bırakmak istemediğini anlattılar. Yaşı biraz daha büyük bir çalışan ise, “Evet dönmek istemiyorlar ama dönmek zorundalar, çocuğun velayetini de biz alırız ve daha sonra burada çocuksuz ve yalnız kalırlar” dedi.

ZORLA GÖNDERİLMEDİĞİMİZ SÜRECE KALMAK İSTİYORUZ
İlk noktamız Suriyeli Derde’nin atölyesi oldu. Eşi ve dört çocuğu ile yaşayan Derde, “Gitmeyi planlayanlar en azından kışı atlatmayı ve önlerini görmek istiyorlar. Ekonomik durumu iyi olanlar oradaki yaşam koşullarını sağladıktan sonra dönmeyi planlıyor” dedi. Derde, izin verilmesi durumunda kalmayı planlayanlardan. Bombardımanlarda hem kendi hem de ailesinin evlerinin zarar gördüğünü anlatan Derde “Evler yıkılmış ve hırsızlık olayları çok fazla. Kapılar, pencereler, elektrik, su tesisatları sökülmüş durumda. Dönersek bile kalacağımız bir evimiz yok. Çadır mı kuracağız? Benim çocuklarım burada büyüdü. Suriye’yi bilmiyorlar. Büyük kız liseye gidiyor. Dönmek istemiyor. Burada yeni bir yaşam ortamı kurduk. Zorla gönderilmediğimiz sürece kalmak istiyoruz. Orada tekrar bir düzen kurmamız çok zor” dedi.

AYNI MASADA BABA-OĞUL: DÜŞÜNCELER BİRBİRİNE ZIT
Derde’nin atölyesinde tanıştığımız kırklı yaşlarındaki Ali ise 17 yaşındaki çocuğu ile birlikte aynı masada karşılıklı çalışıyor. Ali geri dönmeyi düşünürken çocuğu ise burada kalmaktan yana. Kuşaklar birbirinden farklı düşünüyor. Özellikle Türkiye’de büyümüş gençler kalmaktan yana.

Yan masadaki Hasan da geri dönmeyi planlayanlardan. Halil, “Tabi ki döneceğiz. Vatan gibisi olur mu? Ama şu anda değil. Biraz zaman lazım. Daha güvenli bir hale geldikten sonra döneceğiz” dedi. 

SURİYELİ ATÖLYELERDE AHMET KAYA, AZER BÜLBÜL, FERDİ TAYFUR HAVASI
Halil’in masasının üzerindeki bir detay dikkatimizi çekiyor. Duvara asılmış üç resim… Ahmet Kaya, Ferdi Tayfur, Azer Bülbül… Türklerin sigara dumanlı atölyelerde dinlediği arabesk müzik kültürü Suriyeli atölyelerde de yaygın.

‘GİTMEK İÇİN GÜN SAYIYORUZ’
Bir üst katta ise Suriye Türkmenleri Derneği Başkan Yardımcısı Mehmet Türkmenoğlu ile tanıştık. Türkmenoğlu ise, “Çok şükür Suriye kurtuldu. Biz gitmek için gün sayıyoruz artık Türkiye’deki yükümüzü hafifletmek istiyoruz. Yıllar oldu bize bakıyorlar. Allah razı olsun. Suriye’de Türkiye’nin bize olduğu desteği göğsümüz kabara kabara anlatacağız. Döndüğümüzde de Türkiye’den bağımız kesilmeyecek. Türkiye bize misafirlik buraya kadar derse ‘tamam eyvallah’ diyeceğiz” dedi.

‘ÇOCUKLARIM KALMAK İSTİYOR’
Türkmenoğlu ise eşinin ve 15, 11 ve 10 yaşlarındaki çocuklarının ise dönmeyi istemediğini aktardı. Türkmenoğlu “Çocuklar burayı benimsediler ve okullarına çok bağlılar. Baba ‘biz gideceksek okul ne olacak? Gençler ve kadınlar genellikle gitmeme taraftarı’ diye soruyorlar” ifadelerini kullandı.

‘SEKTÖR FELÇ OLUR’
İşyerini makinelerle birlikte Suriye’ye taşımayı planladığını da anlatan Türkmenoğlu, “Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesi, Suriyelilerle birlikte büyüdü. Düşünün şu an Suriyeliler giderse, ne olur? Köyiçindekilerin önemli bir kısmı Suriyeli. Biz burayı da komple bırakmak istemiyoruz. Ne şiş yansın ne kebap. Şu anda bulunduğumuz bölge arsa idi. Binalar biz geldikten sonra yapıldı. Ayakkabıcılar Sitesi batmaz ama felç olur. Büyük oranda sekteye uğradı. Türk kardeşlerimiz ise meslek hastalıklarından dolayı işi bıraktı ve fabrikalara girdi” dedi.

SURİYE’DE ‘PİS TÜRKLER’,  TÜRKİYE’DE ‘PİS SURİYELİLER’
Türkmenoğlu, ‘Türkiye’de bulunduğumuz süreçte keşke şunu yaşamasaydık dediğiniz ne olur?’ sorusuna da ‘ırkçılık’ cevabını verdi. Türkmenoğlu şunları söyledi:

“Bize Suriye’de ‘Pis Türkler’ derlerdi. Buraya geldik ‘Pis Suriyeliler’ olduk. Bu nasıl olacak? Orada maruz kaldığımız ırkçılığı burada da yaşadık. Keşke bunu yaşamasaydık. Bunu elbette tüm Türkiye için demiyoruz elbette. Esad düştüğünde beni arayıp kutlayanlar da oldu. Ama bazı yerlerde onları yaşamasaydık daha iyi olurdu. Bizim umudumuz Türkiye idi ama hayal kırıklığı da yaşadık.”

‘YÜZDE 80 DÖNER’
Türkmenoğlu’nun yanından ayrıldıktan sonra Işıkkent içindeki başka bir atölyeye geçtik. Bir aile işletmesindeki kardeşler Şakir ve Muhammed’e de düşüncelerini sorduk.

26 yaşındaki Şakir’in de aklının bir ucunda dönmek var. Şakir “Şu an oranın durumunu bekliyoruz. Biraz düzeni girsin döneceğiz. Burası da iyi ama sonuçta vatan gibisi olmaz. Bence yüzde 80’i gider. Ben de geldiğimde çocuktum ama şimdi çocuğum oldu. Türk halkına da teşekkür ederiz. Eşim farklı düşünüyor. O kalalım diyor” dedi.

‘SEVGİLİ OLAMAZLAR, GÖRÜCÜ USULÜ İLE EVLENEBİLİRLER’
Şakir’e eşiyle nasıl tanıştığını sorduk. Genç gelmesinden dolayı burada yaşadığı ‘aşk’ sürecini merak ettik. Kültürel olarak yaşadığı zorluklar içerisinde neler vardı? Şakir, kısa bir cevap verdi, ‘görücü usulü.’ Böyle bir düşüncenin halen daha var olduğunu ve bunun benimsendiğini bilmek şaşırttı. Öyle bir kafeye gidip çay içmeden, sinemaya gidip film izlemeden birleştiriyorlarmış hayatlarını. Derde’nin 17 yaşındaki Ali’ye ‘Kız arkadaşın var mı?’ diye sorduğumda Derde de hiddetle karşı çıkıp ‘Olamaz elbette öyle bir şey’ dedi. Ali ise sessiz kaldı, bir şey diyemedi. Ali ayakkabıya çivi vururken küçük hayallerinin dile dökülmesine hazırlanırken babası Derde, “Öyle biriyle görüştüm sonra düşüncelerini beğenmedim bıraktım olmaz. Belli bir zaman gelir biz karar veririz bu sayede evlenmiş olur. Sonuçta herkes birbiriyle her şeyiyle örtüşemez ya” diyerek Ali’nin anlık mutluluğunu dağıttı.

‘DÖNÜŞ İÇİN DÜZENE GİRMESİNİ BEKLEYECEĞİZ’
29 yaşındaki Muhammed de “Şu anda düşünmüyorum ama kafamın bir köşesinde var. 2 ay mı olur, 6 ay mı olur, 1 yıl mı olur? Bilmiyorum. Orası düzeni girersin. Bakarız. Buraya geldik bir düzen kurduk. Orada da bir düzen kurarız. Birkaç yıl sıkıntı geçeriz ama yine de çözeriz. Eşim de gitmekten yana. Herkes çok heyecanlı. Esad düştü insanlar çok mutlu. Dönüş için altyapının düzelmesini bekliyorlar. Bence de yüzde 80-90 döner. Ama şu anda Türkiye’den memnunuz. Dönenler de teşekkür ederek gitti. Kimse kırgın gitmedi” dedi.