Cumhuriyet Savcısı; 'Öyle bir güç var ki, tüm hırsızları koruyor. Kendisine ulaşmamızı da engelliyor, biz ona Hırsızlar İmparatoru diyoruz' demişti.
Kim bu 'Hırsızlar İmparatoru?'
Gelin, inkar edilemeyecek hırsızlık olaylarını adım-adım irdeleyelim. Bakalım yolumuz bizi kime götürecek?
*Türkiyeli Erdoğan'ın çocukları ve bazı Bakan çocukları, son 5 senede süper zengin olmadılar mı? (Erdoğan ve bazı Bakanlar, ' Çocuklar, siz bu parayı nereden buldunuz' dediler mi?)
*Fezleke demek, 'Özet-Bir kararın kısaca yazılması' demektir. Yolsuzluk yaptıkları için, Cumhuriyet Savcılarının hazırladığı Fezlekeler 70 gündür,
500 metre uzaklıktaki TBMM' ye gönderildi mi?
Türk Milletinden hangi hırsızlıklar saklanıyor?
(Deniz Feneri e.V Davasının Türkiye ayağının dosyası da engellenmedi mi? Sadaka dolandırıcılarını devletin tepe noktalarına ben mi oturttum, Erdoğan mı oturttu?)
*Halkbank Genel Müdürünün evindeki ayakkabı kutuları içinde 4,5 Milyon Dolar bulunmadı mı?
(Bu para kayıt dışı paradır. Kaynağı belli olmayan parayı Bankacılık sistemi dışında tutmak suçtur. Bu para devletin değildir. Devlet zarara uğramıyorsa ona yolsuzluk denmez, sözünü Erdoğan kullanmadı mı?)
*İçişleri Bakanı Güler'in oğlunun aylık kirası 60 Bin TL (20 Bin Avro) olan evinde, 1 Milyon 200 Bin TL para ve insan boyunda olan 7 çelik kasa bulunmadı mı?
(Erdoğan, ömründe tek kuruş vergi vermeyen bu bebiş için, iftira bunlar, demedi mi?)
*Zafer Çağlayan için 52 Milyon Dolar, Muammer Güler için 10 Milyon Dolar, Egemen Bağış için 1,5 Milyon Dolar rüşvet suçlaması, Cumhuriyet Savcılarının belgeleriyle, Adalet Bakanlığında saklanan Fezlekelerde yazmıyor mu?
(Fezlekeler niçin, yasa dışı olarak saklanıyor, şimdi anladınız mı?)
*Başbakan'ın Damadının başında bulunduğu Sabah-ATV Grubu için 630 Milyon Dolarlık bir 'Haram Havuzu' oluşturulmadı mı? Devletten iş alma karşılığı bu havuza para konmadı mı? Zırhlı Araçlarla bu haram paralar taşınırken görüntülenmedi mi? Erdoğan, 'Hayır, bu söylenenler yalandır. Böyle bir havuz yoktur' diyebildi mi? (Bizzat Nihat Özdemir, 'Benden 100 Milyon Dolar istediler verdim, demedi mi?)
*Erdoğan'ın Urla ve İstanbul'daki onlarca villanın sahibi olduğu, kızının ve kendisinin telefon konuşmalarından anlaşılmadı mı?
(Villa inşaatlarını yerinde görmüş, orada çalışan işçilerle konuşmuş biri olarak ben de bu iddiaları doğruluyorum.)
Erdoğan ve çocukları arasında defalarca yapılan telefon görüşmelerini, oluşturulan havuzları, hırsızlıkları, yolsuzlukları, bu hırsızlıklar konusunda MİT'in bu olaydan 8 ay evvel Erdoğan'a verdiği raporu, rüşveti hepsini ama hepsini bir an için yok sayalım!...
Peki, ERDOĞAN BAYRAKTARIN'ın, televizyon canlı yayınında söylediklerini ne yapacağız?
Kim Erdoğan Bayraktar?
Tam tamına 20 senedir Tayyip Erdoğan'ın emrinde çalışan güvenilir bir eleman.
Belediyede beraber, TOKİ Genel Müdürlüğünde beraber, Bakanlar Kurulunda beraber çalışılan sağlam bir eleman. Yapılan tüm ihalelerde birlikte karar verilecek kadar emin bir eleman.
Ne diyor bu eleman;
'BEN NE YAPTIYSAM, BAŞBAKAN ERDOĞAN EMİR VERDİĞİ İÇİN YAPTIM.
BU İMAR DEĞİŞİKLİKLERİ İÇİN BİZİ ASARLAR!...'
Sözün Özü;
Erdoğan'ın 20 yıllık kader arkadaşı, sırdaşı, elemanı HIRSIZLAR İMPARATORU olarak kendi patronunu işaret ediyor!
Gördünüz mü, gerçeklerden adım-adım gittik, karşımıza Milyonlarca Dolar-Avro sahibi Bilal oğlanın babacığı çıktı.
Türkiye böyle bir yönetime layık değildir. Siyaset millete hizmet etme yeridir, zengin olma yolu değildir. Balık denizde yüzer amma, denizi içmez.
Gerçek Devlet Adamı ise devletin kaynaklarını kendi cebine aktarmaz, milleti için yasalara uygun olarak harcar ve hesabını yine yargıya ve milletine verir.
Kim ne derse desin, nasıl çarpıtırsa çarpıtsın. Türk Milletinin şaşmaz sağduyusu sadaka ve ihale hırsızlarına 30 Martta hak ettikleri cevabı verecektir.
Niceleri geldi, neler istediler/ Sonunda dünyayı bırakıp gittiler.
Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi? / O gidenler de hep senin gibiydiler!