Aşağıda özelliklerini sıralayacağım, dostu olmaktan gurur duyduğum, uluslararası bir bilim adamından aylardır haberalamıyorum.’¶
Üniversitesine baktım, hastanesine baktım, hastalarına sordum yok, yok, yok.
Gören ve duyanların aşağıdaki adresime bildirmeleri halinde kendilerine; hanımlarını önce AKP’’den milletvekili yaptırıp, sonra da hanım kontenjanından yandaş medyada köşe sahibi ve dört köşe olan küçücük boylu, yeni tarikatçı, eski alkolik yazarların kitaplarından armağan edilecektir.
-Profesör Doktor Mehmet Haberal.(fakat kendisinden haber alamıyorum)
-1944 (65 Yaşında) Rize Pazar-Subaşı köyünde doğdu.
-Türkiye’’nin uluslararası literatürde en fazla bilimsel yayımı bulunan tek rektörü.
(Uluslararası literatürde 785 olmak üzere 1428 bilimsel yayın)
-3 Kasım.1975 tarihinde Hacettepe Ün.Tıp Fak.Genel Cerrahi Bölümünde Türkiye’’de
İLK KEZ annesinden 12 yaşındaki bir çocuğa, akrabalar arası böbrek naklini
gerçekleştirdi.
-10 Ekim 1978’’de Avrupa Transplantasyon Birliğinden sağlanan böbrek ile Türkiye’’de
İLK KEZ kadavradan böbrek transplantasyonunu gerçekleştirdi.
-2238 sayılı ’‘Organ ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli’’ yasasının hazırlanıp, 3 Haziran1979’’da yürürlüğe girmesine öncülük etti.
-8 Aralık1988’’de Kuzey Afrika, Ortadoğu, Avrupa ve Türkiye’’de İLK KEZ kadavradan karaciğer nakli gerçekleştirdi.
-15 Mart 1988’’de Kuzey Afrika, Ortadoğu, Avrupa ve Türkiye’’de İLK KEZ çocuklarda canlıdan segmental karaciğer naklini gerçekleştirdi.
-24 Nisan 1990’’da DÜNYADA İLK KEZ yetişkinlerde canlıdan segmental karaciğer naklini gerçekleştirdi.
-16 Mayıs1992’’de DÜNYADA İLK KEZ yapılan bir uygulama ile aynı vericiden, aynı anda hem kısmi karaciğer naklini, hem de böbrek naklini gerçekleştirdi.
-14 Eylül1993’’te Başkent Üniversitesi’’ni kurdu. On binlerce genç yetiştirdi.
-Türkiye Organ Nakli ve Yanık Tedavi Vakfı ve Haberal Eğitim Vakfı’’nı kurdu.
-1999 yılında Ortadoğu Yanık ve Yangın Afetleri Derneği’’ni kurdu.
-22 Kasım 2008 itibarı ile 1730 böbrek nakli, 320 karaciğer nakli yaptı.
-22’’den fazla ulusal ve uluslararası bilimsel kongre düzenledi.
-4 Türkçe, 2 İngilizce kitap yazdı.
-Atatürkçü, Laik Cumhuriyete, Demokrasi’’ye inanan yardımsever, çalışkan, yüreği vatan sevgisi ile dopdolu bir Karadeniz uşağıdır.
Tam bu satırları yazarken, delinin biri Haberal Hoca’’nın ’“Darbe teşebbüsü-Danıştay Saldırısı’” gibi suçlamalarla tutuklandığını söyledi.
İnanmadım tabii ki. İnsan hiç kendi kolunu yer mi?
100 ömre sığmayacak hayırlı işi bir ömre sığdıran 65 yaşındaki bir bilim adamı, neden ve nasıl darbe planlayıcısı olsun?
Tayip Bey dahil çok sayıda AKP’’li bakanın
Haberal Hoca’’nın elini öptüğünü, yardım istediğini gördüm, duydum. Hiç, ’“en kalbi duygularımla’” selamladığım bu mübarek insanlar, kendilerini yıkacak birinin elini öperler mi?Erbakan Hoca mı bu?
Cumhuriyet dönemine ’“zulüm’” dönemi diyenler, Laik Cumhuriyeti yıkmak için yıllardır gizlice örgütlenip devlete sızan şeriat-hilafet özlemcileri, kutsal dinimizi kullanıp servet, zenginlik, güç sahibi olan sadaka-fitre hırsızları, TSK’’yı düşman ordusu görenler, bölücüler sürüler halinde dolaşırken, 65 yaşında dünyanın imrendiği bir bilim adamını, üstelik hasta iken bu ülkenin yargısı cezaevinde tutabilir mi?
Olmaz, asla olamaz!
Değerli dostum Haberal Hoca,
Neredesin bilmiyorum ama, en kısa zamanda beraber olacağımızı biliyorum. İkimiz de gayet iyi biliriz ki; ’“keskin bıçak olmak için çok çekiç yemek gerekir’…’”
Türkiye’’yi, bu ülkenin insanını karşılıksız seviyor ve hizmet ediyorsan bunlar başına gelir. Kendini üzme, bak Başkent Hastanesi’’nin karşısında ANITTEPE’’den, sarı saçlı, mavi gözlü adam sana bakıyor.
Sağlık ve kavuşma dileğiyle’…