Ölümünün birinci yılında öğrencileri tarafından anılıyor, Fazıl Hüsnü Dağlarca. Türk edebiyatının en önemli şairleri arasında gösterilen usta için Bilfen Çamlıca İlköğretim Okulu'nda 'Dağlarca Burada' odası oluşturuldu.’
İSTANBUL - Türk şiirinin güçlü kalemlerinden şair Fazıl Hüsnü Dağlarca, ölümünün 1. yılında Bilfen Okullarında düzenlenen törende anıldı.
Fazıl Hüsnü Dağlarca'yı yaşarken öğrencileriyle bir araya getiren ve şairin bağışladığı kişisel eşyalarıyla ''Dağlarca Burada'' odası oluşturan Bilfen Çamlıca İlköğretim Okulu'nda ölümünün birinci yılında ünlü şair için anma töreni düzenledi.
Törende, Dağlarca sevdiği şarkılar ve şiirleriyle anılırken, özel eşyalarının bulunduğu ''Dağlarca Burada'' odasına çiçekler bırakıldı.
Türk edebiyatının en önemli şairlerinden Fazıl Hüsnü Dağlarca, çalışma masası, kalemleri, pikabı, fotoğrafları ve imzalı kitaplarından oluşan özel eşyalarını Bilfen Okullarına bağışlamıştı. Bu eşyalar, Çamlıca İlköğretim Okulu'nda, ismini kendisinin verdiği ''Dağlarca Burada'' isimli odada saklanıyor.
Bilfen Okullarından yapılan açıklamada, Dağlarca'nın vefatından kısa bir süre önce açıkladığı vasiyetinde kitaplarının satışlarından elde edilecek gelirden de Bilfen'de burslu olarak öğrenim gören çocukların yararlanmasını istediği bildirildi.
DAĞLARCA'NIN ''BAĞIMSIZLIK SAVAŞI'' SERİSİ OKURLA BULUŞTU
Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın Kurtuluş Savaşı'nın öyküsünü anlattığı 5 kitaplık ''Bağımsızlık Savaşı'' serisi okurla buluştu.
Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan ve kronolojik sıra izleyen kitaplar, Doğan Kardeş dizisindeki yerini aldı.
Samsun'da başlayan ve İzmir'de sona eren destansı öykünün anlatıldığı serinin ''Samsun'dan Ankara'ya'' adını taşıyan ilk kitabında ''umutsuz ülkenin birey birey toplanmasını, bir gövde oluşturmasını'' yansıtan Dağlarca, ''İnönüler'' adlı ikinci kitabında ''iyice belirgin hale gelen ulusal gücün kendi kişiliğine varmasını'' kaleme aldı.
Şair ''Sakarya Kıyıları'' adlı üçüncü kitabında ''Meclis'in Sivas'a taşınmasının bile düşünüldüğü kara günleri'', ''30 Ağustos'' adlı dördüncü kitabında ''düşmana öldürücü darbenin vurulduğu ve ordulara İzmir yolunun açıldığı tarihi'' anlattı. Dağlarca, ''İzmir Yolları''nda adını taşıyan serinin son kitabını ''yabancı çizmeler altında ezilen bir ulusun neler yitirdiğinin hep anımsanması ve bundan bir ders alınması için'' yazdı.