Önceki gün yapılan Buca Belediyesi Meclis Toplantısı’’nda CHP’’li meclis üyeleri Adnan Öztekin ve Dr. Levent Köstem tarafından verilen ve Başban Ercan Tatı’’ya ’‘Siz CHP’’lisiniz değil mi? CHP’’li olarak bu soruları soruyorsunuz. Basın önünde şov yapıyorsunuz.’’ Dedirten önergelerin tam metinlerine
www.egedesonsoz.com ulaştı.
Mecliste tartışma yaratan önergelerde Köstem, çöp ihalesini, Grup Sözcüsü Öztekin de başta tartışmalı İngiltere gezisi olmak üzere, Buca İmar şirketinin çalışan sayısını, işten çıkarılanların durumunu ve kilit taşı döşeme ihalesini sormuştu. Köstem, 10 aylık süreçteki temizlik ihalelerini konu alan önergesine tam 27 soru sığdırdı.
ÇAKMUR’’U ÖRNEK GÖSTERDİ
Çöp/temizlik ihalelerine ilişkin gelişmeleri soru önergesine dönüştüren Dr. Köstem, 1970’’lı yıllarda lise öğrencisi iken Buca Belediye Başkanı seçilen Yüksel Çakmur’’u şeffaflık örneği olarak ortaya koyarken, Çakmur’’un hem Buca’’da hem de Büyükşehir’’de ülkeye örnek olacak bir şeffaflık örneği olduğunu savundu. Başkan Tatı’’yı kızdıran önergesini vermeden önce belediyecilikte son yıllarda öne çıkan kavramların ’‘Sosyal belediyelik ve şeffaf belediyecilik’’ olduğuna vurgu yapan Köstem; ’“Sosyal belediyecilik konusunda önergeler verildi, tatmin edici yanıtlar alamadık. Burada çok da hoş olmayan durumlar yaratıldı. O nedenle şeffaf belediyecilik konusunda sormaya karar verdik’” dedi.
ŞEFFAF BELEDİYECİLİK VURGUSU
Konuşmasının önemli bölümünü Yüksel Çakmur’’a ayıran Köstem; ’“Şeffaf belediyecilik son 5 yılda biraz daha literatüre girmiş bile olsa, ben bu tür belediyecilik kavramını Türkiye’’de ilk kez uygulayan belediyelerden birinin Buca olduğunu biliyorum. 1970 li yıllarda biz daha Lise öğrencisi iken, halkın sevgisini kazanarak çok genç yaşta belediye başkanı olan sayın Yüksel Çakmur, ’‘Şeffaf’’ belediyeciliği o günün koşullarına göre uygulamıştır. Mahallelere, kahvelerin yoğun olduğu bölgelere, ana caddelere belediye hoparlörleri kurdurmuş, var olanların sayılarını artırmış, belediye meclisinde yapılan tüm çalışmaları direk halka dinlettirilmiştir. Eski tarihi belediye binasının önünde bu meclis toplantıları saatlerinde insanlar toplanır bu yapılan konuşmaları direk olarak dinlerlerdi. Ben bunları çok iyi hatırlıyorum. Beni o yaşımda çok etkilemiştir.
Belediye hoparlörlerinden, tüm meclis tartışmaları, meclis gündemi, verildiği gibi, hiç unutamadığım Buca belediyesine otobüs alımları ihalesi açık açık tüm Bucalılara dinlettirilmiştir. Yapılmış tüm alım satımlar meclise detayına kadar bilgi verilirdi ve bu detaylar halka dinlettirildi. Bana göre bu Türkiye de ilk şeffaf belediyecilik uygulamalarındandır.
YÜKSEL ÇAKMUR’’U ÖRNEK ALIN
Ben daha sonra Sayın Yüksel Çakmur’’un Büyükşehir belediye başkanı olduğu ve ’“Eşrefpaşa Hastanesi başhekimliği yaptığım dönemde, bürokrat kimliğim ile katıldığım tüm meclis toplantılarında bu şeffaf belediyeciliğin örneklerini görmüştüm.
Bundan 20 sene önce böyle bir şeffaf belediyecilik ustasından direk gördüklerim beni şimdilerde daha çok etkiliyor. O dönemde sayın Çakmur, her mecliste, bir önceki meclis ile o meclis arasında geçen süre içinde yapılmış tüm ihalelerle ilgili detaylı bilgi verirdi. Kaç firma katılmış, nasıl teklif verilmiş, kimde, kaça, kalmış? Ben böyle bir ustanın yanında şeffaf belediyecilik örnekleri gördüğüm için, şu anda bulunduğum meclisteki bazı uygulamaları anlamakta zorluk çekiyorum’” diye konuştu.
Buca Belediyesi’’nin CHP’’li Başkan Tatı tarafından şeffaf idare edilmediğini savunan Köstem sözlerini şöyle sürdürdü: ’“10 aydır belediye meclis üyeliği yapıyoruz. Bu güne kadar hiçbir mecliste, belediye başkanının, yapılmış ihaleler ile ilgili bilgi verdiğini görmedim. Hatta istenen bazı bilgilerden dolayı sayın başkanın o anda kortizon seviyesi yükselerek bazı tepkiler verdiğini gördük. Bundan dolayı da bu mecliste ben ve bazı arkadaşlarımız soru önergeleri verdiler bilgi istediler, ne kadar tatmin edici cevaplar verildiğini hepimiz gördük. Zaman zaman tatsız şeyler de oldu.
Bu nedenle ben bazı edinemediğim bilgileri toptan sormak istiyorum. Bu bilgilerin verilmesi sanırım sayın belediye başkanını da rahatlatacaktır. Çünkü bilinmeyen veya yarım yamalak bilinen bir çok şey bazı tatsız tevatürleri üretir ki, buda siyaset kurumuna olan güveni , dolayısı ile belediye başkanına olan güveni ve sonuçta üyesi olduğum partime olan güveni azaltır. Bunların önüne geçmek için açık olmak, şeffaf olmak gerekir’” dedi.
İŞTE O SORULAR;
Sayın başkan, 29 Mart seçimlerinden önce Buca belediyesi özellikle çöp ile ilgili konularda biraz tatsızlıklar yaşadı. Sanırım Ağustos aylarında da benzer tatsızlıkları bir kez daha yaşadık. Öğrenebildiğim kadarı ile bazı şeyleri ifade etmek, hatırlatmak ve açıklayamadığım, etrafta tevatür olarak dolaşan bazı şeyleri de size yanıtlanmak üzere sormak istiyorum.
Siz göreve geldiğinizde yapılmış bir çöp ihalesi vardı.
Bu ihale 4734 sayılı kanunun 21.B maddesi ile yapılmış bir ihaleydi. Bu ihale 1.3.2009 ile 31.5.2009 tarihleri arasını kapsayan 300 işçiyle 92 günlük bir ihaleydi.
Bu ihalenin 17. Maddesinde’” yüklenicinin tüm araç ve ekipmanlarının 5 yaşından büyük olmayacaktır’” maddesi mevcuttu. Yani şartlarından biri 0-5 yaş arası araç şartıydı.
Madde 28 de ise ’“ ihale konusu hizmetin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz’” maddesi mevcuttu.
Bildiğimiz kadarı ile bu ihale 1.685 .000 TL ye bağlanmıştı.
Ancak Nisan ayı sonunda 150-170 arası isçi işten çıkarıldığını basından öğrendik. Bu insanların bazıları daha sonra işe alınmış olabilir ancak yine de toplamda 150 civarında işçi işten çıkarılmış. Öğrenebildiğimiz kadarı ile, çünkü bizlere bu konuda hiç şeffaf olarak bilgi verilmedi, işten çıkartılan bu işçilere ’“4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun ’“ilgili maddelerine göre , işsizlik sigortasından faydalanmak için işveren tarafından verilmesi gereken ’“İşten Ayrılma Bildirgesi İAB’“ verilmemiş.
İşsiz kalan bir işçinin, işsizlik sigortasından faydalanması için son 120 gün sigortasının eksiksiz yatırılması ve İAB nin verilmesi gerekiyordu. Sigortası eksiksiz yatırılsa bile İAB verilmediği taktirde bu işçiler işsizlik sigortasından faydalanamazlar.
Sonuçta yapılan görüşmeler sonuç vermediği için bu işçiler Belediye aleyhine dava açmışlar ve muhtemelen Belediye bu davayı kaybedecek sonuçta da o kadar işçi için, belki dava sonucuna göre belirli bir tazminat ödeyecektir.
Soru1: Bu ihaleyi hangi firma almıştı, ihale kaça verilmişti ve 3 ay sonunda firmaya ödenen toplam miktar ne kadardır.
Soru2: İşten çıkarılan bu işçilerin, işten çıkarılması firmanın kendi tasarrufu mudur, yoksa siz istediğiniz için mi bu işçiler işten çıkarılmışlardır
Soru3: Bu olayla yani , işçilerin haklarını almak üzere mahkemeye verilme ile igili olarak , nasıl bir davranış sergileyeceksiniz. 3 aylık ihaleyi alan firma için herhangi bir yaptırım uygulandı mı, verilmiş olan teminatlarına nasıl bir işlem yapıldı.
Soru4: İşsizlik sigortasından faydalanamayan bu işçilerin mağduriyetlerini gidermek için ne gibi bir yol düşünüyorsunuz ?
Soru4: İşten çıkartılar 150-170 her nekadar ise, çıkartılanlar yerine kaç kişi işe alındı?
Soru5: Bu ihale kaç işçi için açılmış ve sonuçta kaç işçiye kadar çıkılmıştır?
Soru6: Bu dönemde 1.6.2009 ile 25.7.2009 tarihleri arasında kaç işçi temizlik işinde iş vaad edilerek çalıştırıldı?
Soru7: Bu işçilere ne kadar ücret ödendi. Bu dönemden işçilerin alacağı kaldımı, eğer alacakları kaldıysa bu paraları nasıl ödemeyi düşünüyorsunuz?
Soru8: Bu işin sorumlusu kimdir, temizlik işleri müdürü müdür yoksa başkanlıktan böyle bir emir gelmiş midir? Bu dönemde çalıştırıldığı halde sigortalı gösterilmeyenler var mıdır, var ise neden sigortalı gösterilmediler?
Soru9: Haziran ayı başında Buca temizlik işlerinde kullanılan 07 plakalı veya başka plakalı temizlik araçları hangi firmaya, kime aittir. Bu araçların sahibi olan firmaya veya kişiye ne kadar ücret ödenmiştir.
Soru10: Bu araçların yakıt ve yedek parça giderlerini hangi sözleşmeye göre kim ödemiştir. ? Bu araçların akaryakıtları hangi petrol şirketinden alınmıştır?
Soru11: Buca belediyesinin , Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarındaki akaryakıt ve yedek parça gideri ne kadardır.?
Soru12: Haziran ve Temmuz aylarında temizlik işleri için harcanan toplam harcama ne kadardır?
Soru13: Yeterli süre olmasına karşın en azından 21.B den Haziran’’dan sonrasını içeren bir ihale yapılabilirdi. Neden bu süre için ihale hazırlanmadı ve 22.D maddesi ile 55 günlük süre geçirildi.
Bu arada yeni bir ihale hazırlığı yapılmış ve yine 21.B den yeni ihale yapılmış. 21 Temmuzda imzalanan bu sözleşmenin 25.7.2009 ile 31.12.2009 tarihlerini kapsadığını ve 3.596 .664 TL + KDV olduğunu biliyoruz. Bu ihalede de yine 0-5 yaş şartı mevcuttu.
Soru14: Bu ihale hangi firmaya verildi. Bu ihale açıklandıktan sonra ihaleye itiraz eden firma oldu mu olduysa bu firma hangisidir? .
Soru17: İhaleye itiraz eden olduysa bilirkişi kurulu oluşturuldu mu?
Soru18: Bu ihalede alt yüklenici mevcut muydu.?
Soru19: Bu ihale kaç işçi için açıldı ve sonuçta kaç işçi çalıştırıldı, süre sonunda firmaya ödenen toplam ücret ne kadardır?
Kasım aylarında yeni bir ihale hazırlığı yapıldığını öğreniyoruz. İlan edilen bu ihale 1.12.2009 tarihinde iptal ediliyor. Bu ihale 1.1.2010 sonrası 12 ayı kapsıyordu.
Soru20: Bu ihale neden iptal edildi, gerekçesi nedir, bu ihaleye kaç firma davet edildi ve davet edilen firmalar hangileridir?
Bu ihale iptal edilince yine 21.B den yeni bir ihale dosyası hazırlandı. Bildiğimiz kadarı ile 11.12.2009 tarihinde yeni bir ihale yapıldı ve ihaleyi A.Aziz Yıldız adlı firma aldı.
Eski tüm ihalelerde 0-5 yaş ön şartı var iken, bu ihalede 0-2 yaş şartı getirilmiştir. Bildiğimiz kadarı ile 2.989.000 TL ye bağlanmıştır. Bu ihalede gelen araçlar nedense 20 gün kadar plakasız Buca sokaklarında dolaştılar.
1.1.2010 tarihinde bildiğimiz kadarı ile 70 civarında işçi işten çıkarılmış ve bu işçilerede İAB belgesi verilmemiştir. Bu işçilerde mağdur olmuşlar ve en azından İşsizlik sigortasına başvuramamışlardır.
Genel olarak yaptığım soruşturmalarda, genel teamül bu tip ihalelerde 0-5 yaş arası şart koşulmasıdır.
Soru21: Bu ihalede neden 0-5 yaş değilde 0-2 yaş arası şartı konulmuştur.
Soru22: A.Aziz.Yıldız firması ile, Haziran ayında gelen araçlar arasında bir ilşki var mıdır?
Soru23: Bu araçlar nasıl oldu da 20 gün gibi bir süre Buca sokaklarında plakasız dolaşabildi. Belediye plakasız araçların sokağa çıkmasına nasıl izin verdi. Belediyenin verdiği bu izne göre Trafik bu araçları nasıl Buca sokaklarında gezdirdi?
Soru24: Bu araçların kasko ve trafik sigortaları hangi günden itibaren işlemeye başlamıştır. ?
Soru25: En son yapılan 21.B ile bu ihaleye kaç firma davet edildi ?
Soru27: Mart- Nisan- Mayıs aylarında yapılan 3 aylık ihale 1.685.000 dir. 25 Temmuz 2009 sonrasında yapılan 5 aylık ihale 3.596.664 TL dir. Oysaki yapılan en son 3 aylık ihale 2.989.000 TL dir ve ortalama aylık bedel 996.000 TL olarak görülmektedir. Son 3 aylık ihalede oluşan %40 civarındaki fiyat farkını nasıl açıklıyorsunuz?
Bir ara CHP gurubuna getirdiğiniz ve tartışmalara yol açan sonunda geri çektiğiniz 3 yıllık çöp ihalesini yapsaydınız, en son yaptığınız ihale göz önüne alındığı zaman yani aylık ortalama 996 TL ile yapılsaydı toplam 3 yıllık ihale 36.000.000 TL olacaktı.
Bu gün 3.1.2010 tarihinde bildiğim kadarı ile yeni br çöp ihalesinin yapılmış olması gerekiyor. Bu ihalede ne olur bilemeyiz. Ancak
Soru: Bu ihaleye kaç firma davet edildi?
Soru: Yine 0-2 yaş gurubu şartı mevcut mudur?
Soru: 17 adet 18+1 M3 kapasiteli Hidrolik sıkıştırmalı çöp kamyonu istemi mevcuttur. Burada 5 adedi kendi malı olma şartı konulmuştur. Neden 4, değil, 3 değil, yada 6 veya 7 adet değilde 5 adedi kendi malı olmalı şartı getirilmiştir?
Soru: 5 adet 8+1 M3 kapasiteli hidrolik sıkıştırmalı çöp kamyonu istemi mevcuttur. Bu istemde de 2 adedi kendi malı olma şartı mevcuttur. Neden 1, 3 ,4 yada 5 değilde 2 adedi kendi malı olma şartı mevcuttur.
Soru: İhalede 1 adet Yer altı Konteyner Vinç aracı istemi mevcuttur. Burada da kendi malı olma şartı mevcuttur. Böyle bir şart neden konulmuştur.
Soru: Bu ihalede parkların temizlenmesi de ihalenin şartnamesine konulmuştur. Bildiğimiz kadarı ile park bahçeler içinde bir ihale hazırlanıyor. Hem park bahçeler için böyle bir ihale var iken nasıl oluyorda temizlik ihalesinede aynı yerlerin temizlenme şartı konuluyor. Bu gözden mi kaçmıştır yoksa bizim göremediğimiz başka bir neden mi vardır?
Köstem sorularını sıraladıktan sonra konuşmasını; ’“Arzumuz olan şeffaf denetlenebilen, objektif belediyecilik anlayışının hayata geçirilmesi adına sorularıma yanıt verilerek bizlerin kamuoyunun bilgilendirilmesini talep ediyoruz’” diyerek tamamladı:
Meclis Üyesi ve CHP Grup Sözcüsü Adnan Öztekin’’in gündeminde ise Buca-Mar şirketi vardı.
İŞTE ÖZTEKİN’’İN SORULARI:
Bundan birkaç ay önce Buca Mar danışmanı bir hanımefendi yerel bir televizyonda yaptığı konuşmada ’“ BUCA MAR şirketini viran olarak aldık, başka firmalarla rekabet eder hale getirdik. Şu anda gelen talepleri karşılayamıyoruz ’“ diyerek Buca Mar şirketini İzmir ve Buca halkına sunmuştu. 3 ay önce Meclis kararı ile bu şirkete 2.000.000 TL sermaye artırımı kararı alındı, bildiğimiz kadarı ile de 400.000 TL bu şirkete aktarıldığını öğrendik.
SORU1: Göreve geldiğinizde Buca Mar da kaç kişi çalışıyordu, şu anda en son işten çıkarmalar öncesinde kaç kişi çalışıyordu?
SORU2: Buca Mar da kaç aydır maaşlar ödenmiyor. Maaşlar tüm çalışanlara mı ödenmemektedir, yoksa örneğin danışman sıfatlı bazı kişilere maaş ödenirken, bazılarına maaş ödenmemekte midir?
SORU3: İşe aldığınız bu kişileri neden işten çıkartıyorsunuz, bu kişilerin bazılarını hizmet ihalesi alan bazı firmalara mı aktarıyorsunuz?
SORU4: 3 aydır çalışanlarına maaş ödeyemeyen Buca Mar ’‘ın danışmanının İngiltere gezisi için ne kadar ücret ödenmiştir?