HABERLER>EKONOMİ
2 Nisan 2016 Cumartesi - 11:47

İzmir’de büyük tarım zirvesi: Bakan Çelik ne mesaj verdi?

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in katılımıyla “Bölgesel Ortak Akıl Toplantısı” gerçekleşti. Toplantıda sektörün sorunları ve çözüm önerileri masaya yatırıldı. Bakan Çelik süt krizine değinerek, üreticiyle oynayan insanlarla kendilerinin de oynayacağını söyledi.

İzmir’de büyük tarım zirvesi: Bakan Çelik ne mesaj verdi?

Gökhan KOÇ/EGEDESONSÖZ - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Çelik'in başkanlığında 1-2 Nisan'da "Bölgesel Ortak Akıl Toplantısı" düzenlendi.

Tarım politika ve uygulamalarının, bakanlık çalışanları ve tarım sektörü paydaşları arasında değerlendirilmesi amacıyla gerçekleştirilen 2 günlük program bugün sona erdi.

Daha önce Şanlıurfa, Bursa, Adana, Trabzon ve Konya’da gerçekleştirilen bölgesel ortak akıl toplantılarının altıncısına, İzmir, Manisa, Aydın, Denizli, Kütahya, Afyonkarahisar, Uşak ve Muğla'dan katılım sağlandı.

Toplantıya bölge milletvekilleri, mülki idare amirleri, bakanlık merkez birimleri, ilgili kuruluşlar, bölge il, kurum ve kuruluş müdürleri, üniversiteler, sektör temsilcileri ve üreticilerin katıldı.

Öte yandan bölgesel ortak akıl toplantılarının sonuncusu Doğu Anadolu Bölgesi illerine yönelik olarak 15-16 Nisan'da Erzurum'da yapılacak.

GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMİ
Toplantı öncesi son dönemde yaşanan terör olayları sebebiyle güvenlik amaçlı salon boşaltıldı. Köpeklerle güvenlik araması yapıldı. Kapı girişlerinde de tek tek toplantıya gelenlerin üzerleri ve çantaları arandı.

KEPENEK GİYDİ
Bakan Faruk Çelik’i üretici kadınlar kapıda karşıladı. Üreticilerin elinde, ‘Sütün tozunu attıran bakanım hoşgeldiniz’ yazılı pankart açıldı. Ayrıca, ‘İnekler kesilmeyecek, çiftçimiz ezilmeyecek’, ‘Sütümüz para edecek, cebimiz bayram edecek’ yazılı pankartlar da yer aldı.



Bakan Çelik, karşılama sonrası üretici birlik ve kooperatiflerinin açtığı stantları dolaşarak, yöresel ürünleri tattı. Bakan ayrıca stantta kepenek giyerek kameralara poz verdi.

İŞTE KARŞINIZDAYIZ
Tarım sektörünün geleceğini güzel olduğunu ifade eden Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, bakanlığı üreticinin huzuruna getirdiklerini ifade etti. Çelik, “İşte karşınızdayız. Bakanlığın tüm üst düzey yöneticileri sizlerin sorularına cevap verecekler. Çünkü siz üreticiler, köylüler bizim için önemlisiniz. Üretenler bizim için önemli. Onlara hesap vermek için buradayız. Ege Bölgemizde en oluyor, ne bitiyor, hayvancılık ve bitkisel ürünlerde ne gibi gelişmeler var, ne gibi aksaklıklar var, bizzat yerinde takip etmek için yol haritamızı sağlıklı şekilde belirleyeceğiz. Ankara’da masa başında yöntem ve yol belirlemek yerine çile çeken, üreten kardeşlerimizin ortaya koyduğu formüller ne ise onlardan yararlanmayı esas aldığımız için buradayız” diyerek sözlerine başladı.

BOŞ HAYALLER KURMAYIN!
Bakan Faruk Çelik, açılış sözlerinden sonra ülkede son dönemde yaşana terör olaylarına değinerek, terörü lanetledi. Çelik, “Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Son dönemde yaşanan hadiseleri üzüntüyle izliyoruz. Milletin ortak aklı olarak bu vesileyle o zavallılara, o katillere diyoruz ki bu topraklar her karışı dedelerimizin kanlarıyla sulanmış. Topraktan fışkıran her filizi ot olarak görürseniz yanılırsınız. O dedelerimizin saçlarıdır. Boş hayaller kurmayın. Bu topraklar sıradan topraklar değil. Ne Kars verilir, ne Ardahan verilir, ne de bir çakıl taşı verilir. 78 milyonun kaderi de, kederi de birdir. Ekmeği bölüşürüz böleriz. Dışarıdan gelen mazlumlarla ekmeği böleriz bölüşürüz. Ama herkesin kulağına küpe olsun ki asla ve asla vatanı böldürmeyiz. Tabi ki tarımı konuşacağız ama bu alçaklara böyle bir seslenmeyi uygun gördüm” ifadelerini kullandı.

GIDAYA ERİŞİM TEHLİKESİ VAR!
Ege Bölgesi’nin önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade eden Bakan Çelik, 3 milyon hektara yakın tarım alanı, 800 bin hektar mera, kayıtlı 335 bin çiftçi olduğunu söyledi. 

Çelik, Ege Bölgesi’nin yalnız turizm ile öne çıkan değil, tarım ve hayvancılık alanında da son derece önemli bir bölge olduğunu ifade ederek, Ege Bölgesi’nin ülke tarımına sağladığı katkıları anlattı. Çelik, “Bu rakamlar yeterli değil. Bizim 2023 yılında, cumhuriyetin 100. Yılında hedeflediğimiz ihracatın 40 Milyar Dolar olacağını ifade ettik. Bu rakam son derece güzel, ama yeterli değil. Onun için bu toplantıları yaparak hedeflediğimiz ihracatı gerçekleştireceğiz. Bu büyük hedefleri yakalamamız için çok çalışmamız gerekiyor. Her gün derinleşen, ekonomik ve siyasi krizler var. Bunlara ek olarak insanlığı bekleyen daha büyük bir tehlike olan gıdaya erişim tehlikesi var. Bu işe kafa yoran insanlar diyor ki, ‘tehlikenin büyüğü henüz gelmedi.’ Petrol olmadan olur. Cep telefonu olmadan olur. Teknoloji olmadan olur. Ama gıda olmadan yaşamın olmayacağını ve bunu bir kez daha düşünmemiz gerekir. Bunu içselleştirmeliyiz. Elimizde bazı veriler var. İnsanlığın geleceği açısında tehlike çanları çalmaya başlıyor. Şuanda dünyada 2 Miyar insan aç ve susuz ise 50 yıl sonra aç ve  susuz insan sayısının ne olacağı ne gibi hadiselere gebe olacağını düşünmek gerekiyor. Bugün meydana gelen hastalıkların yüzde 15’inin yeterli ve sağlıklı beslenememekten olduğunu biliyoruz. 34 ülke şuan da halkını doyurma, günlük ihtiyacını karşılayamama konusunda yeterli değildir. Yani gıdadan mahrum 34 ülkeden bahsediyorum. Dünya Bankası direktör diyor ki, ‘savaşlar olacak. Bu savaşlar kaçınılmaz’ diyor. ‘Ama önümüzdeki savaşlar gıda ve tarım üzerinde gerçekleşeceği kesindir’ diyor. Bu gidişatın yanlışlığı dünyadaki tarım arazisinin gerektiği gibi kullanılmamasıdır. Ülkemizdeki tarım arazisi de böyle. Dünya da tarım arazisinin 3’te 2’sini kullanıyoruz. Türkiye’de 100 bin hektar tarım alanı üretim dışı kalıyor. Şuan 20 milyon hektar alanı kullanıyoruz. Toprağın ne olduğunu saksıda ne olduğunu görme durumuyla karşı karşıya kalacaklar. Dünya farkında değil. Onun için İzmir’den sesleniyoruz. Hayvancılık, tarım, üreticilik, sizler ne güzel insanlarısınız. Para üzüm, meyve ve sebze alabildiğiniz için kıymetlidir. O alacağınız şeyler ortadan kalktıktan sonra para bir anlam ifade etmez. Yapmamız gereken toprağa saygı göstermek. Toprak bize karşı çok saygılı… Dünyaya gelişimizden, ölümümüze kadar toprak var. Sizi sorun olmaktan kurtaracak olan yine topraktır. Toprağa karşı çok acımasız davrandığımızı düşünüyorum. Ne kadar kolay betonlaştı diyoruz. Bir santim toprağın oluşması yüzyıllara bedel ama biz bir dakika için tarumar ediyoruz. Son 30 yılda 4 milyon hektar kaybetmişiz. Bunun parti ayrımı yok. Bunun hep beraber içindeyiz. Hep beraber buna dur dememiz gerekiyor. Eğer çarşılar mağazalar cıvıl cıvıl olacaksa bunun yolu topraktan geçiyor” diye konuştu.

SORUNLARA DEĞİNDİ, ÇÖZÜM ÖNERİLERİ SUNDU
Tarımın stratejik bir sektör olduğunu söyleyen Çelik, sektörün sorunlarını sıralayarak çözüm önerilerini sundu. Çelik, “Dünyanın yüzde40’ı tarımla geçimini sağlıyor. Onun için toprağı koruma konusunda hassasiyetimiz yüksek. Tarım parsellerimizin ölçeği küçük. Bu derece küçük olması verimlilik sorununu ortaya çıkarıyor. Çare ise reform müdürlüğümüzün sadece, toplulaştırma işi yapacak. Türkiye’nin dört bit yanında bu işi çözüme kavuşturmak içim çözü ortaya koyduk. Diğer önemli bir konu ise toprağın su ile buluşmasıdır. Su sorunu çözülmezse tarımın sorunu çözülmez. Suyu toprakla buluşturmamız lazım. Havza bazlı üretim ve destek; Ya tutarsa değil. Ödemişte patates mesela. Bu bakış açısında çıkmamız gerekiyor. Gelişen şartları dikkate alarak, verimlilik ve imkanlarımızı kullanmamız gerekiyor. Ne zaman, nerede, ne kadar ekim yapılmalı planlama yapmak zorundayız. Bu sayede hem çiftçi, hem tarım kazanacak, hem de yöneticiler attıkları adımlardan dolayı mutlu olacak. Bu konuda attığımız adımların 2017’de yürürlüğe girmesi için çalışıyoruz. Desteklemelerle ilgili geçen yıl 78 Milyar destek sağladık. Bu rakam mukayese edilmeyecek derecede önemli bir rakam. Bu yıl 11 Milyar TL tarımsal destek sağladık. Bu konuda kalem sayısını çok fazla olduğu ile ilgili eleştiriler aldık. Bizde bunları azalttık. Her destek için ayrı bir başvuruda bulunmayı kaldırıyoruz. Tek başvuruyla sürecin sürdürülmesini sağlayacağız. Destekleri de iki bölümde ödemeyi sağlayacağız. Lisanslı depoculuk; üreticinin ürettiğini ne zaman satacağını lisanslı depoculuk sayesinde karar vererek, verimliliği ve karın kaybedilmemesi için bu sisteme geçeceğiz. Buradaki ana görev, piyasanın şartlarına göre üreticinin yararlanmasıdır. Bir başka konuş ise tarım emeklinin işidir anlayışı. Bu anlayıştan çıkmamız gerekiyor. Köylülük biraz kenara itildi. Hayvancılıkla meşgul olmak ayıpmış gibi yaratıldı. Ama öğle ve akşam yemeğinde et istiyorsun. Kim getirecek? Sen yapma, ben yapma kim yapacak? Bir laf vardır, ‘Sen sağma ben sağma inekleri kim sağa’ diye… En önemli meslek ve üretim alanını itip kakıyoruz. Çoban diyemiyoruz, sürü yöneticisi deniyor. Tarımsal faaliyetleri emekliler de yapacak tabi ki. Fakat gençleştirmemiz gerekiyor. Gençlik tarımsal faaliyetler mutlak suretle dönmelidir. 30 bin lira hibe vereceğiz dedik. 50 bin lira da faizsiz kredi vereceğiz. Fakat nakdi değil ayni vereceğiz. Bunları laf olsun diye söylemiyoruz. Desteği vererek, sahip çıkarak, rehberlik ederek söylüyoruz. Potansiyellerimiz var. Bunları değerlendireceğiz. Bakanlığın imkanları var, bir çok imkan var. Başka imkanlar var. Tarım kredi kooperatifleri var. Bunların imkanları var. Köylünün, çiftçinin bankası Ziraat Bankası var. Hepsiyle oturup konuştuk. Adeta üç bakanlık bir araya gelerek köylümüze çiftçimiz elinde nasıl tutarız diye güç birliği yapacağız. Yeni imkanlarla üreticilerimiz karşı karşıya olacağını ifade ediyorum. Güzel gelişmeler var” şeklinde konuştu.

ÜRETİCİYİ MAĞDUR BIRAKAN İNSANLARLA BİZ DE OYNAYACAĞIZ
Hayvan ithal eden ülke konumunda kurtulmak gerektiğini söyleyen Çelik, bu sorundan birlikte kurtulmak gerektiğinin altını çizdi. Çelik, “Memleket meselesi diyeceğiz. İthal etmemek için her türü adımı attık, atmaya da devam edeceğiz. Bütün derneklerle görüştük. Biz her şeyi konuşacağız. Biz her türlü şeye kapılarımızı açtık bir tek şeye kapılarımızı sonuna kadar kapatacağız. İki yüzlülüğe ve çifte standarda geçit vermeyeceğiz. Bu çerçevede meralarımızın vasıflarını geliştireceğiz. İlk kez sütte regülasyon görevini yerine getirdik. Son yaşan hadiseleri takip ettiniz. 2014 yılında 1.15 kuruş süt fiyatı belirlenmiş. Son dönemlerde 80-90 kuruşa süt alımı var. Ne oldu? ‘Sorun var’ dediler, ‘Savaşlar var’ dediler, ‘Süt fazla’ dediler. Ne güzel işte inşallah 28 milyon tona çıkar. Bunun artması demek hayvancılığın artması demektir. 10 milyon tona düşse hayvancılığın yok olması demektir. Dediler ki süt tozuna destek verin. 4 bin lira verdik. Yetmez dediler 4 bin 500 ton başına destek veriyoruz. Bakın tek yüzlü olursanız yüzünüz hiçbir zaman kızarmaz. Ben uzun yıllar siyaset yapıyorum. Siyasetçilere de buradan söylüyorum. Tek yüzlü olun. Bu şekilde bir fiyat belirlenmiş. Fakat araya müteahhitler koyarak süt alımı başladı. Olmaz dedik Şartların olmamasına rağmen et ve süt grubu un devreye girmesini sağladık. Bu müdahaleyle inşallah şartlar normale döner. Sanayici ve üretici bizim vazgeçilmezimiz. Bunları bozan argümanları ortaya koyarsanız, herkes kendi bindiği dalı kesiyor demektir. Verdiğimiz sözlerin arkasında duralım. Sektör çok hassas bir sektör. Türkiye’nin hayvancılığını budamaya kimsenin hakkı yoktur. Bir bakan gider bir bakan gelir. Mesel o değil. Mesele, bu atılan adımların sağlıklı olup olmayacağıdır. 1449 işletme var. Bugün nereden süt aldı, kaça aldı hepsine bakılacak. Piyasa ile oynayan, üreticiyi mağdur bırakan insanlarla bizde oynayacağız. İstisnaları hep beraber ayıklamamız gerekiyor. Bir tanesi bozduğu zaman diğeri de rekabetten etkileniyor. O yanlışlarla uğraşmamız gerekiyor ki doğruyu da yanlışa sürüklemesin. 81 ilde hayvan sayımına başlandı. İşletme bazlı sorunlar var. 16 bin personel işletmelerden sorumlu olarak çalışıyor. Yerinde tespitlerle bakanlığımızın daha sağlıklı veriler ve politikalar belirlemesi konusunu gerçekleştireceğiz. Hastalıklarla mücadele devam ediyor. Ege Bölgesi’nde 4 ayda bir aşı kampanyamızı yürütüyoruz. Gelin dayanışma sergileyelim. Hayvan nakilleri ile ilgili borsa ile görüşüyoruz. 6-7 tane terminal kuruyoruz. Hayvan 24 saat terminalde dinlendikten sonra gidecek” dedi.

BİRLİKLERİ MESLEK OLARAK GÖRMÜYORUZ
Bakan Çelik, birliklerin varlığına dikkat çekerek, bazı sorunlara değindi.

Çelik, “Birlikler var. Bize her birlik başkanı bir şey veriyor. Böyle hal elde edilmez. Merkez bir birliğimiz olsun. Bir tane bitkisel bir tanede hayvansal birliğimiz olsun. Üretici birliklerimizin görevini yazacağız. Bununla ilgili ödemeyi bakanlık hesaba yatıracak. Bazı birliklerin sıkıntıları var. Bunları değerlendiriyoruz. Kimse mağduriyet yaşamadan gereksiz yere tartışmalara girmeden huzurlu bir ortamı kuracağız.  Bizim esas canımızı sıkan şey birlik başkanları var. Süt var mı yok. Et var mı yok. Kuzu koyun var mı yok. Nesin sen başkan. Biz birlikleri meslek olarak görmüyoruz. Biz birlikleri tarıma hayvancılığa katkıda bulunmasını istiyoruz. Sen mesleğe dönüştürürsen orada oteller, hanlar, hamamlar, paralar, pullar konuşulur. Sen işin içinde olacaksın ki ızdırap çeken, çile çeken biri gibi anlatacaksın derdini. Hiç işle alakası olmayan birlik başkanları… İşin içinde dertli çileyi çeken insanlar lazım bize. Masada olmayacağız. Sahada, tarlada olacağız. Bakan olarak tarlada olacağız. Çiftçi zaten tarlada. Tarlada izimiz olursa harmanda yüzümüz olur. Tarlada izimizi belli edeceğiz.  Yeni şeylere imza atmak için bütün personeli araziye sevk ettik. Hizmetkar ve yol gösteren olacağız” şeklinde konuştu.

 
İki şehidin adı Bornova’da ölümsüzleşiyor!
 
ABD yine uyardı: İzmir dahil 19 kente gitmeyin!
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İzmir’in tarihi çarşısı için anons hamlesi!
Kemeraltı’nın turizm merkezi olması yolunda gerçekleştirilen tanıtım çalışmalarında ...
Eski tütün deposu yatırım olarak dönecek!
İzmir’in Basmane semtindeki, yıkımı devam eden eski tütün depolarının ...
İşte 4.5G tarifeleri ve fiyatları!
4.5G 1 Nisan itibariyle hayatımıza giriyor. Kullanıcıların en çok merak ...
 
Ege tarım politikaları İzmir’de masaya yatırılacak
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Çelik'in başkanlığında 1-2 Nisan'da ...
İzmir’de denizciliğin dev fuarı ertelendi
İZFAŞ tarafından gerçekleştirilen dev fuarlar arasında yer alan Boatshow ...
Yorgancılar’a bir ödülde üniversiteli gençlerden
Ege Üniversitesi İşletme Kulübü tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen ...
 
SGK’dan İzmir’de üç arazi satışı birden!
Sosyal Güvenlik Kurumu, Karabağlar, Buca ve Bergama’da üç araziyi satışa çıkarıyor.
2015 yılı büyüme rakamı açıklandı
Türkiye ekonomisi 2015'te yüzde 4 büyüdü. Geçen yılın dördüncü çeyreğinde büyüme yüzde 5,7 oldu.
Memurlar için yeni dönem başlıyor!
Milyonlarca memuru ilgilendiren yönetmelik değişikliği için düğmeye basıldı. ...
 
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Canımız acıdığında nehir kıyısına gideriz
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
'Bozkurt' romanının kelimesine dokunmadı... Çünkü!
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
Sensedim - 266 Gün
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Atatürk’ün, Çeşmeliler ile ilk teması...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Köprü üstü kalabalık
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çocuk istismarı
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Ormanlarımız yanar gider!
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
İnsan insanı yakar mı?
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Türk Milleti!!!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva